Anasayfa /  Ekonomi

ÇAYKUR çay çöpünün çıkışını durdurdu

Çaykur Genel Müdür Vekili Yusuf Ziya Alim, Gübre Yapımında Kullanılması İçin Verilen Çay Çöplerinin İçerisine Katkı Maddesi Konularak Piyasaya Çay Olarak Sürüldüğünü Tespit Ettiklerini Açıkladı

Abone ol
Abone ol 23 Ekim 2019 13:26

ÇAYKUR Genel Müdür Vekili Yusuf Ziya Alim, gübre yapımında
kullanılması için verilen çay çöplerinin içerisine katkı maddesi
konularak piyasaya çay olarak sürüldüğünü tespit ettiklerini
belirterek, fabrikalardan çay çöpü çıkışını kaldırdıklarını
söyledi. Alim, “Sanki kişilere borçluymuşuz gibi ‘Vermiyorsun neden
vermiyorsun?’, vermiyoruz işte. Güvencimiz, inancımız yok. Nereye
verirsek bu kontrol edilemiyor, kontrol edilme şansı da yok”
dedi.


ÇAYKUR Genel Müdür Vekili Yusuf Ziya Alim, düzenlediği basın
toplantısında 2019 çay sezonunun üç sürgüsünde toplamda 750 bin ton
yaş çay alımı yaptıklarını ve her yıl giderek katlanan çay
satışlarının da bu yıl 82 bin tona ulaştığını dile getirdi. 500
kilogram kota ile birinci sürgünde 287 bin ton yaş çay alımı
yaptıklarını kaydeden Alim, "2. sürgün ve 3. sürgünde kotamız 400
kilogram olarak belirlenmişti. 2. sürgünde de 267 bin ton, 3.
sürgünde de 195 bin ton yaş çay alımı yaptık. Yapılan bu yaş çay
alımlarıyla geçen yıl 733 bin ton çay alımı yapmıştık, bu yıl ise
750 bin ton yaş çay alımı yaptık. 140 bin ton da kuru çay üretimi
elde edildi. Geçtiğimiz yıldan kalan çayla beraber stokumuzda 153
bin ton kuru çay mevcuttur. 2017 yılında 53 bin ton, 2018 yılında
73 bin ton kuru çay satışı gerçekleşmişti. 2019 yılında da bugün
itibarıyla 82 bin ton kuru çay satışı gerçekleştirdik. Son 3 yılda
sürekli bir üste çıkmıştır çay satışlarımız ancak bu çay satışı
aldığımız yaş çaya göre hiçte yeterli değildir. Çay satışımızı
arttırdık gibi görünüyor olsa da biz bunu yeterli bulmuyoruz. Daha
çok yukarılarda olması gerekiyor ama 82 bin tonla diğer yıllara
nazaran en yüksek rakamlarda” şeklinde konuştu.


"Bu yıl 286 kilogram beyaz çay aldık"


İmparatorların çayı olarak bilinen ’beyaz çay’ alımının
düşmesini vatandaşların rağbet göstermemesine bağlayan Alim, “Bu
yıl 286 kilogram beyaz çay aldık. Vatandaşımızın talep etmesi
durumunda elimizde yeteri kadar, hatta fazlasıyla var. Türkiye’de
her ilde en az bir mağazada herkese ulaşmak için bir kule yaptırma
mecburiyeti getirdik, herkes yeniden görsün ulaşsın diye. Beyaz çay
alımının düşmesinin sebebi, vatandaşın tercihine kalmış. Biz 286
kilogram aldık, 2. sürgüde gelme olmadı, bizde durduralım dedik.
Eskisi gibi talep olmadı. Toplaması çok zor. 1 kişi günde 200-300
gram anca toplayabiliyor, ondan da olabilir” ifadelerini
kullandı.


"Beyaz çay satışından beklenilen olmadı"


Kuru çaya yıl içerisinde zam yapılmasına rağmen kilosu 4 bin
lirayı bulan ve ‘beyaz iksir’ adı ile satışa sunulan beyaz çaya
yüzde 15 indirim yapıldığını fakat yine de satışlardan
beklediklerini göremediklerini vurgulayan Alim, bayilere
mağazalarda kule yapma zorunluluğu getirdiklerini dile getirdi.
Alim, “Normal şartlarda yüzde 15, yüzde 15 iki kere zam geldiği
halde beyaz çayda biz herkes alabilsin, ulaşsın diye yüzde 15
indirim yaptık. Ona rağmen istediğimiz şeyler olmayınca bizde her
ilde en az bir mağazada kule yapma zorunluluğu getirdik” şeklinde
konuştu.


"Çay pudrası satışa çıktı"


2 yıldız üzerinde çalışma sürdürdükleri ÇAYKUR’un yeni ürünü
‘yeşil çay pudrasını’ paketler halinde satışa sunduklarını dile
getiren ÇAYKUR Genel Müdür Vekili Yusuf Ziya Alim, “2 yıl önce
Ar-Ge çalışmaları başlatılmış olan yeşil çay pudrası için sonuca
geldik. Steril bir ortamda teknolojik makinelerle, organik çay
yapraklarıyla yeşil çay pudrası, bir diğer ismiyle maça çayı
üretimini gerçekleştirdik” diye konuştu.


"Stevia bölgeye uygun değil"


Geçtiğimiz yıllarda Rize’de denemeleri ve analizleri yapılarak
ekimine başlanan, belli miktarda kökler halinde üreticilere de
dağıtılan stevianın gölgedeki iklim şartları nedeniyle rağbet
görmediğini sözlerine ekleyen Alim, “Bahçede diktirdik. Pek olumlu,
etkili bir stevia bitkisi çıkmadı. Üreticiye 2 yıldır dağıtıyoruz.
Herkese 200’er metrekare olmak üzere fidan dağıttık. Diktiler,
bölgenin yapısı gereği, hava şartları nedeniyle temmuz ve
ağustostaki yoğun nem ve otların hızlı büyümesi, yağmur falan
derken üretimi ve yapımı zor olduğundan üreticilerimiz onu pek
rantabl bulamadı, kabul görmedi. Yaptıramadık daha doğrusu”
dedi.


Stevia için kurulan ve kendisinin Türkiye’de tek olduğunun
altını çizdiği ekstrakt fabrikasının ihaleyle kiraya verilerek
bölgeye istihdam sağlanacağını ve fabrikanın atıl durumda kalmaması
için çalıştırılacağını ifade eden Alim, “Yapmış olduğumuz stevia
ünitesi Türkiye’de tek tesis, başka yok. Onu da sağ olsun genel
müdürümüz o zaman kurdu. Bizde atıl kalmasın, Antalya’da, Hatay’da
stevia yetiştiren üreticiler varmış, bakanlıktan izin alarak oraya
verelim dedik. İlk ihaleye girenler bizim istediğimiz fiyatı
vermedi, iptal ettik. İkinci kez ihaleye çıkacak. Çalışması için
kiraya vereceğiz, hem de bölgeye istihdam sağlayacak. Bazı
şartlarımız da var, bölgede stevia yetiştiren olursa onun mahsulünü
de alacak” şeklinde konuştu.


"Çay çöpü suistimal edildi"


Organik gübre yapımında kullanılması için dışarıya kontrollü bir
şekilde verilen çay çöpünün suistimal edildiğini, art niyetli
kişiler tarafından içerisine katkı maddesi karıştırılarak piyasaya
paketlenmiş çay olarak sunulduğunu ve bu nedenle çay çöpünün
verilmesini kaldırdıklarını belirten Alim, “Bizim atık çöp
çaylarımız piyasaya kuru olarak çıktığı zaman çay oluyor, çay
olarak bize tekrar satılıyor. Hatta 40-50 bin tondan satılıyor. Biz
bu anlamda çöp çaylarımızın birçoğunu vermemeyi yeğliyoruz. Hatta
vermeyince de sıkıntı oluyor. Sanki kişilere borçluymuşuz gibi
‘Vermiyorsun neden vermiyorsun?’, vermiyoruz işte. Güvencimiz,
inancımız yok. Nereye verirsek bu kontrol edilemiyor, kontrol
edilme şansı da yok. Gidiyor sağda solda, merdiven altı
fabrikalarda karbonatla, onla bunla karıştırılıyor, kırılıyor,
tekrar bize çay olarak sunuluyor. Geçen yıllarda Samsun’da bir
şirket, çürüterek verdiğimiz çöp çayı aldı, fırınladı, karbonatla
karıştırdı, çay diye piyasaya sürdü. Hatta bu yıl birkaç solucan
gübresi için alıyoruz diyenler oldu. Solucanın kuru ortamda yaşama
şansı yok diye biliyorum. Kuru liflerin içinde solucan yaşar mı,
yaşamaz. Diyoruz ki size çürütülmüş çöp verelim diyoruz. Hayır
diyor illa da lif vereceksiniz. Bunu verdik, sonra birisi
verdiğiniz çöplerden çay geldi dedi, biz de kestik” ifadelerini
kullandı.


"Kotanın kalkması üreticiye bağlı"


Çayda kotanın kalkmasının üreticinin elinde olduğunu, kaliteli
çay almaları halinde kotayı kaldırabileceklerini sözlerine ekleyen
Alim, “Üreticilerimize sohbet ederken dediler ki ‘Çayda kota neden
var? Kaldırın’. Çaylarına bakmıştık. ‘Şu anda sizin çayınıza güzel’
diyoruz alıyoruz, kotayı kaldırırsak daha güzel çay getirmeniz
lazım. Hepsi iki buçuk yaprak olacak. Gerçek çay nedir? İki buçuk
yaprak, dip olmayacak, kök olmayacak. Hepsi temizlenmiş,
arındırılmış olacak. Bu sefer üreticiler ‘Önemli değil, siz kotayı
daha da düşürün ama böyle çay verelim biz’ dediler. Yani üreticinin
orada daha iyi bir şekilde çay vereyim de kota kalksın diye bir
derdi yok. Buradan açık açık söylüyorum. Herkes kabul etsin seneye
kotayı uygulamayız biz ama çay alırız. Çay alalım, çay gibi alalım
kotaya hiç gerek yok” ifadelerini kullandı.


Yorumlar