Anasayfa /  Güncel

AK Parti'den 50 artı 1'in düşürülmesi değerlendirmesi

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, cumhurbaşkanı seçiminde alınması gereken yüzde 50 artı 1'in düşürülebileceğine yönelik tartışmalarla ilgili, "Muhalefetin, özellikle CHP sözcülerinin bu konuyu dillerine dolamalarının sebebi aslında son dönemde yaşanan bazı hadiselerin üstünü örtmekten ibaret" dedi.

Abone ol
Abone ol 04 Ekim 2019 18:50

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, AA
muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları
yanıtladı.


Cumhurbaşkanı seçiminde alınması gereken yüzde 50 artı 1'in
düşürülebileceğine yönelik tartışmaların, AK Parti'nin gündeminde
bulunmadığını belirten Akbaşoğlu, "Bu, tamamen muhalefetin algı
operasyonuna ve kafasında kurguladığı bazı neticelere yönelik
gündem saptırmaya ilişkin yaklaşımlarıdır. Bu konuda farklı
görüşler ortaya koyanlar olabilir ancak AK Parti'nin böyle bir
gündemi söz konusu değildir" diye konuştu.


Türkiye'nin daha müreffeh, özgür ve demokrat şekilde geleceğini
tayin etmeye ve milli iradenin üstünlüğü prensibine ilişkin sistem
değişikliğine gidildiğini anlatan Akbaşoğlu, bu kapsamda 16 Nisan
2017'de 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kabul edildiğini,
yeni sistemin, 24 Haziran 2018'deki cumhurbaşkanlığı seçimiyle de
yürürlüğe girdiğini hatırlattı.


Akbaşoğlu, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bir yıldır
uygulandığını, milletin, 31 Mart 2019'daki yerel seçimlerde Cumhur
İttifakı'na yüzde 53'e yakın oy vererek, yeni sisteme onay
verdiğini tescillediğini ifade etti.


"Bundan geriye gitmenin hiç kimseye faydası yok. Bizim de böyle
bir gündemimiz asla ve kat'a söz konusu değil" diyen Akbaşoğlu,
'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin daha iyi işlemesine ilişkin
çabalarını sürdüklerini belirtti.


"Muhalefet algı operasyonu yapıyor"


Muhalefetin konuya ilişkin 'algı operasyonu' yaptığını savunan
Akbaşoğlu, şöyle konuştu:


"Aslında muhalefetin, özellikle CHP sözcülerinin bu konuyu
dillerine dolamalarının sebebi aslında son dönemde yaşanan bazı
hadiselerin üstünü örtmekten ibarettir. Nedir onlar? Önce, 'AK
Parti, IMF ile görüşecek ve Türkiye'yi IMF'ye teslim edecek'
yalanını uydurdular, buna dair kamuoyu oluşturmaya çalıştılar ama
Türkiye 23,5 milyar dolarlık borcunu 2013'te ödemek suretiyle o
defteri kapattı. Bunu defaatle ifade ettik, artık IMF defteri
tamamen kapandı. Bununla beraber, 'AK Parti, IMF ile görüşecek'
diye tezviratta bulunan CHP'nin, gizli kapılar ardında IMF ile
görüştüğü ortaya çıktı.


"AK Parti'nin kurduğu sistemi bile işletemeyen bir CHP
var"


Bir taraftan maalesef yaşanan İstanbul depremi var. Deprem
dolayısıyla görevi, orada yapılan toplantılara eşlik etmek
suretiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının üzerine düşen
görevleri nasıl ifa edeceğiyle ilgili görüşmelere katılması gereken
CHP'li başkanın, 'O görüşmelere çağrılmadım' diye bir yalan
uydurduğu daha sonra net şekilde ortaya çıktı. Bu mahcubiyeti
herhalde gizlemeye çalışıyorlar. AK Parti döneminde tıkır tıkır
işleyen metrobüs, toplu taşıma araçlarının milletimize hizmeti,
tramvaylar, metrolar söz konusuyken bir haftadır muazzam bir
yığılma, izdiham ve hakikaten bir beceriksizlik söz konusu. AK
Parti'nin kurduğu sistemi bile işletemeyen bir CHP var. Milletin
gözünden herhalde bunları kaçırmak için AK Parti'nin söylemediği
bir yaklaşım üzerinden kendi kafalarında olanı ortaya koymaya
çalışır bir durum söz konusu."


"Gereksiz gündemler oluşturmanın manası
yok"


Yüzde 50 artı 1 oranında oy alan kişinin cumhurbaşkanı
seçileceğinin ifade edildiğini aktardı.


Akbaşoğlu, birinci turda yüzde 50 artı 1'e kimse ulaşamazsa
birinci turda en fazla oyu alan iki adayın, ikinci tura kalarak
mutlaka birinin yüzde 50 artı 1 almak suretiyle cumhurbaşkanı
seçileceğinin Anayasal hüküm altına alındığını söyleyerek, "Bu
konuda geriye gitmenin, parlamenter hükümet sistemiyle ilgili
birtakım gereksiz gündemler oluşturmanın hiçbir manası yok. Bu,
Türkiye'ye hakikaten zaman kaybettirmekten başka bir işe yaramaz"
dedi.


"Nöbetçi bakan uygulaması için hukuki düzenlemeye gerek
yok"


Yeni yasama döneminde 'nöbetçi bakan' uygulamasına geçileceğini
bildiren Akbaşoğlu, bu konuda hukuki düzenlemeye gerek olmadığını
kaydetti.


'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yasama, yürütme ve yargı
organları arasında 'tam kuvvetler ayrılığı'nı öngördüğüne işaret
eden Akbaşoğlu, şunları söyledi:


"Bu nedenle TBMM Genel Kurulunda, İçtüzük'te belirtilen durumlar
dışında yürütmenin yani bakanların bulunması söz konusu değil.
Bunun dışında Meclisin diğer bölümlerinde, çatısı altında yasamayla
yürütme arasındaki kuvvetler ayrılığı sistemi iş birliğine mani
değil, senkronizasyona, uyuma ve görüş alış verişine asla mani bir
durum da söz konusu değil. Muhalefetin de bakanlarla görüşme,
onlarla bazı sorular sorma ve onların cevaplarını alma konusunda
yönelimleri, talepleri... Bütün milletvekillerimizin bu konudaki
işlerini daha da kolaylaştırma noktasında yürütmeyi temsil eden
bakanlarımız, yasama organında nöbetçi bakan sıfatıyla bulunmak
suretiyle hem milletvekillerimizin yerel hizmetleriyle ilgili
taleplerini hem de diğer alanlara ilişkin kanaatlerini doğrudan
paylaşabilme imkanı getirecek. Bakanların Türkiye Büyük Millet
Meclisi çatısı altında bulunabilmeleri için İçtüzük değişikliğini
gerektirir durum söz konusu değil. Daha önce bakanlarımızın
kullandığı bir yer vardı, kendilerine burası tahsis edilmiş olacak.
İster iktidar, isterse muhalefet grubunun milletvekilleri,
bakanlarımızla arzu ettikleri zaman görüşebilme imkanını elde
edecekler."


Yorumlar