Anasayfa /  Ekonomi

Dünya’da madenlerinden vazgeçip onları yeraltında bırakan bir ülke yok

Madencilik konusunda yeterli bilgi ve veriye sahip olmadan, bazı yanlış algıların ön plana çıkarılarak sektörün ‘doğa düşmanı’ ilan edilmesinin büyük bir haksızlık olduğunu belirten Maden Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, “Madencilik sektöründe faaliyet gösteren 18 birlik ve dernek olarak ülkemizin maden ihtiyacını karşılarken ‘önce insan ve çevre’ diyoruz. Madenciliğin ülke ekonomisi ve toplumumuzun refahı için vazgeçilmez bir faaliyet olduğunu kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz.” dedi.

Abone ol
Abone ol 30 Temmuz 2023 17:14

Türkiye madencilik sektörünün çatı örgütlenmesi olan Maden Platformu, son günlerde madenciliğin doğa düşmanı bir faaliyet olarak gösterilmesine yönelik gelişen eylem ve söylemlere ilişkin bir açıklama yaptı. 

Madenlerin ülkelerin en önemli doğal kaynaklarından olduğunu belirten Maden Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, “Dünyada madenlerinden vazgeçip onları yeraltında bırakan bir ülke yok. Gelişmiş ülkelerde madencilik nasıl yapılıyorsa biz de aynı şekilde maden çıkarılan bölgenin havasına, suyuna, toprağına zarar vermeden, madenlerimizi bulundukları yerden çıkarıp ekonomik ve sosyal kalkınmamız için değerlendirmek zorundayız.” dedi.

MADENCILIKTE DIŞA BAĞIMLILIĞIMIZ ARTIYOR

Enerji , maden, metal ara ürünleri ithalatında 2022 yılında dış ticaret açığımız 106 milyar dolara ulaşmıştır.
Ülkemiz doğal gazda %99, petrolde %93, kömürde %60 (kalori bazında), demir cevherinde %55, metal ve ara ürün olarak; sırasıyla çinkoda %98, alüminyumda %95, altında %85, bakırda %75 oranında dışa bağımlıdır.
Sanayimiz üretimini sürdürebilmek  için 2022 yılında yurtdışından petrol ve doğal gaz ithalatına 93,5 milyar dolar, demir çelik ve hurda ithalatına 30,9 milyar dolar,  altın ithalatına, 21,6 milyar dolar, kömür  ithalatına 8,8 milyar dolar, alüminyum ithalatına , 7,5 milyar dolar, bakır ithalatına  5,5 milyar dolar ödedi.
Türkiye’de maden çıkarılmak için kazılan alanlar ülkemizin yüzölçümünün binde 1’ini teşkil etmektedir.
Ülkemizde 12 milyon hektar alan madencilik faaliyetlerine kısıtlıdır. Madenciliğe kısıtlı olmayan yerlerde Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen ruhsatlarda sürdürülen maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğayı katleden yasa dışı faaliyetlermiş gibi sunulması ülkemiz madenciliğine zarar vermektedir.
Orman alanlarımızda madenciliği payı?

Ülkemizdeki orman alanlarının binde 3’ü tüm madencilik faaliyetleri için geçici olarak kullanılmaktadır.
Ormanları gençleştirmek amacıyla dünyada ve Türkiye’de her sene ormanlardan ağaç kesimi yapılmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü tarafından ormanlarımızın üretim kapasitesi göz önüne alınarak 2022 yılında 25,5 milyon m3 endüstriyel odun, 4,5 milyon  m3 yakacak odun üretimi olmak üzere toplam 30 milyon m3 kesimi gerçekleştirilmiş olup kesilen 100 bin ağaçtan sadece 1 tanesi madencilik faaliyetleri için kesilmektedir.
Orman alanlarında gerçekleştirilen madencilik faaliyetleri için geçici olarak kullanılan alanlar Orman Genel Müdürlüğü’nün onayladığı rehabilitasyon projesine göre rehabilite edilerek ORMAN İDARESİNE teslim edilmesi yasal bir zorunluluktur. Ülkemizde rehabilite edilerek doğaya yeniden kazandırılmış pek çok maden sahası bulunmaktadır.
Türkiye’de 2022 yılında toplam 830 milyon ton maden çıkarıldı. Yerin altındaki madenlerimizi çıkarıp maden çıkarılan alanları ilgili yasaların öngördüğü şekilde rehabilite edip tekrar doğaya kazandırarak vatandaşlarımızın maden taleplerini karşılamak zorundayız.

ENERJI ÜRETIMINDE KÖMÜRÜN PAYI

2022 yılı itibariyle birincil enerji tüketiminde fosil yakıtların payı (petrol, doğal gaz ve kömür) dünyada ve Türkiye’de % 83’ dür.
2022 yılında dünya kömür üretimi yaklaşık 8.5 milyar ton olup Türkiye’nin dünya kömür üretimindeki payı  yaklaşık %1’i dir.
2022 yılında Türkiye’de elektrik üretiminin kömürün payı %34,6, doğal gazın %22,2, su kaynaklarının %20,6, rüzgarın %10,8, güneşin %4,7, jeotermal enerjinin %3,7 diğer kaynakların payı ise  %3,3 dür.
2022 yılı itibariyle 328 milyar KWh olan elektrik tüketimimiz, 2035 yılında ise 510 milyar KWh seviyesine ulaşması beklenmektedir.  
 Fosil yakıtlara %83 oranında bağımlı olan ülkemizin kısa zamanda bu bağımlılığını %40’lara düşürmesi söz konusu olamaz. Türkiye'nin fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkmasından başka seçeneği yoktur.
Türkiye’nin toplam elektrik ihtiyacının yüzde 2.5’ini, Ege Bölgesi’nde kullanılan elektriğin yüzde 62’sini karşılayan Muğla’daki kömür santrallerinin mevcut kömür rezervleri bitinceye kadar çevre standartlarına uygun olarak yörenin havasına, suyuna ve toprağına zarar vermeyecek şartlarda üretimlerine devam etmesi sanayimiz ve bölgede yaşayan vatandaşlarımız için önem arz etmektedir.

MADENCILERIN YER SEÇME LÜKSÜ YOK

Madencilerin diğer yatırımcılar gibi yer seçme lüksü yoktur. Madenleri bulunduğu yerden çıkarmak zorundayız. Bir köprüyü, bir yolu, bir fabrikayı, bir yapıyı başka bir yere yapabilirsiniz bir ağacı, bitkiyi başka bir yere fazlası ile dikebilirsiniz ama madenin bulunduğu yeri değiştiremeyiz. Madenciliğin bu evrensel gerçeğini göz ardı ederek madenciliği doğa düşmanı bir faaliyet olarak gösterilmesine yönelik açıklamalar madenciliğin itibarsızlaştırılmasına neden olmaktadır.
Ekonomimizin enerji , hammadde ve metal ihtiyacını nasıl karşılayacağız? 

Madencilik konusunda yeterli bilgiye ve verilere sahip olmadan, bazı kötü örnekleri ön plana çıkararak  madenciliğin  doğa düşmanı ilan edilmesine karşı çıkmak zorundayız.  Unutmayalım ki kullandığınız tüm araç ve gereçler sahip olduğunuz modern yaşam madencilerin yerkabuğundan çıkardıkları madenler sayesinde mümkün olmaktadır.
Madenciliği toptan kötülemeye ve itibarsızlaştırmaya yönelik söylemler nedeniyle kendi yeraltı zenginliklerimizi araştıramaz ve keşfedilenleri bulundukları yerden çıkaramaz hale geldik. Madenleri bulunduğu yerden çıkarılmasını doğa düşmanı ilan edip madenciliği yapılamaz hale getirerek ekonomimizin ve vatandaşlarımızın enerji , hammadde ve ara mal ihtiyacını nasıl karşılayacağız?
Türkiye’nin Enerji ve Maden İthalat ve İhracat Dengesi (2022, Milyar $)

Kaynak: Trademap, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği, TÜİK

Yorumlar