Anasayfa /  Politika /  Ak parti

AKP'li Canikli: Bizim için Bahçeli'nin söyledikleri esastır

Başbakan Yardımcısı Canikli, MHP'den anayasa değişikliği referandumuna yönelik bazı tepki seslerinin çıktığı belirtilerek, "Bizim için sayın Bahçeli'nin söyledikleri esastır, itibar edilmesi gereken odur. O sayıları da koyduğunuz zaman herhangi bir risk görmüyoruz açıkça" dedi.

Abone ol
Abone ol 09 Ocak 2017 15:02

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) esas konusu olan harekat, savaş alanlarında yetki tamamen Genelkurmayda. Emir komuta zincirinde en ufak bir bozulma söz konusu değil." dedi.

Canikli, A Haber'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Anayasa değişikliğinin bugün TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye başlanacağının anımsatılarak, görüşmelerin ne kadar sürede tamamlanmasını öngördüğüne yönelik soruyu yanıtlayan Canikli, "Bu süre içerisinde özellikle CHP'nin kamuoyuyla da paylaştığı bütün üst seviye engelleme çaba ve çalışmaları da hesaba katılarak bu görüşmeler TBMM'de 18-20 günü geçmez, tamamlanır inşallah." ifadesini kullandı.

Nurettin Canikli, CHP'nin anayasa görüşmelerinin televizyondan yayınlanmasına yönelik talebini değerlendirirken, şunları kaydetti:

"Bu konuda kurallar belli, yıllardan beri böyle uygulanıyor. Televizyonun ne kadar, nasıl yayın yapacağı bellidir. Buna yönelik özel olarak böyle bir düzenleme yapmaya gerek yok. Meclis çalışmalarını, Meclisin çalışmalarını, düzenini, sistemini sadece bu çalışma için bozmaya gerek yok. Çünkü eğer gerçekten anayasanın bilimsel, teknik anlamda tartışılması isteniyor, bu amaç için kullanılmak isteniyorsa bunun mecrası orası değil. Bütün kanallar zaten bu çalışmayı yapıyor. Bütün televizyonlarda, gazetelerde bu çalışmalar yürütülebilir."

TBMM Genel Kurulu çalışmalarında bu tür bir çalışma ortamı bulunmadığına dikkati çeken Canikli, televizyondan yayınlanmasının anayasa değişikliği görüşmelerine katkı sağlamayacağına işaret etti.

 "Bahçeli'nin açıklamaları çok net"

MHP'den anayasa değişikliği referandumuna yönelik bazı tepki seslerinin çıktığı belirtilerek, söz konusu değişikliğin referanduma götürülebilmesi için gereken milletvekili çoğunluğunun sağlanması hususunda bir sorun yaşanıp yaşanmayacağının sorulması üzerine Canikli, "Kesinlikle düşünmüyoruz. Sayın Bahçeli'nin açıklamaları çok nettir. Sayın Bahçeli de partisine elbette hakimdir, o noktada herhangi bir sıkıntı yok. Bizim için sayın Bahçeli'nin söyledikleri esastır, itibar edilmesi gereken odur. O sayıları da koyduğunuz zaman herhangi bir risk görmüyoruz açıkça." diye konuştu.

Siyasi partilerde farklı düşünen insanların bulunabileceğini ifade eden Canikli, MHP'li bazı milletvekillerinin bu pakete destek vermeyeceğini ilan ettiğini, diğerleri açısından bir sıkıntı oluşmasını beklemediklerini söyledi.

 "Milletvekili oyunu açık olarak kullanabilir"

Başbakan Yardımcısı Canikli, anayasa değişikliğinde açık oy kullanılmasının söz konusu olup olmayacağı yönündeki soruya karşılık da anayasa oylamalarının gizli oyla yapıldığını ancak gizli oy konusunun iyi analiz edilmesi gerektiğini vurguladı. Milletvekilinin açık oy kullanmasının, Anayasa Mahkemesi'nce anayasa değişikliğine iptal gerekçesi olmadığını belirten Canikli, herhangi bir milletvekilinin oyunu açık olarak kullanabileceğini ifade etti. Daha önceki yıllarda da benzer durumların TBMM'de yaşandığını örneklerle anımsatan Canikli, bu örneklerde herhangi bir sorun oluşmadığını dile getirdi.

Canikli, "Eşyanın tabiatına aykırı böyle bir gerekçeden ötürü anayasa değişikliğini geçersiz saymak ya da engellemeye çalışmak. CHP'nin bunu yapmasını bekliyoruz. Esas o anayasanın özüne, demokratik ilkelere, evrensel ilkelere aykırılık teşkil eden bir milletvekilinin nasıl oy kullanacağına kendisi karar verir. Hiç kimse buna zorlayamaz, lehte ya da aleyhte." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun anayasa değişikliğinin yasalaşması halinde Anayasa Mahkemesine başvuracağına yönelik açıklamalarının anımsatılması üzerine de Canikli, bunun normal bir süreç olduğunu söyledi.

Referandumun, OHAL devam ederken yapılıp yapılmayacağına yönelik soruyu yanıtlayan Canikli, OHAL ile referandumun karıştırılmaması gerektiğine, her birinin ayrı mecrasında yürüdüğüne işaret etti. Canikli, Cumhurbaşkanı'nın onayı için belirlenen 15 günlük süreden, referanduma uygun bir gün seçilmesinde yararlanılabileceğini belirtti. Canikli, bir tarih belirtmenin ancak varsayımlarla mümkün olabileceğini, buna göre de nisan ayının ilk haftalarında referandumun gerçekleştirilebileceğini ifade etti.

 "İnce ayar politikalar mutlaka uygulanacak"

Canikli, "Terörle mücadele kapsamında Orta Asya Türk Cumhuriyetleri vatandaşlarının sınır dışı edileceği" yönündeki iddiaların sorulması üzerine de bu mücadelenin bütün alanlarda tedbirlerle yürütüldüğünü söyledi. Bunlar yapılırken, herhangi bir ülke vatandaşlarına karşı topyekun bir tedbirin alınamayacağına dikkati çeken Canikli, mutlaka ayırıcı, ince ayar politikaların uygulanacağını anlattı.

Muhalefetin geçen hafta yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerden biriyle "Türk Silahlı Kuvvetlerinde emir komuta zincirinin yok edildiği" yönündeki eleştirilerinin sorulması üzerine Canikli, söz konusu konuya ilişkin düzenlemelerin 6 ay önce hayata geçirildiğini, son KHK ile bu konuda yeni bir düzenleme yapılmadığını belirtti. Canikli, "Harekatla ilgili Genelkurmayın emir komuta zinciri devam ediyor, o alanda hiçbir değişiklik söz konusu değil. Askeri gereklilikle, harekat ile ilgili olarak yine Genelkurmay, kuvvet komutanları şeklinde zincir devam ediyor. Maalesef sayın Kılıçdaroğlu önceki kararnameleri okumamışlar ya da okuduklarını anlamamışlar. Milli Savunma Bakanlığı sadece personel yetiştirme noktasında devreye giriyor. Yoksa Genelkurmayın, TSK'nın esas konusu olan harekat, savaş alanlarında yetki tamamen Genelkurmayda. Emir komuta zincirinde en ufak bir bozulma söz konusu değil." diye konuştu.

Son KHK ile ufak düzenlemelerin yapıldığını anlatan Canikli, "Atamalar yine üçlü kararnameyle yapılıyor. Atama yapıldıktan sonra kim tarafından komuta edileceği... Yine Genelkurmay Başkanı kumanda etmeye devam ediyor. Başından beri en ufak bir değişiklik yok. Sadece Milli Savunma Bakanlığı personel yetiştirme işini uhdesine alıyor." ifadelerini kullandı.

Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olduğu tespit edilenlerden yurt dışına kaçan kişilerin vatandaşlıktan çıkarılacağına yönelik KHK düzenlemesinin hatırlatılarak, bu durumda kaç kişinin bulunduğunun sorulması üzerine Canikli, bu kişilerden bazılarının Türkiye'de olup olmadığını henüz tespit edilemediği için bir sayının telaffuz edilemeyeceğini ifade etti. Canikli, bu uygulamayı söz konusu kişilerin Türkiye'ye gelip yargılanmaları için araç olarak kullandıklarını da belirtti.

Bu düzenlemenin "iade sürecine engel oluşturabileceğine" ilişkin eleştirilere karşılık da Canikli, iade görüşmelerinin devletler arasında yürütüldüğünü, bu nedenle böyle olumsuz bir durumun oluşmayacağını kaydetti.


Yorumlar