Bakan Hulusi Akar: Türkiye hiçbir ülkeye tehdit değildir
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Türkiye hiçbir ülkeye tehdit değildir, amacımız vatan topraklarımızın, mavi vatanımızın, semalarımızın ve asil milletimizin güvenliğini sağlamanın yanı sıra bugüne kadar olduğu gibi bölgemizin huzur ve istikrarına da katkıda bulunmaktır'' dedi
Abone olBakan Hulusi Akar: Türkiye hiçbir ülkeye tehdit değildir
Denizkurdu 2019 Tatbikatı'nın Seçkin Gözlemci Günü'ne katılan
Bakan Akar, Mavi Vatan-2019'un ardından Denizkurdu-2019
tatbikatının da başarıyla gerçekleştirildiğini söyledi. Bakan Akar,
tatbikatı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) komuta kademesiyle
büyük bir gurur ve heyecan içinde izlediklerini belirtti. Bakan
Akar, Denizkurdu-2019'un jenerik bir senaryoda gerçekleştirildiğine
dikkati çekerek, "Dolayısıyla tatbikattaki yerler veya yapılan
faaliyetler hiçbir şekilde başka bir ülkeye karşı değildir. Altını
çizmek istediğim bir diğer husus da bu tatbikatın planlı olmasıdır.
2 yılda bir yapılmakta ve planlamaları önceden
gerçekleştirilmekte. Bu tatbikatın şu anda yapılmasının içinde
bulunduğumuz şart ve durumla uzaktan yakından alakası yoktur"
dedi.
'YERLİ, MİLLİ SİLAHLARLA BAŞARILI ATIŞLAR'
Bakan Akar, tatbikatla Türk Deniz Kuvvetleri'nin gücünü,
kuvvetini, TSK'nın caydırıcılığını ve verilecek her türlü görevi
yapmaya muktedir olduğunu bir kez daha gösterdiğine işaret etti.
Akar, Denizkurdu 2019'da yerli, milli silah ve diğer sistemlerle
başarılı atışların gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Zaferlerle
dolu şanlı tarihimizden ilham alan TSK, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'da, Suriye ve Irak'ın kuzeyinde devletimizin bekası, asil
milletimizin egemenlik ve bağımsızlığı için azim ve kararlılıkla
mücadele etme, 462 bin kilometrekarelik mavi vatanımızdaki hak,
alaka ve menfaatlerimizi koruma, aynı zamanda NATO ve BM
görevlerini de başarıyla yerine getirebilme imkan ve kabiliyetine
sahiptir" diye konuştu.
'TÜRKİYE'NİN MENFAATLERİNE SAYGI GÖSTERİLSİN'
Türkiye'yi 3 taraftan çevreleyen denizlerin, Türk milletinin
güvenliği ve refahı için önemli olduğunu kaydeden Akar, şöyle
konuştu: "Doğu Akdeniz geçmişten bugüne devam eden jeostratejik
önemine ilave olarak sahip olduğu enerji kaynaklarıyla da günümüzde
bir cazibe merkezi haline dönüşmüş, gelmiştir. Bu nedenle küresel
anlamda bir mücadele alanına dönüşen Doğu Akdeniz'de en önemli
konulardan biri deniz yetki alanlarının sınırlandırılması
meselesidir. Türkiye, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta deniz yetki
alanlarında eşit, egemen hakların korunması ve kaynakların adil
paylaşımı yönünde ilkeli bir tutum sergilemektedir. Biz her zaman
uluslararası hukuka uygun, hak ve adalet ilkelerine saygılı bir
şekilde deniz yetki alanlarının belirlenmesi gerektiğini
savunmaktayız. Özellikle son günlerde Doğu Akdeniz'de hidrokarbon
kaynakları ve deniz yetki alanları temelinde meydana gelen
gelişmeler neticesinde bölge içi ve bölge dışı ülkeler tarafından
maalesef uluslararası hukuku göz ardı eden açıklamalar
yapılmaktadır. Temennimiz, beklentimiz Doğu Akdeniz'de en uzun
sahil şeridine sahip Türkiye'nin ve KKTC'nin hak ve menfaatlerine
saygı gösterilmesidir. Bütün taraflardan bu konularda saygı
gösterilmesini bekliyoruz, bu da bizim en doğal hakkımızdır."
Akar, uluslararası hukuktan doğan haklar kapsamında Barbaros
Hayrettin Paşa araştırma gemisinin Doğu Akdeniz'de ilan edilen
sahada sismik araştırma, milli sondaj gemisi Fatih'in ise Kıbrıs
adası batısında Türk kıta sahası içinde sondaj faaliyetlerine devam
ettiğini, bunlara Deniz Kuvvetleri Komutanlığı gemilerinin refakat
ettiğini dile getirdi.
'TÜRKİYE HİÇBİR ÜLKEYE TEHDİT DEĞİLDİR'
Bundan sonra da uluslararası hukuk ve karşılıklı haklara saygı
ilkeleri çerçevesinde Türkiye'nin, kendi deniz yetki alanları ve
garantör ülke olarak KKTC'nin ruhsat verdiği yerlerde sondaj ve
araştırma faaliyetlerine devam edeceğine dikkati çeken Akar,
şunları kaydetti: "Doğu Akdeniz'de Türkiye ve KKTC'nin yer
almadığı, hak ve menfaatlerimizin dikkate alınmadığı, uluslararası
anlaşmalardan doğan haklarımıza gerekli saygının gösterilmediği bir
projenin yaşama şansı yoktur. Türkiye hiçbir ülkeye tehdit
değildir, amacımız vatan topraklarımızın, mavi vatanımızın,
semalarımızın ve asil milletimizin güvenliğini sağlamanın yanı sıra
bugüne kadar olduğu gibi bölgemizin huzur ve istikrarına da katkıda
bulunmaktır. Bu çerçevede Türkiye, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki
sorunların iyi komşuluk ilişkileri içerisinde ve uluslararası hukuk
dahilinde çözümünden yana olduğunu her fırsatta dile getirmekte, bu
yönde gayret göstermektedir."
'GÖRÜŞMELERİMİZ DEVAM EDECEK
Bu çerçevede Yunanistan Savunma Bakanı Apostolakis ile
vardıkları mutabakat doğrultusunda heyetlerarası
görüşmelerin Atina'da tamamlandığına işaret eden Akar, "Bu
görüşmelerin önümüzdeki dönemde de devam edeceğine inanıyorum ve
bunun iki ülkenin de yararına olduğunu değerlendiriyorum. Biz tüm
olumlu, yapıcı yaklaşımlarımızı ısrarla sürdürürken Ege ve Doğu
Akdeniz'de uluslararası hukuktan doğan haklarımızı görmezden gelen
girişimlerden kaçınılması, sorunların çözümüne hiçbir yararı
olmayan provokatif davranış ve sorumsuz açıklamalara izin
verilmemesi en samimi beklentimizdir" dedi.