Anasayfa /  Güncel

Defineciler kazmıştı, resmi kazıda 2 bin 800 yıllık buluntulara ulaşıldı

Elazığ’ın Üzümü İle Ön Plana Çikan Hoş Köyünde Urartular Dönemine Ait Yaklaşık 2 Bin 700 Yıllık Askeri Mekan Olduğu Alan Bulundu

Abone ol
Abone ol 01 Ekim 2019 12:23

Elazığ’da bir köyde definecilerin zaman zaman kazdığı yerde Müze
Müdürlüğü tarafından yapılan sondaj kazı çalışmasında bölgenin
Urartu Krallık dönemine kadar gittiği seramik analizlerinden ortaya
çıkarken, askeri veya soyluların yaşadığı alan olarak kullanıldığı
belirlendi. Bölgenin 1,5 metre kalınlığında sur duvarları ile
çevrili olduğunun tespit edilmesiyle tescil edilip kayıt alınması
ve arkeolojik bir kazı çalışmasının yapılmasının planlandığı
öğrenildi.


Elazığ’da merkeze bağlı Hoş Köyü Ziyarettepe mevkiinde, zaman
zaman definecilerin kazdığı bilgisini alan Müze Müdürlüğü’ne bağlı
ekipler, bölgede inceleme yaptı. Ekiplerin yaptığı inceleme
sonrasında, bölgenin geçmişe yönelik bir kültür merkezi olduğu
düşüncesiyle Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na
başvuruda bulunuldu. Başvuru sonrası bölgenin tescil edilmesi için
sondaj kazısı başlatıldı. 50 metre karealanda 1 ay süren ve
tamamlanan sondaj kazılarında Urartu Krallık dönemine kadar giden
seramik parçaları çıkarılırken, tepeyi çevreleyen yaklaşık 1,5
metrelik sur duvarının olduğu da tespit edildi. Şu ana kadar
yapılan çalışmalarda bölgenin askeri bir mekan veya soyluların
yaşadığı bir alan olduğunun değerlendirildiği, tescil sonrasında
resmi bir arkeolojik kazı çalışmasının yapılmasının planlandığı
öğrenildi.


Sondaj kazı çalışması yapıp tamamladıklarını belirten Müze
Müdürü Ziya Kılıç, “Burada daha önceki dönemlerde define kazıları
zaman zaman olmuş ve müze müdürlüğümüz tarafından uzmanlar bu kaçak
çukurları izlemek için geldiklerinde buranın bir kültür merkezi
olduğunu düşünmüşler. Resimlerini çekip Diyarbakır Kültür
Varlıkları Koruma Kuruluna tescil önerisinde bulunmuşlar. Koruma
kurulu söz konusu bulguların tescil için yeterli olmadığını burada
müze tarafından sistematik bir sondaj kazısı yapılıp arkeolojik
veriler çıktıktan sonra kurulun bunu gündeme alıp tescil edeceğini
bildirdi. Bunun üzerine 27 Ağustos’ta arkadaşlarımız buraya bir
ekip halinde çalışmalara başladı. 30 Eylül itibari ile de bu
çalışma sonlandırıldı. İki farklı yerlerde 5 çarpı 5 ebatlarında
sondaj açma çalışması yapıldı. Toplam 50 metrekare de devam eden bu
açmalarda üzerinde bulunduğumuz alanda 2 buçuk metre, hemen kuzey
taraftaki açmada ise bir buçuk metre kadar derinliğe inildi"
dedi.


Urartu Krallık dönemine kadar giden seramikler bulundu


Horosan harcı ile moloz taşlarla 70 santimetre kalınlığında iki
farklı bölümden oluşan alanın olduğuna dikkat çeken Kılıç, “Bu
alanda Urartu Krallık dönemine kadar giden seramikler çıkardık.
Ancak Osmanlının Genç dönemlerine kadar da burada bir yerleşkenin
olduğunu yaptığımız seramik analizlerinden anlaşılmakta. Kuzey
taraftaki alanda ise 5 çarpı 5 ebatlarında bir kazı yapılmış ve bu
alanda sur duvarların olduğu yani tepeyi çevreleyen bir sur
duvarının olduğu görülmüştür. Bu surların kalınlığı ise 1 buçuk
metre civarında. Biz yaptığımız çalışma neticesinde bu kanıya
vardık" diye konuştu.


Askeri veya soyluların yaşadığı bir alan


Yapılan çalışmalarda bölgede bir yerleşkenin olduğunu
düşündüklerini aktaran Kılıç, "Buranın muhtemelen askeri bir mekan
veya soyluların yaşadığı bir alan olduğu kanaatine vardık. Surlarla
etrafı bir mekan, ama eteklerinde Hoş Köyüne kadar seramik
kırıkları ve parçaları var. Yaptığımız çalışma neticesinde buranın
resimlerini çekerek Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Kuruluna
sunacağız ve burası muhtemelen tescillenecek. Tescillendikten sonra
burası kayıt altına alınacak. Kayıt altına alınan mekanda ilerde
başta Fırat Üniversitesi olmak üzere diğer üniversitelerde bilim
kurulları buraya başvurduğu zaman belki de müze başkanlığında bir
arkeolojik kazı başlayacak ve alan tamamen ileri ki yıllarda
temizlenip gün yüzüne çıkarmaktır. Yaptığımız seramik analizlerinde
en eski seramiklerin milattan önce 700-800 yıllarına kadar gittiği
yani Urartu Krallığına kadar uzandığını görmekteyiz. Ancak Roma,
Bizans ve Osmanlı dönemine de ait seramikler var. Bölge Osmanlının
genç dönemlerine kadar 1800’lü yıllara kadar bir yerleşke ve iskan
mekanıdır” şeklinde konuştu.


Yorumlar