Anasayfa /  Politika /  Cumhurbaşkanlığı

Ayasofya Camii'de kılınacak ilk namazın tarihi belli oldu !

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya'nın ibadete açılması sonrasında Millete Sesleniş konuşması yaptı. Ayasofya Cami'ne ücretli giriş uygulamasının kaldırıldığını belirten Erdoğan, "Ayasofya'yı 24 Temmuz Cuma günü ibadete açıyoruz" dedi.

Abone ol
Abone ol 10 Temmuz 2020 20:59

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya'nın Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına yönelik Cumhurbaşkanlığı Kararını "hayırlı olsun" mesajıyla paylaşmıştı.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Twitter hesabından "Sayın Cumhurbaşkanımız @RTErdogan bugün saat 20.53’te bir Millete Sesleniş konuşması gerçekleştireceklerdir." ifadelerine yer vermişti.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

Camiden müzeye dönüştürülmesini sağlayan 1934 tarihli Bakanlar Kurulu düzenlemesini iptal ettik. Çıkardığımız bir Cumhurbaşkanlığı düzenlemesiyle Ayasofya'nın yeniden cami olarak ibadete açılmasını sağladık.

Ayasofya Camii'ne ücretli giriş uygulamasını da kaldırıyoruz
Ayasofya Fatih Sultan Mehmed Han'ın vakfiyesinde gibi yeniden cami olarak hizmet verecek. Müze statüsünden çıkmasıyla birlikte Ayasofya Camii'ne ücretli giriş uygulamasını da kaldırıyoruz. Tüm camilerimiz gibi de Ayasofya'nın kapıları yerli, yabancı, müslim ve gayrimüslimlere açık olacak.

 

24 Temmuz'da cuma namazı ile birlikte ibadete açmayı planlıyoruz
Ayasofya herkesi kucaklamayı çok daha samimi ve çok daha özgür şekilde devam edecek. 24 Temmuz 2020 Cuma günü cuma namazı ile birlikte Ayasofya'yı ibadete açmayı planlıyoruz. 24 Temmuz'a kadar tüm milletimden camideki çalışmaların süratle yürümesi ve hazırlıkların bitmesi için buralarda ziyaret, burayı görme gibi telaşın içerisine girmenin doğru olmayacağını aziz milletime hatırlatmak istiyorum.

Aldığım bazı haberler çerçevesinde içeride ve dışarıda oralarda görüntü vermek, gösteri yapmak doğru değil. İnşallah 24'ünde hep beraber Cuma namazını kılar, Ayasofya'yı ibadete açarız. İçeride eksiklikler var. 6 ay gibi süre içerisinde yapacağımız hazırlıklar var. Öyle bir hazırlıklar yapıyoruz ki, müslim, gayrimüslüm, hristiyan dünyasından kim gelirse gelsin, hepsi geldiği zaman burada yapılan dedikoduların olmadığını, ecdadımızdan devraldığımız mirası nasıl geleceğe taşıyacağımız konusunda en güzel örneğini vereceğiz.

 

Ülkemizin egemenlik haklarıyla ilgilidir
Herkesi alınan karara saygılı olmaya davet ediyorum. Uluslararası alanda ortaya konulan her görüşü elbette anlayışla karşılaşırız. Ancak Ayasofya'nın hangi amaçla kullanacak olması ülkemizin egemenlik haklarıyla ilgilidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı, başkenti, ezanı, dini, sınırları neyse, 81 vilayeti neyse Ayasofya'nın vakfiyesine uygun şekilde camiye dönüştürülmesi hakkı odur.

Her türlü tavrı ve ifadeyi bağımsızlığımızın ihlali olarak kabul ederiz
Bu konuda her türlü tavrı ve ifadeyi bağımsızlığımızın ihlali olarak kabul ederiz. Hemen arkamda dev bir vakfiyename var. Bu bir Fatih Vakfiyenamesi'dir. Orada ne varsa bizim için asıldır. Tarihi ve hukuki haklarımıza sahip çıkma konusunda aynı anlayışı bekliyoruz. Bu 567 yıllık bir haktır. Şayet bugün inanç odaklı bir tartışma yapılacaksa bunun konusu Ayasofya değil, dünyanın dört bir yanında İslam düşmanlığı ve yabancı nefreti olmalıdır.

 

Türkiye'nin kararı sadece kendi iç hukuku ve tarihi haklarıyla ilgilidir. Kararın arkasında duran siyasi partilere, liderlere, sivil toplum kuruluşuna, milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum.

Fatih Sultan Mehmet ilk ezanı kendisi okur
Özellikle tarihimizin en şanlı sayfaları arasında İstanbul'un fethi yer alır. 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul'u fethederek şehri giren Fatih Sultan Mehmet Han doğrudan Ayasofya'ya yönelir. Bizans halkı korku ile Ayasofya'da akıbetlerini beklemektedir. Fatih hayatları konusunda teminat vererek Ayasofya'ya girer, sancağını Ayasofya'nın ortasındaki mihrabın olduğu yere diker, kubbeye doğru bir ok fırlatır, ilk ezanı kendisi okur, fethini tescillemiş olur.

Mabedin uygun bir köşesinde şükür secdesi yaparak 2 rekat namaz kılar ve bu davranışıyla Ayasofya'yı camiye çevirdiğini gösterir. Zemininden çatısına kadar büyük bir titizlikle inceler. Tarihçilere göre Ayasofya'nın kubbesine çıkan Fatih Sultan Mehmet Han, yapının harap görüntüsü karşısında Farsa şunu söyler: Perdedari mikoned der kasr-ı kayzer ankebut
bum nevbet mizedend der târem-i efrâsiyâb!

 

 Fatih'in devraldığı Ayasofya daha önce aynı yere yapılan ilk iki klise kargaşa döneminde yakılıp, yıkıldığı için üçüncü defa inşa edilen bir eserdir. İlk cuma namazı için Ayasofya'yı ibadete hazır hale getirir. Camiye giren vakit kubbeleri çınlatan tekbir ve salavatlarla karşılanır. İlk hutbeyi Fatih irat eder. Namazı hocası Akşemseddin Hazretleri kıldırır.

Fatih'ten sonra her padişah Ayasofya'yı daha da güzelleştirmiştir
Fatih ortodoks kilisesini de himayesine alır. 481 yıl boyunca ezan, sala, tekbir, salavat, hatm-i şerif, mevlid-i şeriflerle çınlamıştır. Deprem, yağma, bakımsızlıktan dolayı harap olan İstanbul fetihle birlikte yeniden ayağa kaldırılmıştır. Fatih'ten sonra her padişah Ayasofya'yı daha da güzelleştirmiştir.

Ayasofya asırlarca müminlere hizmet vermiştir. Büyük onarımlara tabi tutulan eklemlerle daha da güzelleştirilen Ayasofya'ya milletimiz hep göz bebeği gibi bakmıştır. Tanrının hikmeti anlamına gelen orijinal ismini değiştirmeyi bile düşünmemiştir.

Kalbimizde bir Ayasofya sevgisi vardır
Ecdadımız tarafından sadece camiye çevrilmemiş aynı zamanda ihya edilmiştir. Bizim de gençlik yıllarımızdan beri kalbimizde bir Ayasofya sevgisi vardır. Kültür hazinesi kimliğine halel getirmeden, vakfiyesine uygun şekilde yeniden ibadete açarak milletimize hizmet verdiğimize inanıyoruz.

Fatih, hem Ayasofya'yı hem şehri yeni baştan inşa etmiş
Doğu Roma döneminde Ayasofya inşa edilirken Mısır, Suriye, İzmir'e kadar imparatorluğun dört bir yanından malzeme taşınmıştır. Fatih, Anadolu ve Rumeli'nin her yerinden zanaat erbabını İstanbul'a getirerek hem Ayasofya'yı hem şehri yeni baştan inşa etmişlerdir. Mesela Fatih Ayasofya'nın içindeki sabit mozayikleri korumuş, sadece taşınır heykelleri yerinden çıkartılmıştır. Mozayikler peyderpey kapatılmış, dış etkilere karşı korunması ve bugünlere gelmesi temin edilmiştir.

Yorumlar