Bir avuç fındık işinden etti
Oda temizlikçisi olarak çalıştığı lüks otelde, müşterilerden arta kalan cipsi ve bir avuç fındığı yönetimden izin almadan dolabına koyan işçi kapı önüne konuldu. Yargıtay, cep telefonunu otel müşterilerinin şarj aletine takmaktan imtinâ etmeyen işçinin tazminatsız şekilde kovulmasını öngören İş Mahkemesi kararını onadı.
Abone olOda temizlikçisi olarak çalıştığı lüks otelde, müşterilerden
arta kalan cipsi ve bir avuç fındığı yönetimden izin almadan
dolabına koyan işçi kapı önüne konuldu. Yargıtay, cep
telefonunu
otel müşterilerinin şarj aletine takmaktan imtinâ etmeyen
işçinin
tazminatsız şekilde kovulmasını öngören İş Mahkemesi kararını
onadı.
Bir otelde kat görevlisi olarak çalışan genç, iddiaya göre,
müşterinin yarım bıraktığı patates cipsini alıp şahsi dolabına
koydu. Diğer görevlilerin durumu otel yönetimine bildirmesi
üzerine
dolapta arama yapıldı. Kat görevlisinin dolabında; patates
cipsi,
bir avuç fındık ve reçel ele geçirildi. Daha önce de muhtelif
vukuatlar sebebiyle hakkında tutanak tutulan işçi, tazminatsız
şekilde işten atıldı. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan otel
görevlisi,
iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini
belirterek otel işletmecisinden kıdem, ihbar tazminatı ile
yıllık
izin alacaklarının tahsilini istedi. Davalı otel işletmecisi,
davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini
belirterek
davanın reddini istedi. Mahkeme, davacının iş sözleşmesinin
feshinin haklı sebebe dayandığı, yıllık izin ücretlerinin
ödendiği
gerekçesiyle taleplerin reddine karar verdi. Karar, davacı
vekilince temyiz edildi. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, fesih
bildiriminde belirtilen olayların sabit olduğu anlaşılmakta ise
de
belirtilen hususlar iş sözleşmesinin derhal ve tazminatsız
olarak
feshini gerektirecek ağırlıkta olmadığı ancak davalının davacı
ile
artık çalışması da beklenemeyeceğinden iş sözleşmesinin geçerli
sebeple feshedildiğini kabul etmek gerektiğine hükmetti. Daire,
kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi
gerekirken,
feshin haklı sebebe dayandığı gerekçesiyle tazminat
taleplerinin
reddinin yasal olmadığına dikkat çekip mahkeme kararını bozdu.
Yeniden yapılan yargılama sonunda mahkeme önceki kararda
direnince
devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.
Kurul kararında; davacının, işveren tarafından hakkında
düzenlenen tutanakların asılsız olduğunu, iş yerinde kahvaltı
verilmemesi sebebiyle misafirlerden kalan kahvaltılıkları alıp
dolabına koyduğunu, ertesi gün bu ürünlerle kahvaltı
yaptıklarını
söylediği vurgulandı. Davalının da davacının çalışma süresi
boyunca
birçok kez görev tanımına ve iş yeri kurallarına uymayan
davranışlarda bulunduğunu, savunmasının alınmasına ve uyarı
verilmesine rağmen aynı davranışları tekrarlamaya devam
ettiğini
ilettiği hatırlatıldı.
İş yerinden izinsiz çöp alan yandı
Kurul üyeleri arasına görüş farklılıkları olduğunun
vurgulandığı
kararda şöyle denildi:
"Davacıya ait iş yeri şahsi sicil dosyası içeriğine göre de,
muhtelif tarihlerde davacı hakkında yasak olduğu halde otel
dışına
’kayıp çıkış formu’ düzenlenmeksizin defter çıkardığı, görevini
standartlara uygun hale getirmeden görev yerini terk ettiği,
geç
işbaşı yaptığı ve kontrol edilmesi gereken odaları kontrol
etmediği, görevinin gereklerine aykırı olarak odadaki eksik
ürünleri tamamlamadığı, izinsiz telefon şarj ettiği
görülmektedir.
Davacının görev tanımı, değişik tarihlerde ve farklı eylemlere
ilişkin olarak düzenlenen tutanak içerikleri ve davacının
savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; davacının bu
tutanaklarda belirtilen eylemleri kabul ettiği anlaşılmaktadır.
Davacının bütün çalışma süresi boyunca işini gereği gibi
yapmadığı,
işe geç geldiği, diğer çalışanlarla tartıştığı, otel
müşterilerine
ait eşyayı izinsiz kullandığı, otel dışına ’Lost çıkış formu’
düzenlenmeksizin defter çıkardığı ve bu şekilde sicil
dosyasında
birçok olumsuz davranışının bulunduğu, güven ve titizliğin ön
planda olduğu iş yerinde davacının işini gereği gibi yapmadığı
anlaşılmaktadır. Feshe dayanak teşkil eden tutanakta ise,
yapılan
kontrolde davacının dolabında patates cipsi, fındık ve reçel
bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı savunmasında söz konusu
ürünlerin misafirlerin bıraktığı ve yarısı yenmiş ürünler
olduğunu
belirtmiştir. Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında,
davacının yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen tutanaklara konu
eylemleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde, otele ait
ürünleri almasına ilişkin eylemi doğruluk ve bağlılık ile
bağdaşmaz
nitelikte olup, davalı işverenle arasındaki güven ilişkisi
ortadan
kalktığından işverence gerçekleştirilen fesih haklı nedene
dayanmaktadır. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile
direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle onanmasına oy
çokluğu ile karar verilmiştir.’’