Erol Bedir: "Artık yeter, orta oyununa son"
İstikbal Mobilya Kayserispor Kulübü Başkanı Erol Bedir, Dün 3-2'lik Galatasray'ın Üstünlüğüyle Biten Maçın Hakemi Mustafa Öğretmenoğlu'nun Verdiği Kararlara Tepki Göstererek; "adı Mübarek, Soyadı Kıymetli Ancak Kalbi Kara Ve Vicdanı Körelmiş Bir Şahsin Garip Uygulamaları Maça Damgasını Vurmuştur" Dedi.
Abone olİstikbal Mobilya Kayserispor Başkanı Erol Bedir, dün akşam
oynanan ve Galatasray’ın 3-2’lik üstünlüğüyle biten maçın hakemi
Mustafa Öğretmenoğlu’nun verdiği kararlara tepki göstererek, "Adı
mübarek, soyadı kıymetli ancak kalbi kara ve vicdanı körelmiş bir
şahsın garip uygulamaları maça damgasını vurmuştur" dedi.
Süper Lig’in 3. haftasında Galatasaray’ı konuk eden ve maçı 8
kişi tamamlayan İstikbal Mobilya Kayserispor’da maçın hakemi
Mustafa Öğretmenoğlu’na tepkiler sürüyor. ’Artık yeter, orta
oyununa son’ başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Futbol
Federasyonu (TFF) ve Merkez Hakem Kurulu’nu (MHK) hedef alan İM
Kayserispor Başkanı Erol Bedir, "TFF Başkanı Nihat Özdemir ve
yönetimi, MHK Başkanı Zekeriya Alp ve ekibi; sizlerle özel
görüşmeler yapmadan, bazı belge ve kayıtları kurumunuzdan gizlice
almaya çalışmadan veya aldığımı iddia etmeden, şu hakemi istemem
bana diğerini verin ricasında bulunmadan benim takımıma yardımcı
olmadı veya rakibimin lehine düdük çaldı diye hiçbir hakemin
görevine son verin talebinde bulunmadan, ne şahsıma, ne temsil
ettiğim Kayserispor’a ne de onurlu, mert ve haksızlığa asla
tahammül edemeyen büyük taraftarımıza yakışmayacağı için kötü
sonuçlardan sonra ağlamadan hakkımızı aramak ve bizi hiçe sayanlara
yanıldıklarını haykırmak adına sesleniyorum. Şöyle ki; geçtiğimiz
sezonun sonuna doğru (20 Nisan 2019) İstanbul’da oynadığımız ve
hakem Arda Kardeşler’in skandalları daha sıcaklığını kaybetmemişken
dün gece kayıtlarda ve kamuoyunda Galatasaraylı olduğu bilinen, adı
mübarek, soyadı kıymetli ancak kalbi kara ve vicdanı körelmiş bir
şahsın garip uygulamaları maça damgasını vurmuştur. Genel
sıkıntıları tespit etmek için detaylardan yola çıkmamızdan başka
çaremiz yoktur. Onun için çok büyük problemleri olan futbolumuzda
sadece iki maçımızdaki hakem yönetimlerini örnek vermemiz ayrıntı
gibi gözükse de bu iki maç emeğimizin çalındığı, helal ve haramın
birbirine karıştığı, önem verenler için adalet, hak-hukuk
kavramlarının yerle bir olduğu maçlar olup yıllardır haksızlığa
uğrayan Kayserispor’umuza vurulan darbelerin son örnekleridir.
Sayın başkanlar; her ikinizin de dürüstlüğünüzden de sorunları
çözme konusundaki gayretlerinizden de şüphem yoktur. TFF’de
yaptığımız son toplantıda, bizlerin rahatsız olduğu konularda
sizlerin de muzdarip olduğuna tanıklık etmiş olduk, İnandık,
güvendik, ’belki?’ dedik. Ama olmadı daha toplantının üzerinden 24
saat geçmeden Kayseri’deki hakem faciası yaşandı. Kanaatimce de
olmayacak. TFF ve MHK başkanlığında, şahsi olarak çok itibar
ettiğim sizler de olsanız, ben de olsam olmayacak! Bu yöntem ve
teşkilat yapısıyla olmayacak. Bu tip hakemleri veya görevlileri,
gözü sahada, kulağı başka yerde olup kafasında maddi ve manevi bir
çok hesap yapan şahısları küçük cezalarla geçiştirir, uzatmadan
anında kapı önüne koymazsanız, bu yapı daha çok TFF ve MHK
yönetimini götürecek ve daha çok can yakacaktır. Bizler de
yakındığımızla kalacağız. Ya radikal bir şekilde temizlik yapıp,
ciddi bir otorite kurarak hakemlerin sahada forma ayrımı yapmasını
engelleyeceksiniz veya siz de ’artık yeter’ deyip futbolda en ileri
olan 10 ülkenin sistemini Türkiye’ye getireceksiniz. Süper Lig’in
tüm yönetimini kurulacak, ’Süper Lig Birliği’ne bırakıp, TFF olarak
diğer ileri ülkelerde olduğu gibi milli takım ve alt liglerle
ilgileneceksiniz. Bu şekilde kurulacak yeni alt yapıyla birlikte
tartışılan konular ciddi şekilde düzene girecektir. Aksi halde, en
berrak, en temiz suyu bile kötü bir kaba koysanız onun şeklini
almak zorundadır. Sorun suda değil, kaptadır. Futbolumuzu idare
eden bütün organizmaların, medyanın, bürokrasinin yıllarca büyük
desteğini alan Anadolu kulüplerini kendilerini antrene eden
takımlar olarak gören kulüp yöneticilerine de sesleniyor ve bundan
ciddi rahatsızlık duymaları gerektiğini ifade ediyor ve bir
kısmının da duyduğunu biliyorum. Bizler Türkiye’de ’evcilik
oynarken’, Avrupa’yla aramızdaki makas ciddi şekilde açılmakta,
marka değerimizin düşmesiyle birlikte sosyal barış da
zedelenmektedir. Hakkı gasp edilen, emeği çalınan, onuruyla oynanan
başka taraftarlar Kayserispor taraftarı kadar vakur, olgun ve
sabırlı olmayabilir. Hatta bizim taraftarımızın da bir sınırı
vardır. Bu nedenle ya tam temizlik, ya sistem değişikliği veya
kendimizi kandırmak. İstanbul veya Anadolu ayrımı yapmaksızın
futbolun paydaşları olarak seçim bizlerin" ifadelerine yer
verdi.