Büyükelçi Başçeri: “Türkiye terör örgütleriyle kararlılıkla mücadele ediyor”
Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Türkiye’nin Ulusal Güvenliği İçin Risk Ve Tehdit Oluşturan Birçok Terör Örgütüyle Kararlılıkla Mücadele Ettiğini Belirtti.
Abone olTürkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri,
Türkiye’nin
ulusal güvenliği için risk ve tehdit oluşturan birçok terör
örgütüyle kararlılıkla mücadele ettiğini belirtti.
Türkiye’nin Fırat’ın doğusunda dün başlattığı Barış Pınarı
Harekatı’na ilişkin açıklama yapan Türkiye’nin Lefkoşa
Büyükelçisi
Ali Murat Başçeri, Barış Pınarı Harekatı’nın amacının,
sınırların
güvenliğini sağlamak, bölgedeki teröristleri etkisiz hale
getirmek
ve bu suretle Suriye halkını teröristlerin baskı ve zulmünden
kurtarmak olduğunu kaydetti. Başçeri, harekatın, uluslararası
hukuk
temelinde, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nın 51’inci
maddesinden
kaynaklanan meşru müdafaa hakkı ve BM Güvenlik Konseyi’nin
terörizmle mücadeleye ilişkin kararları uyarınca, Suriye’nin
toprak
bütünlüğüne ve birliğine saygı temelinde yürütüldüğünü
vurguladı.
Daha önceki harekatlarda olduğu gibi, bu harekatta da sivil
halkın zarar görmemesi için gereken her türlü tedbirin
alınmakta
olduğuna işaret eden Başçeri, “Harekatı, terör unsurları bu
bölgeden temizlenene, sınır güvenliği tesis edilene ve Suriye
halkı
zulümden kurtulana kadar devam ettirmek niyetindeyiz” dedi.
Başçeri, harekatın ayrıca, yerlerinden edilmiş Suriyelilerin
evlerine veya Suriye’de tercih ettikleri başka yerlere,
uluslararası hukuka uygun olarak ve ilgili BM kurumlarının
koordinasyonunda güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşlerini
kolaylaştırmaya yönelik uluslararası çabaları desteklemeyi
hedeflediğini belirtti.
Türkiye’nin harekat alanının demografisini değiştirmek gibi
bir
amacı bulunmadığını ifade eden Başçeri, Suriye’de DEAŞ’a karşı
sahada göğüs göğüse mücadele veren tek ülke olan Türkiye için,
DEAŞ
tutuklularının durumunun büyük önem arz ettiğini de belirtti.
Başçeri, tüm yabancı terörist savaşçıların menşe ülkelerince
geri
alınmasının sürdürülebilir tek çözüm olduğunu, bu sorunun ancak
uluslararası toplumun ortak çabalarıyla çözülebileceğini
söyledi.