Anasayfa /  Dünya

'Suriyeli sığınmacılar için vatandaşlık tünelin ucundaki ışık'

İç savaştan kaçarak, sığınmacı statüsüyle Türkiye'de bulunan Suriyelilerin insani ihtiyaçları büyük oranda giderilirken şimdi de hukuki durumlarıyla sahip oldukları hak ve sorumluluklar tartışılıyor.

Abone ol
Abone ol 21 Haziran 2017 12:11

İç savaştan kaçarak, sığınmacı statüsüyle Türkiye'de bulunan Suriyelilerin insani ihtiyaçları büyük oranda giderilirken şimdi de hukuki durumlarıyla sahip oldukları hak ve sorumluluklar tartışılıyor.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHRC) ve İçişleri Bakanlığı verilerine göre Türkiye genelinde resmi biyometrik kimlikle kayıt altına alınan 2 milyon 969 bin Suriyeli yaşıyor.

Kayıt altına alınmayan Suriyeliler de dahil edildiğinde rakamın 3 milyon seviyesini aştığı tahmin ediliyor. Türkiye'ye, Suriye'de yaşanan iç savaş nedeniyle sığınan Suriyelilerin hukuki statüsü, "sığınmacı" veya "misafir" olarak tanımlanıyor.

Suriyelilerin hukuki statüleri ile ilgili tartışmaları AA muhabirine değerlendiren Mülteci Hakları Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, Türkiye'deki hukuki sistemin, uluslararası koruma kapsamında gelen Suriyelilere direkt vatandaşlık hakkı tanımadığını anlattı.

Sığınmacıların 5-10 yıl kalsalar dahi Türk vatandaşlığına geçmelerinin zor olduğunu söyleyen Yıldırım, bu nedenle eğitimli ve maddi durumu iyi olan Suriyelilerin Avrupa'ya gitmeye çalıştığını dile getirdi.

"Türkiye'de vatandaşlık tünelin ucundaki ışık gibi" diyen Yıldırım, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların eğitim veya sağlık haklarından normal bir vatandaş gibi faydalanmak istediğini kaydetti.

Yıldırım, "Suriyelilerin direkt vatandaşlığa geçmeleri mümkün değil. Çünkü ne hukuk ne de sistem buna izin veriyor. Vatandaşlık alamayan kalifiye Suriyelilerin, yurt dışına gitmesini engellemek için hükümet bir takım çalışmalar yapıyor. Bu oldukça önemli bir gelişme." dedi.

"Sadece 13 bin Suriyeli sığınmacının çalışma izni var"

Türkiye'de sadece 13 bin Suriyeli sığınmacının çalışma izni olduğunu söyleyen Yıldırım, "Bunların yaklaşık 7 bini, uluslararası koruma altında, 6 bini de normal çalışma iznine sahip. Bu da aslında yabancı işçiyi, sigortasız çalıştırma alışkanlığımızdan kaynaklanıyor." şeklinde konuştu.

Yıldırım, şunları kaydetti:

"Sadece Türkiye'de 53 bin çocuk refakatsiz, Avrupa'da ise 12 bin refakatsiz çocuk kayıp. Bu sayı, Avrupa'daki kamplara ulaştıktan ve kayıt altına alındıktan sonra kaybolan çocukları yansıtıyor. Yolculuk esnasında ölen, kaybolan, mafya tarafından el konulan çocuklar maalesef bu istatistiğin içinde değil."




Yorumlar