Erdoğan : Suriyeli sığınmacılar isterlerse vatandaşlık vereceğiz !

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye olarak biz Suriye konusunda 6 yıl önce neredeysek bugün de aynı yerdeyiz. Suriye'nin başındaki zalimdir işi bu noktaya getiren. Varil bombalarıyla, konvansiyonel silahlarla, tankla, topla kendi vatandaşlarını öldüren böyle bir insan devlet terörü estirmez de kim estirir? PYD'li bir terörist, YPG'li bir teröristten, DAEŞ'li bir teröristten çok daha ileri bir teröristtir. Bunun hesabını, bedelini çok ağır ödeyecektir." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehit aileleri ve Suriyelilere verilen iftar yemeğine katıldı.

"RABBİM, KİMSEYİ VATANINDAN AYRI KOYMASIN"

Necip Fazıl Kısakürek’ten ‘Öz yurdunda garip, öz vatanında parya’ dörtlüğünden bir dize paylaşan Erdoğan, “Biz de bu ülkede bunları yaşadık. Vatansız olmak çok kötüdür. Fakat kendi vatanında garip duruma düşmek, bunun için vatanından ayrı kalmak çok daha kötüdür. Rabbim, kimseyi vatanından ayrı koymasın. Tabi bazı soysuzlar vardır. Onlar için vatan, millet, bayrak, devlet gibi kavramlar hiçbir şey ifade etmez. Sorsanız, kendilerine küresel yakıştırmalar yaparlar ama bunların tek vasfı köksüz oluşlarıdır. Sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor: ‘Kendini bilen Rabbini bilir’ diyor. Yunus Emre de bu hadisi adeta tevsir edercesine şunları söylüyor: ‘İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen bu nice okumaktır.’ Kendini bilmeyenlerin, inancını, tarihini, kültürünü, ecdadını bilmeyenlerin vatan diye bir derdi elbette olmaz. Burada bulunun Muhacir ve Ensar tüm kardeşlerim, vatanın ne demek olduğunu onlar çok iyi biliyorlar. Burada bir kez daha tekrar ediyorum; bizim ülke olarak resmi sınırlarımız başkadır, gönül sınırlarımız başkadır. Gönül sınırlarımızın hududu bizim kardeş olarak gördüğümüz, bizi kardeş olarak gören herkesin yaşadığı yerleri içine alır. Dolayısıyla Suriye’den gelen kardeşlerime diyorum ki; Biz sizi kardeşlerimiz olarak görüyoruz, siz de bizi kardeşiniz olarak görüyorsanız, vatanınızdan uzak değilsiniz; sadece evinizden, toprağınızdan uzaksınız” ifadelerini kullandı. Hiçbir zulmün ilelebet sürmeyeceğini dile getiren Erdoğan, "Biliyorum, çok zorlukla karşılaştınız, çok acılar yaşadınız, çok kayıplarınız oldu. Allah, biz kullarına her zorluğun arkasından bir kolaylık geleceğini vaat ediyor. Ve hiç şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir. Üzülmeyeceğiz, ümidimizi asla kaybetmeyeceğiz. Mücadeleyi asla bırakmayacağız. Duayı asla terk etmeyeceğiz. İnşallah çektiğiniz sıkıntıların, verdiğiniz emeklerin karşılığını alacaksınız." diye konuştu.

SURİYELİ SIĞINMACILARA VATANDAŞLIK

"Evinize, yuvanıza kavuşacağınız o günlerin çok uzak olmadığına yürekten inanıyorum." diyen Erdoğan, Suriyeli sığınmacılara da bir müjde verdi: "Ben bu akşam burada kardeşlerime bir müjde vermek istiyorum. Kardeşlerimizin içinde inanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak isteyenler var, konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığımızın attığı adımlar var. Ellerinden geleni bakanlığımız oluşturduğu bir ofisle takip etmek suretiyle bu kardeşlerimize vatandaşlık imkanını vereceğiz."

"SURİYE'NİN BAŞINDAKİ ZALİMDİR İŞİ BU NOKTAYA GETİREN"

Türkiye'nin, Suriye konusunda 6 yıl önce nerede durduysa, bugün de aynı yerde durduğunu aktaran Erdoğan, "Suriye'nin başındaki zalimdir işi bu noktaya getiren. 600 bin Suriyeli kardeşimizin ölümüne neden olan bir insan, asla bu ülkede bir yönetici olarak değerlendirilemez. Varil bombalarıyla, konvansiyonel silahlarla, tankla, topla kendi vatandaşlarını öldüren böyle bir insan devlet terörü estirmez de kim estirir? PYD'li bir teröristten, YPG'li bir teröristten, DAEŞ'li bir teröristten çok daha ileri bir teröristtir. Bunun hesabını, bedelini çok ağır ödeyecektir. Ama bu dünyada, ama ebedi alemde. Çünkü çok mazlumların ahı var üzerinde. Er veya geç... Güzel bir sözümüz var; alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste." ifadelerini kullandı. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "6 yıl önce neyi savunuyorsak, bugün de aynı ilkeleri savunuyoruz. 6 yıl önce Suriye halkının sesine kulak verilsin, bu işler baskıyla olmaz diyorduk, bugün de aynısını söylüyoruz. Biz kendisiyle ailece görüşüyorduk, hatta "herhalde baban gibi olmazsın" diyordum, gülüyordu. Ama demek ki iki dünyası vardı. Gerçek dünyasını bizden gizliyordu. İşte şu 6 yıl içinde gerçek dünyası ortaya çıktı. Bir medeniyet ülkesi Suriye'ye bu adam yazık etti. Suriye halkı kendi istiklalini koruma adına tarihi bir mücadele yürütüyor. Esasen malum dış güçlerin müdahalesi olmasaydı, rejime destek verilmeseydi, bugün Suriye özgür ve huzurlu bir ülkeydi."