Bkz. ÖLÜM LİSTESİ: KADININ ADI VAR!

Hülya, Canan, Selma, Zekiye, Fatma, Pınar, Münevver, Özgecan, Şule, Ceren, Ayşe, Derya, Emine, Mehtap... O kadar çok isim var ki ‘ölüm listesi’nde..

EZGİ KAYGISIZ ezokaygisiz@gmail.com

Bkz. ÖLÜM LİSTESİ: KADININ ADI VAR!

Hülya, Canan, Selma, Zekiye, Fatma, Pınar, Münevver, Özgecan, Şule, Ceren, Ayşe, Derya, Emine, Mehtap...

 O kadar çok isim var ki ‘ölüm listesi’nde..

 Türkiye’nin acı tablosu mu yoksa ‘gurur tablosu’ mu? Çünkü artık bitmek bilmeyen, tam tersine katlanarak çoğalan bir listeden bahsetmek mümkün. Devam etmesi hususu ve bu konuda hiçbir şey yapılmaması akıllara başka bir şey getirmiyor. Gururlanılacak bir şey değilse neden önüne geçilmek için zahmete girilmiyor? Kadınlar, erkekler tarafından tacize, şiddete, tecavüze uğruyor, öldürülüyor. Bu son bulsun diye yapılanlar devlet nezdinde olmadığı gibi önceki davalar da emsal teşkil etmiyor çünkü eşitliğin sağlanmadığı ortamda adaletin olmayışı yani yaptırımın şaibeliği de yeni vakalara zemin hazırlıyor. İstanbul Sözleşmesi maddeleriyle güven verirken hala daha uygulanması konusu tartışılıyor ve bu ülkede kadının adı sadece ölüm listelerinde yer alabilmiş oluyor. Potansiyel katilleri ne de güzel suça teşvik ediyoruz, değil mi? Yazık, çok yazık...

 Bir de şey var, değil mi? “O kadın birinizin annesi, kız kardeşi, eşi, kızı da olabilirdi..” Evet aslında olabilirdi ve ne yazıktır ve acıdır ki böyle giderse olacak da.. Yani ucu size de büsbütün dokunacak! Evet, hala bu devirde hayvanlara, kadınlara, çocuklara, bebeklere yapılan zulmün konuşmasını yapıyoruz. Ama bu zaman meselesi değil ki sadece.. Eğitim ve o ülkenin yönetim meselesi de.. Eşitlik, adalet, hak, hukuk meselesi de.. Ayrıca psikolojik bir mesele de.. Böyle bir ortamda güven de yok olur. Aslında ucu sana da dokunuyor yani! Dışarıdayken çok daha tedirgin ve kaygılı olacaksın! Karşındaki insana güvenmekte, inanmakta zorlanacaksın! Ailen ve sevdiklerin senin için çok daha endişelenecek! 

 O liste o kadar kabaracak ki.. Kadın olmak ne kadar kötüymüş diyeceksin.. Hareketlerini, planlarını bu korku üzerine şekillendireceksin. Can güvenliğin her zaman tehlikede düşün! Ve senin hiçbir suçun yok! Bu yüzden kadın cinayetleri politik ya..

 Ve kadınlar değişmeli.. Madem ‘bu yılda’ lafını çok kullanıyoruz ya.. İkinci bir cinsiyetmiş gibi konumlandırılmaktan, güçsüz, aciz ve birtakım rolleri olan, en ulvi görevi anne olmakmış gibi davranmaktan, ‘beyini’, çocuklarını kendi önüne koyup, fedakar davranmaktan vazgeçmeli. Kadınlar yüzyıllardır bu savaşı veriyorlar, bu yüzden kendi cinsiyetimizi sabote etmekten ve bizi daha geriye götürecek her türlü eylemden kaçınmalıyız. Önce insan kendini sevmeli! Ön sırada hep kendi olmalı! Ahh, evet yararlı bencillik de var! Sen kendini ruhen beslemezsen kimseye faydan dokunmaz ki.. Sen mutsuzsan kimseye mutluluk aşılayamazsın. Önce sen! Kadınlar önce hapis oldukları bu zihinlerdeki algıyı yıkmalı, yüzyıllardır kölesi olduğu zincirleri kırmalı! Kadınlar değişir, birleşir ve haklarına sahip çıkarsa bütün kadınları kurtarır! Gelecek tüm kadın neslini! Eşitliğin, özgürlüğün olmadığı, kısıtlamaların ve her türlü şiddetin olduğu yerde hiçbir ruh barınamaz! Sizden önemli hiçbir şey yok, kendinize bu kötülüğü yapmayın! Sizin ‘rolünüz’ bu değil! Birinin annesi ya da eşi olmak, sizi ‘siz’ yapmaz. Evlendiyseniz bu kuruma inanıyorsunuzdur; evlilik ‘ortaklık’ değil mi peki? Hayatı paylaşmak, bölüşmek? Bırakın bayram temizliğini eşiniz yapsın! Akşam yemeği için o endişelensin! Çocuklara temiz çamaşır için o çabalasın! Siz hem bir işte çalışın, hem temizlik, yemek yapın, hem çocuklara bakın ama o keyfi isterse sadece arada sizin deyiminizle “yardım etsin!” Yok, öyle şey! Ve ebeveynler, çocuklarınızı cinsiyetçi yetiştirmeyin! Cinsiyetlerimiz farklı, yapabileceklerimiz değil! İşte kadının bu ülkedeki konumu bu kadar derin! Bu yüzden üzerimizde üstünlük kurabiliyorlar ya! En modern kadın ve erkek bile bu şekilde konuşsa da, aslında kalpten bunlara inanmıyor, biliyor muydunuz? Çünkü ailede ve yaşadığımız coğrafyada ne gördüysek o.. Algılarla bizim savaşımız; işte tam olarak bu zihniyetle!

Kadının en büyük destekçisi yine kadındır! Biz, birlikte güçlüyüz! Bazen, ara sıra değil; her zaman! Yalnız değiliz, hiç olmadık da! Bırakın bazı şeyler değişsin, gelişsin ve olgunlaşsın. Gelecek nesil senin elinde ve onları yaşat, yok etme! 

İyi insanlar bu hususta bir şey yapmazsa bu ülkede kadının adı ancak bu şekilde anılmaya devam edecek.

Tüm yazılarını göster