Anasayfa /  Dünya

KRİZ “GELİYORUM” DİYOR!

Yıllardır gazete, televizyon ve sosyal medyada, sık sık iklim değişikliği haberlerine rastlıyoruz. Önce “küresel ısınma” kavramı girdi hayatımıza. Sonra uzmanlar daha doğru bir kavram olduğu gerekçesiyle bu büyük soruna “iklim değişikliği” adını verdi.

Abone ol
Abone ol 18 Temmuz 2019 14:32

Bu yazıda iklim değişikliği meselesine odaklanacağız. Dünyada alınan önlemler neler, ülkeler verdikleri taahhütlere gerçekten uyuyor mu, Türkiye bu işin neresinde ve ne yapmalıyız? Tüm bu sorulara yanıt arayacağız ama önce iklim değişikliğini kısaca bir hatırlayalım.

HER ŞEY SANAYİ DEVRİMİ İLE BAŞLADI

18. yüzyılın sonunda başlayan sanayi devrimi, genelde ekonomik, siyasi ve teknolojik etkileriyle anlatılır. Ancak işin bir de çevresel boyutu var. Enerji üretimi için kullandığımız, kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlar, iklim değişikliğine sebep olan en önemli faktörler. Bilim insanları, atmosferdeki karbondioksit oranını 1750 yılı ile karşılaştırdığında, yüzde 47 oranında artış olduğunu tespit etti. İnsanlığın atmosfere bıraktığı gazlar, sera etkisi yaratıyor. Güneşten gelen enerji, sera gazları yüzünden yeryüzünde sıkışıp kalıyor ve dünyamız sürekli ısınıyor.





Son yüzyılda ortalama sıcaklık, yaklaşık 14 derece olarak ölçüldü. Son 150 yılda yerküre 1 derece ısındı ve bu ısınmanın üçte ikisi son 50 yılda meydana geldi. Geride bıraktığımız son 18 yılda ise defalarca sıcaklık rekoru kırıldı. Dünya için kritik eşik 2 derece. Uzmanlar, 2030 yılına kadar küresel sıcaklık artışının 1.5 santigrat dereceyi aşacağı uyarısında bulunuyor. İki derecelik ısınmanın çok da önemli olmadığını düşünenler olabilir. Ancak 1 derece, 1,5 dereceyi aşar ve 2 dereceye ulaşırsa; iklim, yüz binlerce yıldır görülmeyen bir şekilde değişecek. Bugün geldiğimiz noktada ise, geçmişteki gibi devam etme lüksümüz yok. Aksi takdirde çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğini çalmış olacağız.

ANTARKTİKA BUZULLARI ERİYOR

İklim değişikliği tüm dünyayı ilgilendirse de tehdidin başladığı nokta buzullar. Bu açıdan Antarktika’da yapılan bir araştırma, meselenin ciddiyetini gözler önüne serdi. Söz konusu çalışmayı Kaliforniya ve Utrecht üniversiteleri ile ABD Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) Jet İtiş Laboratuvarı ortaklaşa yürüttü. Araştırmanın sonucu, Antarktika'daki buzulların erime oranındaki büyük artışı ortaya koyuyor. 2001-2017 yılları arasında yılda ortalama yüzde 280 artış gerçekleşti. Bu araştırma, 1979-2001 arasında yılda ortalama 48 milyar ton buzulun eridiği Antarktika'da, bu miktarın 2001-2017 aralığında senede 134 milyar tona çıktığını ortaya koyması açısından önemli. 1979 yılından beri küresel deniz suyu seviyeleri yaklaşık bir buçuk santimetre yükseldi. Antarktika'da buz tabakasının erimeye devam etmesi halinde gelecek yüzyıllarda deniz suyu seviyelerinde kıta kaynaklı daha büyük artış bekleniyor.


Yorumlar