Defineciler kazmıştı, resmi kazıda 2 bin 800 yıllık buluntulara ulaşıldı
Elazığ’ın Üzümü İle Ön Plana Çikan Hoş Köyünde Urartular Dönemine Ait Yaklaşık 2 Bin 700 Yıllık Askeri Mekan Olduğu Alan Bulundu
Abone olElazığ’da bir köyde definecilerin zaman zaman kazdığı yerde
Müze
Müdürlüğü tarafından yapılan sondaj kazı çalışmasında bölgenin
Urartu Krallık dönemine kadar gittiği seramik analizlerinden
ortaya
çıkarken, askeri veya soyluların yaşadığı alan olarak
kullanıldığı
belirlendi. Bölgenin 1,5 metre kalınlığında sur duvarları ile
çevrili olduğunun tespit edilmesiyle tescil edilip kayıt
alınması
ve arkeolojik bir kazı çalışmasının yapılmasının planlandığı
öğrenildi.
Elazığ’da merkeze bağlı Hoş Köyü Ziyarettepe mevkiinde,
zaman
zaman definecilerin kazdığı bilgisini alan Müze Müdürlüğü’ne
bağlı
ekipler, bölgede inceleme yaptı. Ekiplerin yaptığı inceleme
sonrasında, bölgenin geçmişe yönelik bir kültür merkezi olduğu
düşüncesiyle Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na
başvuruda bulunuldu. Başvuru sonrası bölgenin tescil edilmesi
için
sondaj kazısı başlatıldı. 50 metre karealanda 1 ay süren ve
tamamlanan sondaj kazılarında Urartu Krallık dönemine kadar
giden
seramik parçaları çıkarılırken, tepeyi çevreleyen yaklaşık 1,5
metrelik sur duvarının olduğu da tespit edildi. Şu ana kadar
yapılan çalışmalarda bölgenin askeri bir mekan veya soyluların
yaşadığı bir alan olduğunun değerlendirildiği, tescil
sonrasında
resmi bir arkeolojik kazı çalışmasının yapılmasının planlandığı
öğrenildi.
Sondaj kazı çalışması yapıp tamamladıklarını belirten Müze
Müdürü Ziya Kılıç, “Burada daha önceki dönemlerde define
kazıları
zaman zaman olmuş ve müze müdürlüğümüz tarafından uzmanlar bu
kaçak
çukurları izlemek için geldiklerinde buranın bir kültür merkezi
olduğunu düşünmüşler. Resimlerini çekip Diyarbakır Kültür
Varlıkları Koruma Kuruluna tescil önerisinde bulunmuşlar.
Koruma
kurulu söz konusu bulguların tescil için yeterli olmadığını
burada
müze tarafından sistematik bir sondaj kazısı yapılıp arkeolojik
veriler çıktıktan sonra kurulun bunu gündeme alıp tescil
edeceğini
bildirdi. Bunun üzerine 27 Ağustos’ta arkadaşlarımız buraya bir
ekip halinde çalışmalara başladı. 30 Eylül itibari ile de bu
çalışma sonlandırıldı. İki farklı yerlerde 5 çarpı 5
ebatlarında
sondaj açma çalışması yapıldı. Toplam 50 metrekare de devam eden
bu
açmalarda üzerinde bulunduğumuz alanda 2 buçuk metre, hemen
kuzey
taraftaki açmada ise bir buçuk metre kadar derinliğe inildi"
dedi.
Urartu Krallık dönemine kadar giden seramikler bulundu
Horosan harcı ile moloz taşlarla 70 santimetre kalınlığında
iki
farklı bölümden oluşan alanın olduğuna dikkat çeken Kılıç, “Bu
alanda Urartu Krallık dönemine kadar giden seramikler çıkardık.
Ancak Osmanlının Genç dönemlerine kadar da burada bir
yerleşkenin
olduğunu yaptığımız seramik analizlerinden anlaşılmakta. Kuzey
taraftaki alanda ise 5 çarpı 5 ebatlarında bir kazı yapılmış ve
bu
alanda sur duvarların olduğu yani tepeyi çevreleyen bir sur
duvarının olduğu görülmüştür. Bu surların kalınlığı ise 1 buçuk
metre civarında. Biz yaptığımız çalışma neticesinde bu kanıya
vardık" diye konuştu.
Askeri veya soyluların yaşadığı bir alan
Yapılan çalışmalarda bölgede bir yerleşkenin olduğunu
düşündüklerini aktaran Kılıç, "Buranın muhtemelen askeri bir
mekan
veya soyluların yaşadığı bir alan olduğu kanaatine vardık.
Surlarla
etrafı bir mekan, ama eteklerinde Hoş Köyüne kadar seramik
kırıkları ve parçaları var. Yaptığımız çalışma neticesinde
buranın
resimlerini çekerek Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma
Kuruluna
sunacağız ve burası muhtemelen tescillenecek. Tescillendikten
sonra
burası kayıt altına alınacak. Kayıt altına alınan mekanda
ilerde
başta Fırat Üniversitesi olmak üzere diğer üniversitelerde
bilim
kurulları buraya başvurduğu zaman belki de müze başkanlığında
bir
arkeolojik kazı başlayacak ve alan tamamen ileri ki yıllarda
temizlenip gün yüzüne çıkarmaktır. Yaptığımız seramik
analizlerinde
en eski seramiklerin milattan önce 700-800 yıllarına kadar
gittiği
yani Urartu Krallığına kadar uzandığını görmekteyiz. Ancak
Roma,
Bizans ve Osmanlı dönemine de ait seramikler var. Bölge
Osmanlının
genç dönemlerine kadar 1800’lü yıllara kadar bir yerleşke ve
iskan
mekanıdır” şeklinde konuştu.