VE KARANFİL ELDEN ELE

 Dünya düzeni şu an bir virüs arası vermiş gibi görünüyor ama aslında hızını daha da arttırarak yoksulları ezmekte… Kapatılan dükkanlar, kuaförler…

TUĞÇE GÜLÇİÇEK tugcegulcicek95@gmail.com

VE KARANFİL ELDEN ELE

 “Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde

Oysaki seninle güzel olmak var

Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi

Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda

Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.

Sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte

Sen de bir başkasına  veriyorsun daha güzel

O başkası yok mu bir yanındakine veriyor

Derken karanfil elden ele.

Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle

Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil

Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk

Birleşiyoruz sessizce.”

 Dünya düzeni şu an bir virüs arası vermiş gibi görünüyor ama aslında hızını daha da arttırarak yoksulları ezmekte… Kapatılan dükkanlar, kuaförler…

Ara ara haberlerde; "mahallenin ...bin liralık veresiye borcunu ödedi" cümlesini duyuyoruz. demek ki böyle kişilerde var derken hala veresiye veren esnaf ya da veresiyeye muhtaç binlerce belki milyonlarca vatandaşımız var diye düşünüyorum. Geçtiğimiz günlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş “Hastalığı değil, iyiliği bulaştıralım” diyerek bir sosyal sorumluluk projesine imza atmıştı. Bunun ardından hayırseverler Ankara’nın birçok ilçesinde veresiye defterini birer birer kapattırmaya başlamıştı.

İyilik gerçekten bulaşıcı olacak ki Türkiye’nin dört bir yanından ‘Robin Hood’lar müşkül durumdaki ailelerin yüzünü güldürmek için ellerini cebine attı. Bursa Gemlik’ten, Kocaeli’nin Başiskele ilçesinden, Iğdır’dan, İzmir’den, Muğla Milas’tan… Hatta Elazığ’da bir hayırsever muhtarla görüşerek maddi durumu yetersiz 200 ailenin elektrik faturası borçlarını ödemeye talip olmuş. 

Bu süreçte hem esnafın yüzü gülüyor hem maddi güçlük çeken ailelerin. Çığ gibi büyüyen bir iyilik hareketi tüm Türkiye’yi sardı adeta. Ben bu veresiye defterini en son ne zaman gördüm, hiç gördüm mü hatırlamıyorum. Bizim kuşak veresiye defterini belki de bir tek Erdal Bakkal da gördü. Maddi durumu yerinde olmayan kişilerin sonra ödemek kaydı ile alacaklarının yazıldığı deftermiş…

Borç kapatma, Osmanlı devrinden gelen bir gelenekmiş aslında. Bakkal, manav, kasap gibi esnafın borç çizelgesi. Özellikle Ramazan aylarında gönlü zengin müslümanlarca esnafa borcu bulunan kişilerin borcu gücü yettiği ölçüde silinirmiş. Bazen tek bir kişi bile bu defterdeki tüm borçları kapatırmış. Buradaki bir diğer güzellik ne borçlu ödeyen kişiyi görür ne de ödeyen borçluyu görürmüş.

Şimdi yeniden yayılıyor Türkiye’nin dört bir yanına. Ne güzel demiş şair:

“…Ve karanfil elden ele…”

Tüm yazılarını göster