'Eğer racon kesilecekse, bu raconu bizzat kendim keserim'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.
Abone olCUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan,- "Zaman zaman kamuoyunda, medyada, partimiz içinde kesinlikle arzu ve tasvip etmediğim tartışmaların yaşandığına şahit oluyoruz. Genellikle sosyal medya hesapları veya kimi köşe yazarları üzerinden başlatılan bu tartışmalarda, birilerinin şahsımın adına adeta racon kestiği, herkese ayar vermeye çalıştığı anlaşılıyor" dedi.
Erdoğan, "Burada bir kez daha açık ve net olarak ifade ediyorum; benim, milletimle, partimle paylaşacağım bir düşüncem, bir teklifim, bir hissiyatım varsa, bunun yolları bellidir. Kimsenin racon kesmesine de ihtiyacım yoktur. Eğer racon kesilecekse, bu raconu bizzat kendim keserim. Bu da böyle bilinmeli" diye konuştu.
Erdoğan, "Ben derdimi anlatmaktan aciz de değilim. yeri geldiği zaman bunları da anlatıyorum. Anlatmaya da devam edeceğim. Hele hele başkalarının adın açılmış sosyal medya hesapları ve köşe yazıları gibi mecraları aracı kılma gibi alışkanlığım kesinlikle bulunmuyor. Bu da böyle biline. Her halde dünyada benim kadar şeffaf olan, benim kadar açık konuşan, benim kadar görüşlerini net ifade eden bir başka lider var mıdır? Onu da pek bilmiyorum" dedi.
İSTANBUL'DA TEKLERSEK, TÜRKİYE'DE
TÖKEZLERİZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Haliç Kongre
Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Danışma Meclisi
Toplantısı'na katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Unutmayın İstanbul'da teklersek, Türkiye'de tökezleriz.
İstanbul'da metal yorgunluğu olursa, Türkiye'de paslanırız. Buna
karşılık, İstanbul'da kıpırdanırsak, Türkiye'de şahlanırız.
İstanbul'u sağlam tutarsak, Türkiye'de de dünyada da Allah'ın
izniyle bizi yıkacak bir güç tanımıyoruz. Bunun için 81
vilayetimizdeki teşkilatlarımızın tamamı elbette önemlidir. Ama
İstanbul bir başka önemlidir. AB üyesi 28 ülkeden 20'sinden daha
büyük durumda bulunan tarihi ve coğrafi konumuyla benzersiz bir
şehir olan İstanbul sadece Türkiye değil, bölgemiz ve dünya için de
önemlidir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul'un büyüklüğünü anlamayan hiç
kimse, İstanbul'a ve Ak Parti'ye hizmet edemez. İstanbul'u
büyük bir aşkla, tutkuyla sevmeyen hiç kimse bu şehre ve partimize
gereken katkıyı sağlayamaz" şeklinde konuştu.
"İSTANBUL BİZİ BAŞINDA TAŞIR, SIRTINDA
TAŞIR"
Erdoğan, "İster siyaset yapalım, ister ticaret, ister
sanat-edebiyatla uğraşalım, ister sporla hiç fark etmez bu şehrin
hakkını vermek zorundayız. Eğer yaptığımız işi, verdiğimiz
mücadeleyi bu şehre uygun şekilde yürütmezsek hedeflerimize
ulaşamayız. Şu gerçeği asla unutmayalım, çalışmamızla,
fedakarlığımızla bu şehrin insanlarına kendimizi sevdirirsek,
İstanbul bizi başında taşır, sırtında taşır" dedi.
"İDAEL SİYASETÇİ OTURDUĞU KOLTUKTAN GÜÇ ALAN DEĞİLDİR,
ORAYA GÜÇ KATANDIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Halk oylamasında malum İstanbul yüzde 48,65
oyla neticeyi verdi. Tabii biz İstanbul'u böyle görmek istemiyoruz.
İstanbul, Türkiye ortalamasının altına düştüğü an buna yanarız,
üzülürüz, İstanbul, Türkiye ortalamasının altına düşmemeli. Onun
üstünde olmalı. Üstünde olduğu anda bir çok şey değişir. Öyleyse
bir yerde yanlışımız var. Bir yerde eksiğimiz var. Eğer metal
yorgunluğu diyorsak bunları oturup düşünmemiz lazım. Kimse buna
üzülmeyecek. Çünkü bu hareket alışılmış bir siyasi parti hareketi
değildir. Bu bir davadır, buna böyle bakacağız. Bizim İstanbul'a
ihtiyacımız var. Diğer örneklere, alternatiflere baktığımız zaman
görüyoruz ki İstanbul'un da bize ihtiyacı var. Öyleyse şehrin en
kılcal damarlarına inerek, ayak basmadık yer, eline ve gönlüne
dokunmadık insan bırakmayarak, her taşına hayran olduğumuz
İstanbul'u kendimize de ram edeceğiz. Bize kibir yakışır mı? Bize
gurur yakışır mı? Gurur Allah'a yakışır bize değil. O onun. Bize ne
oluyor ki afra tafra yapıyoruz. Bize ne oluyor ki koltuklardan güç
alma gayreti içerisine giriyoruz. İdeal siyasetçi oturduğu
koltuktan güç alan değildir, oraya güç katandır" diye konuştu.
"İSTANBUL'UN ORTALAMANIN ALTINDA KALMASININ, BİZE
VERDİĞİ MESAJI ÇOK DORĞU OKUMALIYIZ"
Erdoğan, "2019'daki seçimlere karar İstanbul'daki oy oranımızın
Türkiye ortalamasının üzerine çıkması şart. Bilhassa son dönemde
seçimlerde bir kaç puan da olsa İstanbul'un ortalamanın altında
kalmasının, bize verdiği mesajı çok doğru okumalıyız" dedi.
"BİZİM SİYASET TERBİYEMİZDE VEFA ÇOK
ÖNEMLİDİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz kendimizi yenilediğimiz ölçüde
ülkemizin siyasetini, ekonomisini, dış politikasını, güvenliğini,
yatırımlarını daha da ileriye taşıyabiliriz. Bayrak yarışı olan
hizmet nöbetini İstanbul'da da yeni arkadaşlarımızla güçlendirerek
sürdürmekte kararlıyız. Kongre sürecimizde gerçekleştireceğimiz bu
değişim asla bir tasfiye değildir. Bizim siyaset terbiyemizde vefa
çok önemlidir. Ülkesine, şehrine, partisine emeği geçmiş hiç bir
arkadaşımızın, emeğini, gayretiniz, fedakarlığını unutmadık,
unutmayacağız. Kendisi yolunu şaşırıp başka mecralara yönelmediği
sürece, her arkadaşımızın bizim gönlümüzde ve yanımızda yeri
vardır" dedi.
"EĞER RACON KESİLECEKSE, BU RACONU BİZZAT KENDİM
KESERİM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zaman zaman kamuoyunda, medyada, partimiz
içinde kesinlikle arzu ve tasvip etmediğim tartışmaların
yaşandığına şahit oluyoruz. Genellikle sosyal medya hesapları veya
kimi köşe yazarları üzerinden başlatılan bu tartışmalarda,
birilerinin şahsımın adına adeta racon kestiği, herkese ayar
vermeye çalıştığı anlaşılıyor. Burada bir kez daha açık ve net
olarak ifade ediyorum; benim, milletimle, partimle paylaşacağım bir
düşüncem, bir teklifim, bir hissiyatım varsa, bunun yolları
bellidir. Kimsenin racon kesmesine de ihtiyacım yoktur. Eğer racon
kesilecekse, bu raconu bizzat kendim keserim. Bu da böyle
bilinmeli" şeklinde konuştu.
"MİLLETİN ÖNÜNDE, DÜNYANIN ÖNÜNDE
KONUŞUYORUZ"
Erdoğan, "Parti teşkilatlarımızda yaptığımız toplantılarda, tüm
milletimizin gözü önünde konuşuyor, tartışıyor, mesajlarımızı ifade
ediyoruz. Aynı şekilde dünya ve ülke meseleleriyle ilgili konularda
da gerektiği her durumda görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Batı'yla ne konuşmamız gerekiyorsa kapıların arkasında değil,
milletin önünde, dünyanın önünde konuşuyoruz" dedi.
"ŞAHSIMIN VE SÖZCÜLERİMİN DIŞINDA YAPILAN HİÇBİR
AÇIKLAMANIN BENİMLE İLGİSİ YOKTUR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şahsımın ve sözcülerimin dışında yapılan
hiçbir açıklamanın benimle ilgisi yoktur, partimle ilgisi yoktur.
Şu köşe yazarı şöyle yazmış, bu köşe yazarı böyle yazmış, şu köşe
yazarının Cumhurbaşkanı ile şöyle dostluğu var. Hiçbirisi beni
bağlamaz. Bunlara da ihtiyacım yok. Ben zaten konuşuyorum bunları
ya, bunlara gerek yok ki. Ben derdimi anlatmaktan aciz de değilim.
yeri geldiği zaman bunları da anlatıyorum. Anlatmaya da devam
edeceğim. Hele hele başkalarının adın açılmış sosyal medya
hesapları ve köşe yazıları gibi mecraları aracı kılma gibi
alışkanlığım kesinlikle bulunmuyor. Bu da böyle biline. Her halde
dünyada benim kadar şeffaf olan, benim kadar açık konuşan, benim
kadar görüşlerini net ifade eden bir başka lider var mıdır? Onu da
pek bilmiyorum" diye konuştu.
"İTTİFAKMIŞ, MÜTTEFİKMİŞ, DİPLOMASİYMİŞ,
TİCARETMİŞ..."
Erdoğan, "Suriye ve Irak haritasındaki dağılıma bakan herkes oynana
oyunu açıkça görecektir. Suriye ve Irak'ta DEAŞ ile mücadele için
örgütlere dağıtılan silahları, birere ikişer PKK'nın ülkemizde
gerçekleştirdiği eylemlerde ele geçirmeye başladık.
Biliyoruz. Hangi ülkenin silahları PKK'da var, hangi ülkenin
silahları PYD'de, YPG'de var, hangi ülkenin silahları DEAŞ'da var
bunları biliyoruz. Tabi biz bunları önlerine koyduğumuzda bunları
da inkar ediyorlar. Hatta çok daha nüktevari ifadeler kullanıyor.
'Ben ülkemin parasını DEAŞ'A mı PYD'ye vereceğim?'. Valla dedim
'ben bilmem ama biz bunları burada yakaladık'. Bunlarda gördü. Batı
ülkelerinin anlamadıkları veya anlamak istemedikleri, anlıyorlarsa
da bizim için taşıdığı önemi idrak edemedikleri mesele şudur; bugün
bölgede güç gösteri yapan herkes işi bittiğinde veya işine
gelmediğinde çekip gidecek. Ama biz bin yıldır olduğu gibi bundan
sonra da coğrafyamızda kalacağız Onlar gittiğinde sınırlarımız
boyunca kurulan terör yapılarıyla uzun ve kanlı bir mücadeleyi
verecek olan bu ülkeler değil. Kim? Türkiye. Ülkemizi böyle bir
cendereye sokmak isteyen ülkelerin hedefleri politik olabilir.
Bizim için mesele beka meselesidir. Hiç kimse kusura bakmasın
bekamız söz konusu olduğunda gözümüz kimseyi görmez, görmeyecektir.
İttifakmış, müttefikmiş, diplomasiymiş, ticaretmiş...
İstiklalimizin ve istikbalimizin tehdit altında olduğu yerde
bunların hepsi de hükmünü yitirir bu böyle biline" diye
konuştu.
"ÇÜNKÜ BİZ ONLARIN BEDELİNİ BUNLARA AĞIR
ÖDETEDECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar ne yaptılar, Güneydoğu'yu, doğuyu
hatta İç Anadolu'yu bölme operasyonlarına girdiler. Böyle bir şeye
bizim müsaade etmemiz mümkün olmaz ki. Neredeyiz Gabar'da,
Cudi'de... Oraları bunlara mezar yaptık, mezar. Çünkü bütün bu
şehitlerimizin bedelini bunlar ödeyecek. O ağlayan annelerin, işte
Lice'deki, Özalp'taki iki tane bizim başkan yardımcılarımızı şehit
etmişlerdi. Bak dördü de öldürüldü. Aynen gebertildi dördü de.
Çünkü biz onların bedelini bunlara ağır ödeteceğiz" dedi.
"BU SEÇİMDE ONLARIN SANDIKTA BANA GÖRE BİR TOKAT
YEMELERİ LAZIM"
Erdoğan, Almanya seçimleri hakkında da açıklamalarda bulunarak,
"Şimdi çıkmış Almanya Dışişleri Bakanı bana laf atıyor. Yahu sen
kimsin önce haddini bil. Senin muhatabın ben değilim. 'Senin
muhatabın ben değilim, Dışişleri bakanı' dedim. Sayın Dışişleri
Bakanı daha ileri gitti, 'onun muhatabı Avrupa Birliği Bakanı'
dedi. Şimdi seçim yapılacak biz de buradan mesajımızı veriyoruz. Ne
diyoruz, ya onlar o kampanyada Türkiye'ye böyle saldırdılar,
yüklendiler de ben oradaki vatandaşlarımıza niçin mesaj vermeyeyim?
Türkiye'den mesajımı veriyorum, ne diyorum; Türkiye düşmanı olan
partilere sakın ha oy vermeyiniz, sakın. Türkiye dostu olanlarla
beraber olun. Küçük partiymiş falan buna da bakmayın, verin. Onlara
oyunuzu verin, onları büyütelim ve bu büyüklenenler, Türkiye'ye
karşı bu şekilde saldıranlar, bu seçimde onların sandıkta bana göre
bir tokat yemeleri lazım. Şu anda ne diyorlar, diyorlar ki 'Bizim
demokratik mücadelemize karışıyor.' Ne alakası var. Ben senin gibi
kalkıp sizin bize yaptığınızı yapmıyoruz. Biz sadece
vatandaşlarımıza Türkiye düşmanlarına sandıkta demokratik bir ders
verin diyoruz, bu kadar. Bizim yanımızda teröristler yok ama sizin
yanınızda teröristler var" şeklinde konuştu.
"SURİYE'DEKİ TERÖR ÖRGÜTLERİNE TESLİM
EDİLDİ"
Erdoğan, "Bini aşkın TIR Irak'tan geldi, zırhlı araçlarla, bunlar
mühimmat ve bütün bunlar Suriye'ye geçti. Suriye'deki terör
örgütlerine teslim edildi. Şimdi onları güya Suriye'de
kullanacaklar, sonra onlar Türkiye'ye karşı kullanılacak.
Kendilerini uyarıyoruz, diyoruz 'böyle böyle, bu silahları ne
yapacaksınız'. Bunu G20'de Sayın Trump'a da söyledik. O da
arkadaşlarından dolayı serzenişte bulundu. Bunların lütfen geri
alınmasını istiyoruz. 'bizde işte bunların numaraları var, seri
numaraları var, biz bunların hepsini toplayıp alacağız' diyorlar.
Biz bunlara inanmıyoruz. Bu mücadeleyi beraber verseydik bunlara
gerek kalmazdı. Ülkemiz içinde bölücü terör örgütü belirli
bölgelerimizde ve büyük şehirlerimizde sürekli kanlı eylemler
peşinde koşuyor" dedi.
"SURİYE VE IRAK MESELESİNDE SON SÖZÜMÜZ
BUDUR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karşı karşıya olduğumuz meseleleri, siyaset
ve diplomasi yoluyla çözmek için her türlü yolu kullandık, her
fedakarlığı yaptık. Artık bu yöntemlerin işe yaramadığı bir yere
doğru hızla gidiyoruz. Bu çağrımıza samimi bir cevap vermeyen hiç
bir ülkenin, hiç bir kimsenin Türkiye'nin bundan sonra atacağı
adımlara yapacağı itirazların bizim nezdimizde de bir karşılığı
yoktur. Bölgede terör örgütleriyle iş tutmak uğrana, Türkiye gibi
bir ülkeyi askeri mukabele pahasına karşısına alacak bir devlet bu
hatasının hesabını önce kendi kamuoyuna vermek zorunda kalacaktır.
Biz sadece ve sadece terör örgütleriyle, teröristler mücadele
ediyoruz. Silahlarını ülkemize yöneltmiş teröristlerin arasına
katılmış herkes bizim nezdimizde teröristtir. Suriye ve Irak
meselesinde son sözümüz budur. Önümüzdeki günlerde gelişmeler
Türkiye'nin bu açık ve kesin duruşu doğrultusunda inanıyorum ki
şekillenecektir" şeklinde konuştu.
"YÜZDE 50, YANINDA 1 BİR OY"
Erdoğan, "Artık ilçe ve il kongreleri sürecine geçmiş bulunuyoruz.
2019 hazırlıkları konusundaki hassasiyetimi bir kez daha ifade
ediyorum. İstanbul bu kongrelerden çok güçlü çıkmalı ve bütün
yöneticilerimizin başına birer Ömer bulmalıyız. Adil olacak,
yolsuzluklara prim vermeyecek, belediyeler asla yolsuzlukların
içerisinde savrulmayacak ve bu konuda çok kararlı olmaya mecburuz.
Bu adımları atacağız. Şu anda gerek ilçeler, gerek belediyeler
noktasında hemen yoğun bir şekilde adımlarımızı atacağız ve 2019
yerel seçimi öncelikli ve ardından tabiki 2019 Kasım
parlamento seçimleri geliyor. Burada da parlamentoda aldığımız,
alacağımız oy bir kenara ama cumhurbaşkanlığı seçiminde artık
almamız gereken oy nedir? Yüzde 50, yanında 1 bir oy"
dedi.