Burası Afrika değil, Ergani
Diyarbakır’ın Ergani İlçesine Bağlı Kırsal Yamaçlar Mahallesi Süleymanoğulları Mezrasında Sulak Alan Olmamasına Rağmen Çiftçi Mehmet Can Coşkun Tarafından Yaptırılan Yapay Gölete Giren Manda Sürülerinin Görüntüleri 'afrika’nın Savanası'nı Anımsatıyor.
Abone olDiyarbakır’ın Ergani ilçesinde manda sürüsünün suyla buluşma
anları ’Afrika’nın Savanası’nı anımsatıyor. Manda yetiştiricisi
Mehmet Can Coşkun, "Ergani ilçesinde sulak alan az olmasından
dolayı özel olarak onlar için yapay gölet yaptım. Ben yaklaşık 10
yıldır yetiştiriyorum. 1 manda ile başladım şu anda 25 adet mandam
bulunuyor. Mandaların sütü, kaymağı ve yoğurdu, kanser ve kronik
hastalıkları olanlar genelde tercih ediyor. Çok sağlıklı besin
kaynağıdır" dedi.
Diyarbakır’ın Ergani ilçesine bağlı Kırsal Yamaçlar Mahallesi
Süleymanoğulları mezrasında sulak alan olmamasına rağmen çiftçi
Mehmet Can Coşkun tarafından yaptırılan yapay gölete giren manda
sürülerinin görüntüleri ’Afrika’nın Savanası’nı anımsatıyor. Kış
aylarını ahırlarda geçiren, ilkbaharın gelmesi ve havaların
ısınmasıyla meralara salınmaya başlanan manda sürüleri, otlandıktan
sonra Mehmet Can Coşkun tarafından yaptırılan yapay gölete girerken
belgesellik görüntüler veriyor.
"Suyu, çamuru çok sevdikleri için yapay gölet yaptım"
Manda yetiştiricisi Mehmet Can Coşkun, mandaların Afrika kökenli
bir hayvan olduğunu belirterek, "Mandalar Afrika kökenli
hayvanlardır. Evcilleştirdikleri için bizim bölgemizde de
yetiştirici görebilmek mümkün. Fakat Ergani ilçesinde sulak alan az
olmasından dolayı özel olarak onlar için yapay gölet yaptım. Ben
yaklaşık 10 yıldır yetiştiriyorum. 1 manda ile başladım şuanda 25
adet mandam bulunuyor. Mandalar doğal yaşamı sevdiği için damı,
ahırı sevmeyen bir hayvandır. Aşırı yağmur ve kar olursa dışarı
çıkmazlar. Yoksa yıl boyunca dışarıda kalmayı tercih eder. Suyu,
çamuru çok severler. Gün içinde merada otlandıktan sonra kendileri
için yaptırdığım yapay gölete girip yüzerler. Su olmadan bu
hayvanlar yaşayamaz. Suya geçişlerinde çok güzel görüntüler olur.
Suyun içinde yüzerken sanki böyle timsahlar çıkacak gibi görüntü
verirler" dedi.
"Sütleri kanser ve kronik hastalıklara iyi geliyor"
Coşkun, mandacılığın bu bölgede eskiden beri yapıldığını
belirterek, "Mandacılık zor ama son dönemlerde karlı bir iş haline
geldi. Bizim köylerde çok eskiden beri yapılıyor. Bir ara yok alma
tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Şimdi fiyatlar iyi, sütü,
kaymağı, yoğurdu tercih ediliyor. Kanser ve kronik hastalıkları
olanlar genelde sütü ve yoğurdunu tercih ediyor. Buraya mandaları
için özellikle il dışından görmek için gelen vatandaşlar oluyor.
Vatandaşlar mandalarla öz çekim yapıyorlar" diye konuştu.
Öte yandan mezrada bulunan büyükbaş hayvanlar mandaların bu
hallerine uyum sağlamak için onlarla birlikte suya girip
serinliyor.