Erdoğan: Macaristan ile ticaret hedefimiz 5 milyar dolar
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, Macaristan ziyareti kapsamında başkent Budapeşte’de katıldığı Macaristan-Türkiye İş Forumu’nda, Macaristan ve Türkiye arasındaki ikili ticaret hedefinin 5 milyar dolar olduğunu söyledi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, Macaristan ziyareti kapsamında başkent Budapeşte’de katıldığı Macaristan-Türkiye İş Forumu’nda, Macaristan ve Türkiye arasındaki ikili ticaret hedefinin 5 milyar dolar olduğunu söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
“Dün ve bugün Macar makamlarının sergilediği misafirperverlik
karşısında kendimizi evimizde hissettik. Esasen biz Macaristan’ı
yabancı bir ülke olarak görmüyoruz, kökleri Orta Asya’ya uzanan
bağlarımız vardır. Dillerimize geçmiş ortak kelimelerimiz,
türkülerimiz, müziklerimiz bestelerimiz var. Barışın muhabbetin ve
dayanışmanın timsali Gülbaba gibi hak aşıklarımız vardır. Geçmişi
beş asra yaklaşan ve giderek güçlenen ikili münasebetlerimiz
var.
“Cumhurbaşkanı Ader’in davetiyle beş yıl sonra Cumhurbaşkanı olarak
gerçekleştirdiğim ziyaretin aramızdaki özel ilişkileri çok daha
ileri seviyelere taşıyacağına inanıyorum. Tüm Macar halkına ortak
mirasımıza gösterdiği ilgi ve özenden ötürü teşekkür ederim.
Şu anda Türk ve Macar iş adamları olarak bugün 300’ü aşkın iş adamı
bir aradayız. İkili görüşmeler yapıldı ve bu görüşmelerle birlikte
geleceğe yönelik nasıl adımlar atabiliriz, bunların değerlendirmesi
yapıldı. Bildiğiniz gibi Türkiye Macaristan ilişkilerinde muazzam
bir ivme yakaladık. Siyasi düzeyde yakaladığımız ivmeyi 2013
yılında Başbakan Orban’ın ziyareti sırasında Yüksek Düzeyli
Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısını yaparak
taçlandırdık. Üçüncü konsey toplantısını 2016 Haziran ayında
ülkemizde düzenledik. Bir sonraki konsey toplantısını da önümüzdeki
yıl Budapeşte’de yapmayı arzu ediyoruz.
“Karma ekonomik komisyon, turizm karma komisyonu, tarım yürütme
komisyonu, kara ulaştırması karma komisyonu, sanayi ortak işbirliği
komitesi iş konseyi gibi çok sayıda ortak mekanizma teşkil ettik.
Afrika Ortak Çalışma Grubu’nun tesisini de önemsiyorum. Türkiye
Macaristan işbirliğiyle Afrika’da ortak yatırımlara girelim
istiyorum. Burada Macar ve Türk dayanışmasıyla, bizim özellikle
2005 yılında kalktığımız atakla hemen hemen şu anda 41 ülkede
oluşturduğumuz büyükelçilikle çok farklı bir altyapının sahibi
olduk. Burada 54 ülkeye hükmetmek çok önemli ve bu ülkeler üzerinde
biz, Macaristan’la ortak işbirliğine girebiliriz. Şu anda
Afrika’nın beklentileri çok, adeta çorak bir alan diyebiliriz.
Burada tarımdan sanayiye, turizm ve altyapı gibi alanlarda birçok
çalışmalar yapmak mümkün.
"İKİLİ TİCARETİMİZDE HEDEF 5 MİLYAR DOLARA ULAŞMAK"
“Her şeyden önce aramızdaki münasebetlerde, 2009 yılında
yaklaşık 1.5 milyar dolar olan ikili ticaretimiz, 2017 yılında 2.6
milyar dolara yükseldi ve 2018 yılının başında ise bu 1.8 milyar
dolarlık bir hacme ulaştı. Şimdi hedef 5 milyar dolara ulaşmak. Bu
her ikimizin de ortak hedefidir. Bu rakam aslında geçen yılın ilk
sekiz ayına kıyasla yüzde 8’lik bir artışa tekabül ediyor. Sadece
ticaretimiz değil, yatırımlarımız da günden güne artıyor.
Macaristan’da lojistik turizm, enerji, müteahhitlik gibi birçok
sektörde firmalarımızın yatırımları bulunuyor.
“Macaristan yatırım ajansının sağlayacağı krediler ile
işadamlarımıza vize kolaylığı, buradaki yatırımlarımızı daha da
büyütecektir. Bu vesileyle Macaristan hükümetine işadamlarımıza
verdiği destekten dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu
ziyaretimde Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve
Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ile Macaristan Ulusal
Ticaret Evi arasındaki mütabakat zaptı imzalanmasından büyük bir
memnuniyet duruyorum. Şunun altını çizmek istiyorum ki tüm bu
gelişmelere rağmen ekonomik ilişkilerimizin mevcut durumu yeterli
değildir, çok daha ileriye taşıyabiliriz. Hiçbir siyasi sorunu
bulunmayan ekonomik ilişkiler noktasında hukuki altyapısı
tamamlanmış tarihi ve kültürel açıdan birer kardeş gibi yakın iki
ülkenin ticaretinin daha üst seviyelerde olması gerekir. Bizlere ve
buradaki işadamlarımıza düşen en önemli görev, ikili ticaretimizi
Türkiye ve Macaristan arasındaki dostluk bağlarına yakışır bir
seviyeye çıkarmaktır. Türkiye ve Macaristan arasındaki bu
ilişkileri güçlendirmede işadamlarımıza büyük görev düşüyor. Biz
üzerimize düşen her şeyi, iki siyasi yetkili olarak yapmaya
hazırız. Siz de üzerinize düşeni yapmalısınız.
"MACARİSTAN AVRUPA, BALKANLAR, DOĞU AVRUPA, TÜRKİYE VE RUSYA'YI BİRBİRİNE BAĞLAYAN DEMİR VE KARAYOLLARININ KAVŞAK NOKTASINDA YER ALIYOR"
“Macar ve Türk ekonomileri birbiriyle rekabet eden değil,
birbirini tamamlayan, benzerliklerini kullanarak daha büyük bir
sinerji yaratan ekonomilerdir. Özellikle turizm, enerji,
müteahhitlik, lojistik, gıda endüstrisi gibi sektörlerde önemli
işbirliği fırsatlarımız vardır. Macaristan Avrupa, Balkanlar, Doğu
Avrupa, Türkiye ve Rusya’yı birbirine bağlayan demir ve
karayollarının kavşak noktasında yer alıyor. Bu açıdan
ürünlerimizin Avrupa’ya ulaştırılmasında Macaristan’ı bir ticaret
üssü ve en önemli geçiş noktalarından biri olarak görüyoruz.
Taşımacılarımızdan ikili veya transit ticaret maksadıyla Macaristan
üzerinden her yıl on binlerce nakliyat gerçekleştiriyor. Geçiş
teminatı üzerinde yaşanan sorunları yapılan görüşmeler neticesinde
son derece olumlu istikamete getirdiğimize inanıyorum.
Macaristan’ın sadece bir geçiş güzergahı olarak görülmesi yerine
ürünlerimizin depolanması ve Avrupa’ya ihraç edilmesinde bir merkez
olarak değerlendirilmesi kazan-kazan vizyonumuza daha çok hizmet
edecektir.
“Avrupa’dan Orta Asya, Uzakdoğu, Orta Doğu ve Afrika istikametine
doğru atılacak her ticari adımda Türkiye önemli bir lojistik
güzergah konumundadır. Son 16 yılda hayata geçirdiğimiz projelerle
ülkemizin ulaşım altyapısını daha da güçlendirdik. Marmaray,
Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü,
hızlı tren hatları gibi önemli projeleri devreye aldık. Göreve
geldiğimizde 26 olan havalimanı sayısını 55’e çıkararak havayolu
taşımacılığında dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline geldik. Şu
anda dünyada destinasyon itibariyle birinci sırada olan, en fazla
noktaya uçan kurum Türk Hava Yolları’dır. Şimdi de Budapeşte ve
Mumbai arasında yine THY yoluyla Macar halkına ve tüm insanlığa
hizmet vermeye başlayacağız. Bugün Türk Hava Yolları 122 ülkede
toplam 304 şehre uçarak bu destinasyona ulaştı. 29 Ekim’de ilk
etabını hizmete açacağımız İstanbul’daki yeni havalimanımızla bu
alandaki altyapımızı daha güçlendireceğiz. Yeni havalimanın bütün
etapları devreye girdiğinde yılda 200 milyonluk yolcu kapasitesiyle
dünyanın en büyük üç havalimanından birine sahip olacağız.
“Macaristan’ın nitelikli ve uygun maliyetli iş gücü ve coğrafi
konumu sayesinde çok sayıda batılı girişimci tarafından yatırım
merkezi olarak görüldüğünü biliyoruz. Ülkemizde benzer şekilde
Avrupa’nın ve birçok dünyanın ülkesinin kaliteli ürün ihtiyacına
cevap veren bir üretim üssü ve ticaret odağı haline gelmiştir. 165
milyar dolarlık ihracata ulaşarak 2002 yılından bu yana
ihracatımızı dört kattan fazla arttırdık ve 2002 sonunda 36 milyar
dolar olan ihracatımız, bugün 165 milyar dolara ulaşmıştır.
Hedefimiz Cumhuriyetin 100’üncü yıl dönümü olan 2023’de 500 milyar
dolar seviyesinde bir ihracat rakamına ulaşmaktır. Eylül’de
açıkladığımız Yeni Ekonomik Program ile bundan sonra katma değeri
yüksek ürünlere yoğunlaşacağız. Son 16 yılda ekonomide ulaştığımız
başarılar, hedeflerimize ulaşma noktasında bize güç ve cesaret
veriyor. Şu an Macaristan’la özellikle savunma sanayi alanına
yönelik bazı adımlar atmak istiyoruz. Yaptığımız görüşmelerde bu
konuların üzerinde durduk.
“Zengin tarihi ve doğasıyla özellikle kültür, turizm ve sağlık
turizmi açısından da Macaristan Türkiye arasında girişimcilere
büyük görevler düşüyor. Budapeşte gerçekten tarih kokan ve tarihi
zenginlikleriyle çok çok farklı bir destinasyon. Dolayısıyla
ortadan geçen Tuna Nehri’yle ayrı bir zenginliğe sahip. İki saatlik
mesafede paket turizmin paylayacağı bir alandır burası. Gerek
Macaristan’dan Türkiye’ye, gerek Türkiye’den Macaristan’a bu paket
turizm hem haklarımızın kaynaşması açısından önemli olacaktır, hem
de bu sektörü canlandırmak suretiyle yeni bir açılımı yapacaktır.
Asırlardır farklı medeniyetlere beşiklik yapan Türkiye’de tarihi
doğal ve kültürel varlıkları sayesinde dünyanın en çok ziyaret
edilen altıncı ülkesidir. Bu yıl sonunda büyük ihtimalle 40 milyon
turisti Türkiye’de ağırlayacağız. 2023 yılında hedefimiz 50 milyon
turist ve 50 milyar dolarlık turizm geliridir. Bu sene beklentimiz
40 milyon turist rakamını yakalamak. Macar turistler son yıllarda
ülkemize büyük ilgi gösteriyor. Bu ilgiden büyük memnuniyet
duyuyorum. Turizmin farklı dallarındaki imkanlarımızla senenin her
dönemine bunu yamayı planlıyoruz.
"İŞBİRLİĞİMİZİ GELİŞTİREBİLECEĞİMİZ BİR DİĞER ALAN MÜTEAHHİTLİK SEKTÖRÜDÜR"
Sağlıkta, kış turizminde, eğitimde atacağımız adımlarla
halklarımızın kaynaşması çok daha farklı olacak. İşbirliğimizi
geliştirebileceğimiz bir diğer alan müteahhitlik sektörüdür. Bu
alanda dünyada hacim itibariyle dünyada ikinci sıradayız. Özellikle
altyapıda ve üstyapıda Türk müteahhitlik sistemi çok güçlü ve bu
noktada Afrika’da müşterek yatırımlara girebiliriz.
Müteahhitlerimizi bugüne kadar 120 ülkede 300 milyar dolar proje
üstlendiler. Havayolları, metro, köprü, tünel, endüstriyel
tesisler, doğalgaz petrol rafineleri, stadyumlar, enerji
santralleri gibi büyük ölçülü ve katma değeri yüksek dünya çapında
önemli projeleri tamamladılar. Bu projelerin önemli bir kısmını da
taahhütlerinden önce bitirdiler. Bugün Macaristan’da toplu konut,
otel ve endüstriyel tesis inşası gibi alanlarda ciddi atılımlar
yapan firmalarımız olduğunu görüyorum. Bu alandaki işbirliğimiz hem
üstyapı hem de altyapı yatırımlarıyla daha da
güçlendirebileceğimize inanıyorum. Ekonomik işbirliğimizi
istediğimiz noktaya taşıyabilmek için bankalarımız arasındaki
ilişkileri güçlendirmemiz gerekiyor. Macaristan’daki nükleer
santrale iki reaktör daha eklenmesi için Rusya ile Macaristan
arasında mutabakata varıldığını öğrendim. Ülkemizde de başta Akkuyu
Nükleer Santrali olmak üzere, Rusya’yla birlikte nükleer santral
projelerimiz bulunuyor.
“Son birkaç aydır Türkiye ekonomisine yönelik spekülatif ve
manipülatif saldırılar yapıldığını biliyorsunuz. Bu saldırıların
hedefi, ülkemize başta terörle mücadele olmak üzere milli
menfaatleriyle çelişen kararları kabul ettirme gayretleridir.
Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta kendi güvenliğini sağlamak ve
Suriyelilerinin güvenliğine sağlamak için attığı adımlar belli
çevrelere rahatsızlık vermiştir. Fırat Kalkanı ve Zeytindalı
Harekat’larıyla Türkiye Suriye’nin geleceğine dair ayrılıkçı
tehdide büyük darbe vurmuştur. Bu harekatlar sonucunda dört bin
kilometre kareden fazla bir alanı terörden teröristlerden başta
DEAŞ olmak üzere temizledik. Daha birkaç yıl önce DEAŞ’lı
teröristler ve PKK’nın Suriye kolu PYD’nin işgali altında olan
bölgelerde bugün yüzbinlerce Suriyeli komşumuz huzur ve barış
içinde yaşıyor. Aynı şekilde geçen ay Sayın Putin ile Soçi
Zirvesi’nde imzaladığımız mutabakatla İdlib’te yaşayan 3.5 milyon
Suriyelinin emniyetini garanti altına aldı. Böylece büyük bir
insani dramın ve kitlesel göçün de önüne geçtik. Yaklaşık 3.5
milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyon mülteciye ev sahipliği
yapıyoruz. Birlemiş Milletler hesaplamalarına göre bu insanlar için
kendi bütçemizden 33 milyar dolar harcadık. Bu süreçte hiçbir
ülkeden veya uluslararası kuruluştun doğru düzgün bir yardım
almadık. Böyle bir sorunla tek başımıza mücadele etmemize rağmen
terörden ve saldırılarından kaçan Suriyeli mazlumlara sahip çıkmaya
devam ettik. Mülteci meselesi çözümünde uluslararası toplum
sorumluklarını yerine getirmemiş ve hatta Akdeniz’den Ege’den
gelmiş bu mülteciler dalgaların arasında kalmaya, botları delinerek
ölüme mahkum edilmiştir. Bunların kamera çekimleri elimizdedir.
Yüzbinlerce insanın hayatını kurtaracak güvenli bölge oluşturma
teklifimiz, başta müttefiklerimiz tarafından bilinçli bir şekilde
sabote edilmiştir. Çözümümüzün faturasını da önce Suriye ve sonra
Türkiye ödemek zorunda kalmıştır.
"TÜRK EKONOMİSİNİN TEMELLERİ SAĞLAMDIR"
“Biz ülkemizin ekonomik bağımsızlığını ve milli güvenliğini korumada sonuna kadar kararlıyız. Türk ekonomisinin temelleri sağlamdır, Türk ekonomisi ve bankacılık sistemini kimse çökertemeyecektir, zira şoklara dayanıklıdır. 2002 yılından beri ortalama yüzde 5.8, geçen sene yüzde 7.4, 2018’in ilk yarısında ise yüzde 6.3 büyüyen bir ekonomiye sahibiz. Bu oranlarla OECD ülkeleri arasından en yüksek büyüme oranını yakaladık. Özellikle kamu, hane halkı, bankalar ve özel sektör borçluluk oranlarından uluslararası kriterlere göre olumlu bir görünümümüz var. Ülkemize yönelik saldırılara karşı tüm kurumlarımızla gerekli önlemleri aldık. Son olarak Hazine ve Maliye Bakanımız iki hafta önce Yeni Ekonomik Programı açıkladı. 2019-2021 yılları için hazırlanmış olan bu program katılımcı bir anlayışla, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme hedefiyle kaleme alındı. Alınan önlemlerle ekonomimizin dengelenme yönünde işaretler verdiğini görüyoruz.
"TÜRK İŞADAMLARININ VE HALKININ VİZEYE TABİ OLMASI, POTANSİYELİMİZİN TAM OLARAK KULLANILMAMASININ ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGELLERDENDİR"
“Ticaret savaşları gibi söylemlerin, ticaretimizi esir almaya çalıştığı bir ortamda Macaristan’la ekonomik işbirliğimiz büyük önem arz ediyor. Avrupa Birliği’yle gümrük birliği güncellemesi çalışmalarına hala başlanamaması ve Türk işadamlarının ve halkını vizeye tabi olması, potansiyelimizin tam olarak kullanılmamasının önündeki en büyük engellerdendir. Macaristan ve AB ülkelerinden bu süreçte destek bekliyoruz. Burada bulunana her iki ülke işadamlarına bir çağrıda bulunmak istiyorum. İlişkilerimizin ve stratejik ortaklığımızın ekonomi boyutunu gelin beraber kuvvetlendirelim. Biz hükümetler olarak girişimcilerimizin önünü açtık, açmaya devam ediyoruz. Macar girişimcilere de ülkemizin onlarca yıllık tecrübelerinden daha fazla yararlanmaları çağrısında bulunuyorum.”