Albino Hastalarını Canlı Canlı Parçalayıp Satıyorlar

Albino Hastalarını Canlı Canlı Parçalayıp Satıyorlar

Tanzanya’da, albino olmak demek; korku filminde başrol oyuncusu olmak gibi. Bebek, kadın demeden öldürülmek, kesilmek, organları çalınmak ya da tecavüze uğramak demek… Halk arasındaki çarpık inanış nedeniyle Tanzanya’da, albino insanlar (melanin pigmenti bozukluğu kaynaklı tamamen beyaz olma hastalığı) katlediliyor. Organlarını zenginlik veren iksir yapımında kullanmak için öldürülen albino sayısı, bir yılda 26’ya çıktı. Tanzanya polisi, perşembe akşamı (dün), albino olan Jovin Majaliwa’nın da öldürüldüğünü ve saldırganların adamın sağ ayağı ile cinsel organlarını kestiklerini açıkladı. Öldürülen kişinin karısının da saldırıya uğradığı ve yaralandığı kaydedildi. Polis, Majaliwa cinayetiyle ilgili ayrıntılı bilgi vermedi ama BBC’nin haberinde, albinoların öldürülmesiyle ilgili olarak kabile büyücüleri suçlanıyor. Büyücülerin albinoların saç, kol, ayak ve kan gibi vücutlarından alınan parçaların insanları zengin yapacağı öne sürülen bir iksir yapımında kullandıkları belirtiliyor. Mwanza Bölge Emniyet müdürlüğü, bu iddiaları yalanlayarak, katilleri saptamak için yöre sakinleriyle birlikte çalıştıklarını öne sürüyor. Tanzanya’da, Devlet Başkanı Jakaya Kikwete’nin bu tür cinayetlere karışanların yakalanması talimatıyla, Mart ayından beri 173 büyücünün tutuklandığı da dile getiriliyor. Bazı polis memurlarının dahi bu işin içinde olduklarına işaret ediliyor.

ALBİNO NEDİR? ALBİNO HASTALIĞI NEDENLERİ?

Beyaz bir kedi gördüğümüzde, sırf beyaz renkte olduğu için onu sahiplenmek isteyebilir ve ne kadar da şirin bir kedi diye düşünebiliriz. Albino, diğer bir adıyla albinizm ne yazık ki genetik bir hastalıktır. İnsanlar ve hayvanları ayrı ayrı etkilemenin yanında aynı etkiyi gösteren albino hastalığı, renklenmeyi sağlayan melanin pigmentinin azlığı veya hiç olmaması sebebiyle kaynaklanır. Melanin pigmenti, vücutta birden faza görevi olan renk pigmentidir. Melanin pigmenti, hipofiz bezinden salgılanarak, vücutta üretilir, deri, saç, sakal ve göze renk verir.

Albino

, genel olarak ele alındığında, vücuda renk veren melanin pigmentinin eksikliğinden kaynaklanır ve sonuç olarak, vücudun, saç, sakal gibi bölgeleri beyaz bir renge sahip olur.

Albino

olan kişilerde, renk pigmentleri olmadığı veya az olduğu için, bu kişilerin genellikle güneş ışınlarından korunması gerektiği söylenebilir. Güneşten gelecek zararlı ışınların vücuda etkisi hızlı olacağından, uzun süre güneş altında kalmak, tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Hayvanlardan ziyade,

albino

olan insanlar, değişik görünüşleri ile toplum içerisinde her zaman dikkat çekmekte ancak toplum tarafından yadırganma ve dışlanma gibi olumsuz etkilere mağruz kalmamaktadırlar.

Albino

kişilerin gözleri genellikle açık renkli olup, yansıyan ışığın kırmızı olması ile pembe renge bürünebilmektedir. Yine genellenecek olursa albino kişilerin gözleri, normal insanlara oranla daha hassas bir yapıya sahiptir. Astigmatizm bu kişilerde bir göz hastalığı olarak ortaya çıkabilmektedir.

Albino

, vücuttaki melanin pigmenti sorunu olarak ortaya çıktığında, bu noktada iki farklı türü ortaya konmaktadır. Birincisi bu pigmentin eksikliğine bağlı olarak oluşan kısmi albino, ikincisi ise bu pigmentin tamamen olmamasına bağlı olarak oluşan tam albinodur. Kısmi albino, deride leke şeklinde beyazlıklar oluşması ile vücudun bazı bölümlerinde melanin pigmentinin eksikliğine bağlıdır. Tam albino ise adından da anlaşılacağı üzere vücudun deri altı hiç bir bölgesinde renk pigmentlerinin olmamasından kaynaklanır. Hayvanlarda oluşan

albino hastalığında

, doğa şartları çetin ve zorlu olduğu için, yaşama oranı ile hayatta kalma oranı oldukça düşük seviyededir. Tamamen beyaz olan bir hayvanın, avcı yırtıcılar tarafından farkedilip av konumuna düşmesi oldukça kolaydır. Kendi kendilerini kamufle ederek sakanma yetenekleri düşük olan bu hayvanların parlak derilerinden kurtulmak için yapabilecekleri bir şey ne yazık ki yoktur. Bilim insanları,

albino

hastalığının sebebi olan genetik bozukluğun ortadan kaldırılıp, bu kişilerin normal insanlar gibi görünmesi için araştırma ve çalışmalarını sürdürmektedir. Ancak günümüzde henüz çözülebilmiş bir durum olmadığı bilinmektedir.