Anasayfa /  Güncel /  Gündem

AK Parti'den dikkat çeken Esed açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Türkiye’nin Esed rejimi ile ilişkisi olup olmadığı yönündeki soruya yanıt verdi.

Abone ol
Abone ol 23 Ekim 2019 16:57

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir
Ünal, Anadolu Yayıncılar Derneği’nde (AYD) medya
temsilcileriyle bir araya geldi. Soçi Zirvesi’nin ardından
sonlandırılan Barış Pınarı Harekatı hakkında
değerlendirmelerde bulunan Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdarğlu’nun partisinin grup toplantısında
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleri hakkında
konuştu.


Ünal, “Şu anda biz ne yapıyoruz, sen ne yapıyorsun? Türkiye 40
yıldan beri mücadele ettiği terör örgütüyle mücadelesinde nihai bir
zafere ulaşmak üzere. Terörle mücadelede en temel sorunumuz Irak ve
Suriye’deki yaklaşık bin 300 kilometre uzunluğundaki sınırın
denetimiydi. Siz 910 kilometre uzunluğundaki Suriye sınırında
güvenli bölgenizi oluşturmuşsunuz, 30 kilometre derinlikte terör
örgütünü güneye, daha içe atmışsınız. Siz illerinizde, kırsaldan
terörü temizlediğiniz gibi kendi sınırlarınızdan da terör
unsurlarını temizlemişsiniz. Bu konuda haklılığınızı dirayetli ve
güçlü bir şekilde dünyaya kabul ettirmişsiniz. Hem Amerika’yla, hem
Rusya’yla aynı anda diplomasi yürütmüş, her ikisinden de
istediğiniz sonuçları almışsınız” dedi.


‘Sadece Kamışlı’ya özel bir ifade söz
konusu’


Soçi Mutabakatı ile Türkiye’nin istediğini aldığını ve
sınırlarını terör unsurlarından temizlediğini vurgulayan Ünal,
“Özellikle Tel Rıfat ve Münbiç’in YPG-PYD unsurlarından
temizlenmesi çok önemlidir. Burada Kamışlı konusunu birileri
gündeme getiriyor. Daha önceden Kamışlı’da Rusların ve rejimin
varlığı vardı. Sadece Kamışlı’ya özel bir ifade söz konusu. Onun
dışında Irak sınırına kadar yine anlaşmaya dahil. Yaklaşık
Haseke’ye kadar 30 kilometre bir derinlik o bölgede söz konusu.
Türkiye sınır güvenliğini bu iki anlaşmayla sağlamıştır. Bundan
sonra artık PKK’nın, PYD’nin Türkiye ile hiçbir şekilde bir sınırı
kalmamıştır” diye konuştu.


‘En güzel cevabı sahada Mehmetçik verdi’


ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a
gönderdiği mektuba ilişkin de Ünal, şunları söyledi:


“Trump’ın mektubu üzerinden birileri, ‘Cumhurbaşkanımıza hakaret
edilmesine asla gönlümüz razı olmaz’ deyip, dün Kılıçdaroğlu’nun o
çirkin mektubu alıp Meclis kürsüsünden okuması gibi o mektup
üzerinden bir maalesef siyaset yürütüyorlar. Burada Sayın
Cumhurbaşkanımız sahada en güzel şekilde cevabı vermek yerine orada
kalkıp da, ‘Bana böyle bir mektup geldi. Ben bu mektubu kabul
etmiyorum’ deyip, diplomasi örneği değil de bir duygusallık örneği
mi sağlasaydı? Cumhurbaşkanımız meseleyi kişiselleştirip, ülkesinin
çıkarlarını, Türkiye’nin çıkarlarını ve Türkiye’nin masada
yürüttüğü oyunu bozmak için sızdırılan mektubu Cumhurbaşkanımız
alıp meseleyi kişiselleştirse, ‘Bana böyle bir mektup geldi’
deseydi daha mı doğru olurdu? Asla. Ona verilecek en güzel cevabı
sahada Mehmetçik, Türk ordusu verdi.”


‘Başarının tadını çıkaralım’


Suriye’den Türkiye’ye yönelecek yeni bir terör tehdidine karşı;
hangi derinlikte olursa olsun Türkiye’nin müdahale hakkı olduğunu
ifade eden AK Partli Ünal, “O yüzden burada gerçekten bu başarının
Türkiye’nin bu başarısının ağız tadıyla bir tadını çıkaralım, ondan
sonraki adımlarda da Türkiye’yi, Cumhurbaşkanımızı ve onun sahada
ve masada elini güçlendirecek bir psikolojiye ‘devam’ demek
lazım” dedi.


‘Esed’le ilişkisi diyorsanız; Bu da bir ilişki
biçimidir’


Türkiye’nin Esed’le ilişkisi olup olmadığı yönündeki
soruyu yanıtlayan Ünal, şunları söyledi:


“Dünyanın her yerinde ülkeler savaş esnasında bile farklı
kanallardan, farklı zeminlerde farklı temaslar sağlar. Dolayısıyla
bizim şu anda Suriye rejimiyle herhangi bir temasımız söz konusu
değil; ama bizim dün Soçi’de oluşturulan muhtıranın sonuçlarını
Esed dedi ki, ‘Ben bunları kabul ediyorum ve bu alınan kararları da
saygıyla karşılıyorum.’ İlişki diyorsanız, nihayetinde bu da bir
ilişki biçimidir”


‘2 milyon kişiyi yerleştirebiliriz’


Güvenli bölgeye Suriyeli sığınmacıların yerleştirilmesi
konusuna ilişkin Mahir Ünal şöyle devam
etti:


“Öncelikli olarak donör ülkelerin toplantısı ve bir araya
gelerek bu konuda alacakları yardım kararı önemli. Bu hattı da üçe
ayırmak gerekiyor. Afrin-Tel Rıfat-Münbiç-Ayn El Arap yani Tel
Abyad’a kadar olan bölge ‘A’ bölgesi, Tel Abyad-Resulayn bölgesi
‘B’ bölgesi, ‘B’ bölgesi bizim Barış Pınarı Harekatı’nı yaptığımız
bölge. Resulayn’dan Irak sınırına kadar olan bölge ‘C’ bölgesi. ‘C’
bölgesinde sadece bir farklılık var, orada sadece Kamışlı özelinde
bir durum söz konusu. Zaten orası da şu anda hızla YPG-PKK-PYD
unsurlarından temizleniyor. Hem, ‘A’, hem ‘B’, hem ‘C’ bölgesi için
nihayetinde bu bölgeye yardım edecek donörlerle yapılacak
toplantıda alınacak kararlarla bu belli olacak. Biz Türkiye olarak
bunu teklif ediyoruz. Buraya ilk etapta 1 milyon kişiyi
yerleştirebiliriz, ikinci etapta da ikinci 1 milyon kişiyi
yerleştirerek burada 2 milyon kişilik bu 910 kilometrelik bölümde
bir yerleşim planlaması yapılabilir.”


Yorumlar