'Türk rokforu' artık tek elden üretilecek
Karaman’ın Ayrancı ilçesinde üretilen ve 'Türk rokforu' olarak nitelendirilen 'Divle Obruk Peyniri', belli bir standardın yakalanması için yapılacak mandırada tek elden üretilecek
Abone olBölgenin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Üçharman
köyü, geçimini hayvancılıktan sağlıyor. Eski adı Divle olan köyde
36 metre derinliğinde 250 metre uzunluğunda, yerel halkın "obruk"
ismini verdiği bir mağara bulunuyor.
Birçok yerde bu tür mağaralar turizm amaçlı kullanırken Üçharman’da
bu obruk yüz yıllardır "soğuk hava deposu" olarak hizmet
veriyor.
GELENEKSEL YÖNTEMLERLE YAPILIYOR
Mayıs ayından itibaren Üçharman ile civarındaki köylerde koyun ve
keçi sütünden geleneksel yöntemlerle yapılan peynirler özel
hazırlanan kuzu ve oğlak derilerine basılıyor. Obruğa konulan
peynir tulumları, yaklaşık 5 ay sonra içerideki bir bakteri
sayesinde kıpkırmızı bir renk alıyor.
MARKALAŞMASI İÇİN ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR
"Türk rokforu" olarak bilinen ve dünyanın en kaliteli
peynirleri arasında gösterilen Divle Obruk Peyniri’nin gerçek
değerini bulması ve markalaşması için çalışmalar devam ediyor.
Dünyadan da ilgi görmeye başlayan, geçen yıl Fransa Ulusal
Hayvancılık Araştırma Enstitüsünden uzmanların, Üçharman’a
gelerek incelediği peynirin, patenti ve coğrafi işareti alındı.
Peynirin tek elden üretimi ve kalite standardı için de
mandıra yapılmasına yönelik çalışma başlatıldı.
BU KALİTEDE PEYNİR DÜNYADA YOK
Ayrancı Kaymakamı Mustafa Türkcan, Divle Obruk Peyniri’nin
yaylalarda otlayan koyunlardan sağılan ve yağı alınmayan sütlerden
maharetli köylü kadınlar tarafından yapıldığını söyledi.
Peyniri özel kılan diğer özelliğinin ise bekletildiği ortam
olduğunu belirten Türkcan, "Köydeki obruğun kendine has özelliği
var. Obruktaki bakteriler peynirde fermantasyon oluşturuyor.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Bilir tarafından
yapılan araştırmada, peynirin penisilin etkisinin de olduğu
ortaya çıktı. Fermantasyonla 5-6 ayda peynirimiz olgunlaşıp sofraya
geliyor. Bu kalitede peynir dünyada yok." diye konuştu.
TESİS KURULUM AŞAMASINDA
Peynirin pazar sorunun olmadığını ancak üretimde standardın olması
gerektiğini dile getiren Türkcan, şöyle devam etti:
"Her aile kendi peynirini yapıyor. Bu yüzden obruğa konulan
peynirin tamamı aynı kalitede olmayabiliyor. Üretim şekli yüzlerce
yıldır aynı. Kalitenin korunması için proje hazırladık. Konya Ovası
Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından kabul
edildi. Burada bir mandıra kuracağız. Süt burada toplanacak,
bölgedeki en iyi ustalarca peynir yapılıp derilere basılacak. Bir
standart yakalanacak. Şu anda tesis kurulum aşamasında. Tek elden
fakat yöresel bir üretim olacak. Kuracağımız tesiste yılların
birikimini, tecrübesini peynire aktaracak insanlarımız
çalışacak. Patentimizi aldık. Ayrancı Belediyesi ile Karaman
Ticaret ve Sanayi Odasının çalışmalarıyla coğrafi işaretimizi
aldık. Ayrancı Divle Obruk Peyniri diye markamız hazır."
Türkcan, obruğuna girmeyen hiçbir peynirin Divle Obruk
Peyniri olmadığının altını çizerek, sahtecilere karşı
tüketicileri uyardı.
YILDA SADECE 45-50 TON ÜRETİLİYOR
Ayrancı Belediye Başkanı Yüksel Büyükkarcı ise yılda sadece
45-50 ton arasında üretilen peynirin dünyada eşinin
olmadığını vurguladı.
En büyük avantajlarının köydeki mağara olduğuna dikkati çeken
Büyükkarcı, şunları kaydetti:
"Obruk, 36 metre derinliğinde 250 metre uzunluğunda doğal bir
mağara. En büyük özelliği mağaradaki bakteriler. Beyaz olarak
obruğa konulan deriler 5 ay sonra kıpkırmızı renk alır.
Kırmızı rengi almayan deri, Divle Obruk Peyniri değildir. Obruğun
en büyük özelliklerinden biri de yaz kış sıcaklığın 4 ila 6
derece arasında olması. Mağaranın 45-50 ton arasında olan
kapasitesi 65-70 tona tona çıkartılabilir. Peynirler obruk
adını verdiğimiz mağaradan çıkarılmaya başlandı. Şu anda
obruğun yarısı boşalmış durumda. Fiyatı 65 ila 70 lira arasında
değişiyor. Oldukça iyi bir rakam."
Posta