ABD geleceği gören bir yapay zeka üzerine çalışıyor

Savaş alanında daha iyi ve kararlar almak için yapay zeka özellikli araçlardan yararlanmak iyi bir şey. Ancak bu kararları, henüz olaylar yaşanmadan önce almak ve düşmanca eylemleri henüz gerçekleşmeden tahmin etmek tamamen farklı ve yepyeni bir oyun.

Geleceği tahmin etmek caydırıcılığın nihai biçimi gibi görünüyor. Bu, herkesi her türlü beladan kurtaracak bir strateji. Üst düzey savunma politikası yapıcılarını, yapay zeka (AI) destekli durumsal farkındalığı hızla benimsemeye iten bir teknoloji.

ABD ordusunun hayali: GIDE

IEEE Spectrum'da yayımlanan ve M5 Dergi tarafından çevirisi yapılan makalede aktarılan bilgilere göre, Temmuz 2021’de, Kuzey Amerika Havacılık ve Uzay Savunma Komutanlığı (NORAD) ve ABD Kuzey Komutanlığı (NORTHCOM), 11 muharip komutanlığın liderleriyle işbirliği içinde, ‘Küresel Bilgi Hakimiyeti Deneyleri (GIDE)’ adlı üçüncü bir dizi test gerçekleştirdi.

Cosmos ve GAIA

Birinci ve ikinci testler sırasıyla Aralık 2020 ve Mart 2021’de gerçekleşmişti. Testler, her biri Cosmos, Lattice ve Gaia adlı birbirine bağlı yapay zekalı cihazın mevcut yeteneklerini gösterecek şekilde tasarlandı.

Gaia, herhangi bir coğrafi konum için birçok farklı gizli ve gizli olmayan veri kaynağından (büyük uydu görüntüleri, iletişim verileri, istihbarat raporları ve çeşitli sensör verileri) oluşan gerçek zamanlı durumsal farkındalık sağlıyor.Cosmos ise, birçok farklı kuvvet komutanlığı arasında stratejik ve bulut tabanlı iş birliğine olanak tanır.

Yapay zeka geleceği tahmin edecek

Birlikte çalıştıklarında, bu ‘karar verme’ cihazları, düşmanların önceden ne yapacağını tahmin etmesi ve askeri liderlerin, sıcak çatışma ortaya çıkmadan önce düşmanların eylemlerini tahmin etmesine ve önlenmesine yarıyor.

Bu tür cihazlar, AI’nın savaş alanında daha fazla kullanılması ve teknolojinin gelişmesi nedeniyle gelecekte çatışma sırasında daha kısa karar verme süreleri olacağından için savunma sanayisi için özellikle çekici.

Ayrıca, bilgi hakimiyeti, karar üstünlüğü, entegre caydırıcılık ve artırılmış gerçeklik gibi geleceğin sistemlerini sağlamaya da büyük katkı sunuyorlar.

Herhangi bir düşmanı durdurabilir

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin yakın zaman önce bir konferansta yaptığı konuşmada, entegre caydırıcılığı desteklemek için yapay zekanın önemini dile getirerek, “doğru teknoloji karışımını, operasyonel ve yetenek kapasitelerini”kullanma niyetini ifade etti ve devam etti: ‘Kavramlar ve yetenekler—hepsi o kadar güvenilir, esnek ve karmaşık bir ağ içinde birbirine dokunmuştur ki, geleceği görerek herhangi bir düşmanı durdurabilir.”

Yapay zeka destekli bu platformların, askeri yetkililere operasyonel planlamanın kutsal kasesi olarak kabul edilen şeyi sunmak için; yalnızca gelişmiş durumsal farkındalık ve daha iyi erken uyarı sağlamanın ötesine geçmesi; yani gri bölgedeki (yani rekabet aşaması) düşman eylemlerine karşı stratejik uyarı üretmesi bekleniyor.

Yani olacakları, olmadan önce tahmin edecek. Böyle bir ilerleme, karar vericilerin (geçmişin reaktif olanlarından ziyade) proaktif seçenekleri formüle etmesine ve çok daha hızlı kararlar almasına olanak sağlayacak.

Geleceği görmek paradoksal sonuçlar çıkarabilir

Belirli sonuçları tahmin etmek için tasarlanmış gerçekten tarafsız bir veri kümesini bir araya getirmek, özellikle ölüm kalım durumlarında ve nükleer çatışma gibi pek fazla veri olmayan alanlarda büyük bir tehdit potansiyeli taşıyor.

Bu cihazlar tarafından gelecekte yaşanacağının öngörüldüğü düşmanca davranışlara, onlar henüz fiilen gerçekleşmeden yanıt olarak gerçekleştirilen herhangi bir proaktif eylemin, diğer taraf tarafından saldırganca olarak algılanıp, en başta kaçınılmaya çalışılan savaşı hızlandırması ise en büyük risk olacak.