“Ayasofya: Tarih ve Vakfa Vefa Paneli ve Anma Etkinlikleri” başladı
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu tarafından düzenlenen “Ayasofya: Tarih ve Vakfa Vefa Paneli ve Anma Etkinlikleri” İstanbul Üniversitesinde düzenlenen “Ayasofya ve Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun” konulu panelle başladı.
Abone olAtatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk
Tarih Kurumu tarafından düzenlenen “Ayasofya: Tarih ve Vakfa Vefa
Paneli ve Anma Etkinlikleri” İstanbul Üniversitesinde düzenlenen
“Ayasofya ve Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun” konulu panelle
başladı.
Ayasofya’yı tanıtmak ve trafik kazasında vefat eden Kültür ve
Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’u anmak
amacıyla düzenlenen etkinliğin açılışında konuşan İstanbul
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, bir dönem Ayasofya Müzesi
Müdürlüğünü de yapmış olan Prof. Dr. Haluk Dursun’un yaşamı boyunca
bilim insanı ve bürokrat olarak çok değerli akademik ve kültürel
çalışmalara imza attığını belirtti. Prof. Dr. Dursun’un Ayasofya’ya
dair çalışmalarının zenginliğine dikkat çeken Prof. Dr. Ak, Haluk
Dursun isminin Ayasofya ile bütünleştiğini de ifade etti.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan ise konuşmasında
Ayasofya’nın bin 500 yıllık tarihine dikkat çekerek, başlangıçta
bir Hristiyan mabedi olarak inşa edilen yapının tarih boyunca
insanlar ve kültürler arasında süren yarışın odağı olduğunu dile
getirdi. Ayasofya’nın İstanbul’a kimlik kazandıran yapılardan
birisi olduğunu belirten Prof. Dr. Turan, “Bir İstanbul manzarası
görün ki içinde Ayasofya olmasın, böyle bir şey mümkün değildir.
İstanbul bir dünya markasıdır. Bu hep böyle olageldi" dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Refik Turan’ın
başkanlığında düzenlenen panele geçildi. Panelin konuşmacılarından
Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu,
Kütüphane ya da arşivlerin dışına çıkarak mekânlarla bütünleşmeyi
öne çıkaran Prof. Dr. Dursun’la birlikte Türk tarihçiliğinde yeni
bir tarz ortaya çıktığına dikkat çekti. Prof. Dr. Afyoncu,
"Rahmetli hoca Evliya Çelebi’nin izinde yollara düştü, gezdiği
gördüğü yerleri not aldı ve bizi de sürükledi. Tabii bu, bir mekâna
veya bölgeye gittiğinizde orada kalan beşeri ve fiziki unsurları
gördüğünüz zaman, belgelerde gördüğünüz, yazmalarda okuduğunuz
bilgiler tamamlanıyor" şeklinde konuştu.
Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Güray Kırpık ise
Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un çok yönlü bir insan olduğunu ve onu
Ayasofya vesilesiyle anmanın çok anlamlı olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Kırpık, "Haluk Dursun, Ayasofya ve tarihi, bilinç ve şuur
anlamında çok iyi kavramış bir insan olarak karşımıza çıkıyor.
Eserlerinde, yer yer satır aralarında onu hissiyatıyla görebiliriz.
Haluk hocanın belge ile hissiyatı birleştirmesi dikkat çekiyor"
ifadelerini kullandı.
29 Mayıs Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Feridun Emecen de konuşmasında İstanbul’un tarih boyunca stratejik
ve kültürel bir merkez olma özelliği taşıdığını ifade etti. Prof.
Dr. Emecen, şehrin hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar için manevi
olarak çok değerli olduğunu, bu değeri en iyi ifade eden yapının da
Ayasofya olduğunu dile getirdi.
Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı
ise Prof. Dr. Haluk Dursun’un kendisinin akademik alanda
yetişmesinde büyük etkisi olduğunu söyledi. Küçükaşçı, Dursun’un
oldukça farklı bir kişiliği olduğunu ve vefatıyla Türkiye’nin
önemli değerini kaybettiğini sözlerine ekledi.
İstanbul Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen panele İstanbul
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Milli Savunma
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Topkapı Müzesi Müdürü
Mustafa Sabri Küçükaşçı, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik
Turan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Yardımcısı
Dr. Zeki Eraslan, TÜBA Başkanı Muzaffer Şeker, 29 Mayıs
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Feridun Emecen,
Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un eşi ve kızının yanı sıra çok sayıda
akademisyen ve davetli katıldı.
Türk Tarih Kurumu tarafından düzenlenen anma etkinlikleri
kapsamında Ayasofya’ya dair pek çok önemli belge ve görselin yer
aldığı sergi dijital sergiler de ziyarete açıldı. 25 Eylül’e kadar
açık kalacak olan sergiler Ayasofya, Sultanahmet, Eyüpsultan
Meydanları ile Sirkeci Tarihi Tren Garı ve Gülhane Parkında
görülebilecek.