Erdoğan'dan Çipras'a: Biz siyasetçiyiz, kendimize güveneceğiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile yaptığı görüşmeyi anlatarak, "Sayın Çipras ile görüştüğümde aynı şeyi söyledim. Dedim ki, bak bizlerden bir şeyler istiyorsunuz, Ruhban Okulu'nu istiyorsunuz. Ben de dedim ki, 'Fethiye Camii'ni açalım', 'Camiyi açıyoruz' dediler. Minaresi niye yok? Kızlarım, kilise çan kulesi olmadan olur mu? Biz diyoruz ki çan kulesiyle mi yapacaksın? Gel yap. Ama bizim camimizin de mütemmim cüzü nedir? Şu semaya yükselen minarelerdir. Ya işte diyor "muhalefet beni eleştiriyor" Ya biz siyasetçiyiz, kendimize güveneceğiz. İstedikleri kadar eleştirsinler" dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Edirne'de Selimiye Camisi
önünde partisinin düzenlediği açık hava mitingine katılarak, halka
seslendi. Edirne'nin geçmişini anlatarak sözlerine başlayan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Edirne öyle bir şehirdir ki,
ona dikkatle ibretle bakanlar, milletimizin tarihi serüvenini,
adeta bir kitap gibi bu şehirden okuyabilir. Edirne'ye bakanlar,
Edirne'den bütün Türkiye'yi, Balkanları görebilir. Edirne'ye
bakanlar medeniyetimizin yükseldiği üç kıtaya yayılan bütün bir
coğrafyayı kavrayabilir. Bu şehrin havasını soluyanlar milletimizin
derin hissiyatını engin irfanını en berrak şekliyle idrak edebilir.
Fatih Sultan Mehmet işte böyle bir şehirde dünyaya geldi. Fakat çok
çalışarak Edirne'yi ve ilçelerini artık, Fatih Sultan Mehmet'e
layık olanların yönetmesi lazım. Buna hazır mıyız? İstanbul'u
fetheden o güzel kumandan ve o güzel ordu, o kutlu yürüyüşü nereden
başlattı? Buradan başlattı. Onun için Edirne başka. Türbeleriyle
şehitlikleriyle, köprüleriyle, minareleriyle bu milletin şanlı
tarihine ayna tutan Edirne, bu milletin göz bebeği, iftihar
tablosudur. Edirne Meriç ve Tunca'nın suladığı topraklarla bolluk
berekettir" dedi.
'CHP KLASİĞİ ÇÖP, ÇUKUR ZİLLETİNDEN 31 MART'TA
KURTULACAK'
Edirne'de CHP'ye eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Şimdi 31 Mart'a
hazır mıyız? Gayretli miyiz? İnanıyor muyuz? Öyleyse üstünüz. Yeni
nesillere Edirne'de doğmak arzusu kazandırmak için hep çok
çalıştık. Çalışmaya da devam edeceğiz. İnşallah önümüzdeki dönemde
tevazu, samimiyet, gayretle 'memleket işi, gönül işi' diyerek
Edirne'nin önünde yeni bir ufuk açıyoruz. Edirne bir CHP klasiği
olan çöp, çukur, çamur zilletinden inşallah 31 Mart'ta
kurtulacaktır diye inanıyorum. Dişe dokunur tek hizmet getirmeden
yıllardır Edirne'nin sırtından inmeyenlerin sonu 31 Mart'ta
geliyor" dedi.
'ERGENE NEHRİ'NİN HAYATA DÖNDÜRÜLMESİ İÇİN BÜYÜK DÖNÜŞÜM
BAŞLATTIK'
Trakya'da kirliliği ile gündemde bulunan Ergene Nehri için yapılan
çalışmaları anlatan Erdoğan, "Trakya için hayati öneme sahip Ergene
Nehri'nin hayata döndürülmesi için havzada büyük dönüşümü
başlattık. Peki bu nehrin kenarında hangi belediye var? CHP
belediyesi var, bu atık sular nereden geliyor, oradaki
fabrikalardan geliyor. Peki Bay Kemal senin bu belediyelerin
bunlara bugüne kadar neden müdahale etmedi? Niye bunların önünü
kesmedi? Bay Kemal sadece yalan üretir, iş üretmez. İşte SSK'nın
genel müdürü olduğu zaman, sağlıkta bu ülkeyi nasıl çökertti,
biliriz. Ya bunlar ölülerden bile morga alır, onları anasına,
babasına teslim etmezlerdi. Bunlar böyle ama biz şimdi şehir
hastanelerimizde il ve ilçelere varıncaya kadar tüm hastanelerde
Kanuni'den aldığımız ilhamla gerçekleştirdik. İşte şehir
hastanelerini yapıyoruz. Ankara'da dev şehir hastanesini hizmete
aldık. Resmi açılışı 18 Mart Tıp Bayramı'nda yapacağız. Ergene
Havzası'nda son teknolojiye sahip 13 biyolojik ileri atık üretme
tesisi inşa ettik. Hepsiniz hizmete aldık, bekleyemeyiz, çünkü
CHP'ye kaldıysa bitmiş, yanmışız" diye konuştu.
'BAY KEMAL, HANGİ TOPRAKLARA EL KONULDU?'
Edirneli çiftçilerimize 2.6 katrilyon destek sağladıklarını
söyleyen Cumhurbaşkanı Eroğan, "Bay Kemal ne diyor 'çiftçiler aç,
topraklarına el konuldu' diyor. Eline diline dursun. Hangi
topraklara el konuldu? Bunlar resmi hesaplar sen neye göre
konuşuyorsun? Edirne ve ilçelerine doğal gaz getirdik. Batılı
modern de, Helga modern de bizimkiler neden değil, bunları kim
çözdü, AK Parti, biz çözdük. Bize düşen anlatmak, oy vermek tabii
ki vatandaşımızın kendi takdiri, demokrasi bu. Ama biz yapmaya,
anlatmaya devam edeceğiz. Bu alanda bulunan 15 bin kişi de
anlatacak. Bu yıl içinde Enez ve Lalapaşa'yı da doğal gaza
kavuşturuyoruz. Üniversitemiz ve sanayimiz katma değer üretmesi
için Edirne'de bir teknopark kurduk. Edirne'deki iş insanlarımıza,
girişimcilerimize 1.7 katrilyon yatırım teşviki verdik.
Sağladığımız teşviklerle 5 bin kişiye istihdam kazandırdık"
dedi.
'TRAKYA'DA DOĞAL GAZ SAHALARI KEŞFETTİK'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2017 yılında yerli kaynaklardan
elektrik üretiminin yüzde 45 olduğunu belirterek, "Bu oran şimdi ne
oldu biliyor musunuz? Yüzde 60'ı buldu. Nereden, nereye sadece
2018'de devreye aldığımız 4 bin 25 megavatlık kurulu gücün yüzde 93
yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayalıdır. Enerji konusunda size
bir müjde vereyim mi? Geçtiğimiz hafta Trakya'da mevcut doğal gaz
üretimimizi iki katına çıkaracak 3 milyar metreküp rezerve sahip
yeni gaz sahaları keşfettik. Bu rakam nedir biliyor musunuz? 300
bin hanenin 10 yıllık gaz ihtiyacını karşılayacak düzeydedir.
Buradan üreteceğimiz doğal gazın cari açığımıza katkısı 5 milyar
lira olacak. Biz çalışıyoruz. Yatmıyoruz, Bay Kemal bundan da
haberin var mı? Bunu da bir yerde söyle be 'Bu hükümete teşekkür
ediyorum, bu kadar doğal gaz buldular' de. Söyle be, bir şeyler
olmaz sana ama söyleyemez. O sadece yalan üretir" dedi.
'YALAN SÖYLEMEYE DEVAM EDİYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Kartal'da 21 kişinin yaşamını
yitirdiği yıkılan binaya değinerek, "İşte Kartal'da biliyorsunuz
binalar yıkıldı. Vatandaş diyor ki 'nerede bu belediye başkanı' Beş
gün sonra belediye başkanı oraya gidiyor. Kabadayılar gibi ama Bay
Kemal sen neredesin? O zaten hiç yok. Onun çok önemli işleri var.
21 vatandaşım orada şehit olmuş, 14 yaralım var, yok. Cenaze 9
vatandaşımın cenaze törenine ben, arkadaşlarım hep katıldık.
CHP'den sadece istifa etmiş olan Akif Hamzaçebi o gün oradaydı. Bay
Kemal oraya gelemezdin be? Gelseydin ne olurdu be? Bir şey mi
olurdu sana? Onlar buralarda yoklar, onların çok önemli işleri var.
Ama biz tüm arkadaşlarım aynı gün ilgili bakan arkadaşlarımı oraya
gönderdim. Hemen işi kolayladım ben de gittim. Cuma günü orada
ziyaretlerimizi yaptı. Cenaze törenlerine katıldık, aynı gün gemi
denize indirme törenine katıldık. Oradan yine başka yere gittik.
Ama durmak yok, yola devam. Yalan söylemeye devam ediyor. 'Benim
belediye başkanım oradaydı' diyor ama 5 gün sonra. Hadi onu geçtim,
sen neredesin sen? Yok" diye konuştu.
İÇİM YANIYOR, CANIM YANIYOR'
İstanbul'a 1994 yılında belediye başkanı olduğunu söyleyen Erdoğan,
başbakanlık görevini 2003 yılında devraldığını belirterek, şunları
söyledi:
"Sizlerin teveccühüyle 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı'na seçildim.
Yeni yönetim sistemimizin ilk seçiminde geçtiğimiz yıl yeniden
Cumhurbaşkanlığı görevini şahsıma tevcih ettiniz. Bir başka ifade
ile tam 25 yıl, farklı görevlerim vesilesiyle tüm milletimin
hizmetindeyim, her saat, her gün göz önündeyim. Belediye
başkanlığına aday olduğum günleri hatırlıyorum. Bizim için neler
dediler. Başbakanlık görevine geldim yine aynı teraneler.
Cumhurbaşkanı olduğum da bile tahammülsüzlüklerini sürdürdüler.
Hepsi de yalan ve iftira. Hepsi de maksatlı olan bu iddiaları boşa
çıkarta çıkarta yolumuza devam ettik. Bizi karalayanlar aslında
söylediklerinin doğru olmadığını biliyorlar. Onların asıl derdi
yıllardır ellerinde tuttukları gücü, imkanı, imtiyazı
koruyabilmekti. Şehirlerimiz çöpten, çukurdan, çamurdan CHP
iktidarlarında geçemiyordu. Onu da bize iftira ettiler. İstanbul'da
çöp dağları vardı biliyorsunuz değil mi? Hava kirliliğini
biliyorsunuz. Gaz maskesi dağıtıyordu maskeler ve Ümraniye çöplüğü
patladı 39 vatandaşım orada öldü, CHP vardı. Şimdi ben diyorum ki
aynı şey Edirne'de de olmasın, Edirne'nin ilçelerinde de olmasın.
Edirne bizim serhad şehrimiz, Fatih'in doğduğu yer. Burayı gelin
kurtaralım, pırıl pırıl yapalım. İçim yanıyor, canım yanıyor. Artık
burayı gerçek, hakikaten modern bir şehir haline getirecek bir
yönetime teslim edelim."
ÇİPRAS GÖRÜŞMESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye, hangi dinden, hangi mezhepten,
hangi meşrepten olursa olsun tüm vatandaşların hak ve
özgürlüklerini en geniş şekilde yaşayabildiği döneme kendileri ile
birlikte geldiğini belirterek, şöyle dedi:
"Başı açık, başı kapalı nasıl giyinirse giyinsin, bunlara bizim
müdahale hakkımız yok. Bunları biz sağladık, biz getirdik. Mesela
Rumlar, Ermeniler, Museviler başta olmak üzere dini azınlıklar
bizim dönemimizde haklarını en geniş şekilde kullanabilmiştir.
Onlara menkullerini, gayrimenkullerini biz iade ettik. Onlara aynı
şekilde Batı'da bize karşı yapmadılar. Tam aksine bugün Batı'da
camilerimiz bombalanıyor, sabote ediliyor, yakılıyor. Bugün
Almanya'da, Batı Trakya'da aynı şey. Sayın Çipras'la geçenlerde
görüştüğümde aynı şeyi söyledim. Dedim ki bak bizden bir şeyler
istiyorsunuz, Ruhban Okulu'nu istiyorsunuz ben de size diyorum ki,
gelin bizim Fethiye Camii'ni açalım. Camiyi açıyoruz dediler ama
dedim minaresi niye yok? Kilise çan kulesi olmadan olur mu? Biz
diyoruz ki, çan kulesiyle mi yapacaksın gel yap. Bizim sıkıntımız
yok. Bunun özelliği neyse o ama bizim camimizin de mütemmim cüzü
nedir? Şu semaya yükselen minarelerdir. Muhalefetin onu
eleştirdiğini söylüyor. Yahu biz siyasetçiyiz kendimize
güveneceğiz. İstedikleri kadar eleştirsinler. Batı Trakya'da Türk
ismine dahi tahammül edemiyorsunuz. Ama bizim hiç böyle bir
derdimiz yok. İstediğin yerde Rum ismini kullan. Biz çünkü bu
noktada düşünce özgürlüğünden yanayız. Bizim bu noktada sıkıntımız
yok. Biz düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü, eğitim-özgürlüğüyle
yolumuza devam edeceğiz."
Edirne'den tüm Trakya'ya tüm Türkiye'ye seslendiğini söyleyen
Erdoğan, "Bu ülke tüm renkleriyle, tüm zenginlikleriyle, tüm
farklılıklarıyla 82 milyon vatandaşımızın ortak vatanıdır. Bu
ülkede herkes diğerlerinin hakkına, hukukuna saygılı olmak şartıyla
dilediği gibi inanabilir, yaşayabilir, düşüncelerini ifade
edebilir. Altını çizerek ifade ediyorum; diğerlerinin hakkına,
hukukuna, devlet bütünlüğüne milletin birlik ve beraberliğine
saygılı olmak dışında hiçbir sınırlama, tahdit yoktur. Varsa aksi
yönde bir muameleye maruz kalan Cumhurbaşkanı olarak yanında ben
varım. Türkiye'yi artık bu yaşam tarzı, laiklik istismarından
kurtarmanın vakti gelmiştir. İnşallah 31 Mart seçimleri, belediye
hizmetleriyle birlikte bu bakımdan da tarihi bir değişime, dönüşüme
hizmet edecektir" dedi.