Dünyanın en iyi 10 şefleri arasında bir Türk
Mardinli şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir, dünyanın en önemli mutfak kültürü yarışması Basque Culinary World Prize'da (Bask Dünya Aşçılık Ödülleri) finale kalan 10 şeften biri olan ilk Türk oldu.
Abone olMardinli şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir, dünyanın en önemli mutfak kültürü yarışması Basque Culinary World Prize'da (Bask Dünya Aşçılık Ödülleri) finale kalan 10 şeften biri olan ilk Türk oldu. Demir, 18 Temmuz’da sonucu açıklanacak yarışmada ödülü kazanması halinde para ödülüyle Mardin’de istihdama ve zengin mutfak kültürünün kayıt alınmasına katkı sağlayacak kalıcı bir gastronomi okulunun kurulması için kullanacak.
Mardinli şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir, dünyanın en itibarlı mutfak kültürü yarışması Bask Dünya Aşçılık Ödülleri’nde ilk 10’a kalarak finalist oldu.
İlk kez Türkiye’den bir ismin finale kaldığı yarışma, mutfak kültürü ile toplumsal fayda sağlayan şefleri ödüllendiriyor.
100 bin Euro’luk ödül ise şefin bizzat dahil olduğu bir sosyal sorumluluk projesinin hayata geçirilmesinde kullanılıyor.
Ebru Baybara Demir, Bask Dünya Aşçılık Ödülleri’ne, eğitmen
şefliğini yürüttüğü UNHCR ve Harran Kaymakamlığı
tarafından aday gösterildi.
Ebru Baybara Demir’in adaylığı, Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde yerel değerlere sahip çıkmak, unutulmaya yüz tutmuş yerel ürün ve tarifleri kayıt altına almak, Suriyeli mültecilerin toplumsal hayata entegrasyonuna destek olmak ve kadınların bölge ekonomisine katkıda bulunmalarını sağlamak amacıyla eğitmen şefliğini yürüttüğü Harran Gastronomi Okulu-Amazon Kraliçeleri projesinin başarısından kaynaklandı.
Proje kapsamında bölge kadınlarının ve Suriyeli mültecilerin
daha insani koşullarda çalışabilmeleri ve hak ettikleri imkânlara
kavuşabilmeleri için eğitimler verildi. Yarışmada kazanan şef, 18
Temmuz’da Meksika’da ilan edilecek.
Ebru Baybara Demir, uluslararası arenada Türk mutfağı ve Türk
gastronomisinin adını geçmesini sağladığı için mutlu olduğunu dile
getirdi.
Finale kalan ilk Türk şef olmaktan ötürü gurur duyduğunu belirten Baybara Demir, “İlk 10 şef arasında yer almak inanılmaz bir duygu.
David Hertz ve Jose Andres gibi duayenlerin arasında olmak çok
güzel. Ama yaptığım iş bundan çok daha güzel” sözleriyle gururunu
dile getirdi. Baybara Demir, yarışma sürecini de şöyle anlattı:
“Dünyanın önde gelen mutfak enstitüsü Basque Culinary Center’ın her
sene mutfaktaki yeteneğini ve yaratıcılığını, toplum yararına
sosyal sorumluluk projeleriyle birleştiren şefleri taçlandırdığı,
dünyanın en prestijli şef yarışmalarından biri olan Bask Dünya
Aşçılık Ödülleri’nde finale kalan ilk Türk şef olmanın gururunu
yaşıyorum.
Beni en çok mutlu eden, ödülün kendisinden çok, elimi uzatıp
hayatlarına dokunmak ve değiştirmek için çabaladığım Mardinli,
Urfalı ve Suriyeli mülteci kadınların bu proje sayesinde dünya
çapında tanınma ve çabaları ile aşçılığı meslek edinebilmesi için
destek alma şansına sahip olmaları.”
Bask-Mardin arasında köprü
Dünya çapında sektör profesyonellerinin büyük bir dikkatle takip
ettiği yarışmada finale kalmanın Türkiye ve Mardin açısından
kritik bir değeri olduğunu vurgulayan Baybara Demir, “Bu vesile ile
gastronomi alanında dünyanın önemli merkezlerinden biri olan Bask
Bölgesi ile Mardin arasında bir köprü kurulmuş oldu.
Bu köprü, tüm dünyada zengin yemek kültürümüzün tanıtımına ve
kültürel çeşitliliğimizin farkında olunmasına katkı sağlayacaktır.”
dedi.
Ödül gelirse Gastronomi Okulu kuracak
Baybara Demir, 100 bin euroluk ödüle layık bulunması halinde yörede
kalıcı bir Gastronomi Okulu kurarak istihdama ve zengin mutfak
kültürünün kayıt alınmasına katkı sağlamayı hedefliyor:
“Aciliyetine yürekten inandığım ve çözümüne katkı sunmak istediğim
konular var: Bölgemizde işsizlik TÜİK raporlarına göre yüzde 30
civarında. Bu soruna 100 bin kayıt dışı Suriyeli eklenince sorunun
çözümü için ivedilikle çalışmak gerekiyor. Bölgenin dinamikleri
içerisinde en önemli sorun, işsizlik ve belirsizlikten ötürü
yaşanan göç. İkincisi kültür kaybı. Suriyeliler beraberinde
getirdikleri kültürü aktaracak mecra bulamadıklarından bu zengin
kültür zamanla yok olma tehlikesi içinde. Biz her iki halkın
kültürel zenginliğini harmanlayıp birbirlerine aktarmalarını
sağlayarak onların en iyi bildikleri yemek işini ekonomik anlamda
ayakta durabilecekleri bir iş modeli haline getirmeyi istiyoruz. Bu
nedenle, bölgede bir Gastronomi Okulu kurup bunu profesyonel
eğitimlerle desteklemeyi, insanları istihdama katmayı planlıyoruz.
Yani eğer ödül bölgemize gelirse Gastronomi Okulu’nun finansmanı ve
zengin mutfak kültürünün kayıt altına alınarak gelecek kuşaklara
aktarılması sağlanacak.”
Basque Culinary Center tarafından düzenlenen Bask Dünya Aşçılık
Ödüllerini kazanan şef, 18 Temmuz’da Meksika’da ilan edilecek ve
ödül töreni Ekim ayında İspanya’nın San Sebastian kentinde
gerçekleştirilecek.
Harran Gastronomi Okulu-Amazon Kraliçeleri
Projesi
Ebru Baybara Demir yarışmaya katıldığı proje ile ilgili şu
bilgileri verdi:
“Şef eğitmen olarak aday gösterildiğim Harran Gastronomi
Okulu-Amazon Kraliçeleri projeye, 2016 Ağustos’unda UNHCR’nin (BM
Mülteciler Yüksek Komiserliği) desteği ve komşu şehir Şanlıurfa’da
Harran Kaymakamlığı iş birliği ile başladım.
Projenin amacı öncelikli olarak Harran’daki istihdam açısından dezavantajlı Suriyeli ve Türk kadınlara mesleki eğitim vererek nitelikli iş gücü potansiyeline katkıda bulunmak, istihdam olanağı yaratmak dolayısıyla sosyal entegrasyonlarına ve yaşam standartlarını yükseltmelerine destek olmak.
Proje aynı zamanda bölgede eko-gastronomi turizmini ön plana çıkararak turizm potansiyelini harekete geçirmeyi de hedefliyor.
Proje kapsamında Harran ve bölgeye ait yerel ürünler ve tariflerden oluşan envanter sayesinde binlerce yıllık kültür harmanının kazanımları kayıt altına alındı.
Harran Gastronomi Okulu’nda proje süresince 44’ü Suriyeli olmak üzere toplam 108 kişi eğitimleri tamamlayıp sertifikalarını aldı.
Bu 108 kişinin 64’ü kadın 44’ü ise erkeklerden oluşmaktadır. 16 kadın ise eğitmen olmak üzere eğitici eğitimlerini tamamladı.”