Türkeş: Bu çirkin görüntü ülkemize hakim oldu

Türk Dili Kurultayı'nda konuşma yapan Tuğrul Türkeş, tabelalardaki yabancı isimlere tepki gösterdi. Türkeş, 'bu çirkin ve sevimsiz görüntüye karşı harekete geçilmeli' dedi.

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Türk Dil Kurumunca, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 8. Uluslararası Türk Dili Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, ilki 26 Eylül-5 Ekim 1932 tarihleri arasında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün katılımıyla Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen Türk Dili Kurultayı'nın üzerinden 81 yıl geçtiğini hatırlattı.

"DÖNÜŞÜ OLMAYAN TEHLİKELİ BİR YOLA GİRMEK ÜZEREYİZ"

Başbakan Yardımcısı Türkeş, günümüzde Türkçe adına çok da iç açıcı bir manzarayla karşı karşıya olunmadığını belirterek, "Kuru bir kelimeler yığınından ibaret olmayan dilimizin, ülkemizin uzun vadeli ülkülerini gerçekleştirme yolundaki en vazgeçilmez araçlardan birisi olduğunu dikkate alarak, devlet ve milletçe bu hususta yaşanan olumsuzlukları bir an önce gidermezsek, geri dönüşü olmayan tehlikeli bir yola girmek üzere olduğumuzu ve dilimizin ciddi bir tehditle karşı karşıya kalacağını şimdiden öngörebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

"ŞEHİRLERİMİZİ TANINMAZ HALE GETİRDİLER"

Türkçenin son yüzyılda hemen her alanda, yabancı dillerin, özellikle de İngilizce'nin etkisi altına girdiğine işaret eden Türkeş, "Bilinen, anlaşılan ve kuralına uygun Türkçe karşılıkları olduğu halde, basın yayın kuruluşları, kitle iletişim araçları ve kimi bilim çevreleri tarafından dilimize sokuşturulan çok sayıda yabancı kökenli kelime, sadece anlaşma dilimizi, sosyal kavram ve terimlerimizi değil yer, mekan, dükkan, bina, kurum ve kuruluş adlarıyla şehirlerimizi de tanınmaz hale getirmekte, yabancılaştırmakta ve Türk kültüründen uzaklaştırmaktadır." dedi.

"ADLARI YÜZDE 90 ORANINDA YABANCILAŞMIŞTIR"

Türkeş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son dönemde inşa edilen büyük ve gösterişli binaların, alışveriş, ticaret ve eğlence merkezlerinin, toplu konutların, hastanelerin, açık ve kapalıspor alanlarının adları yüzde 90 oranında yabancılaşmıştır.

İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerimizle veya sadece turistik yörelerimizle sınırlı kalmayan bu özenti ve duyarsızlık hali, 'Burası Türkiye mi?' dedirten çirkin ve sevimsiz bir manzaranın neredeyse ülkemizin tamamına hakim olmasına yol açmıştır.

"DAHA NE KADAR BEKLEYECEĞİZ?"

Ön adları yabancı olan bu mekanların 'Tower, plaza, mall, center, rezidans, center, club, arena, hospital' gibi genel adlarının da yabancı olmasının Türkçeye, Türk kültürüne, milli ve yerel mimarimize, ortak yaşama alanlarımıza, sosyal ve medeni hayatımıza verdiği zararın önüne geçmek için daha ne kadar bekleyeceğiz?

"BİR AN ÖNCE HAREKETE GEÇİLMELİ"

Belediyelerimizin ve ilgili kamu kurumlarımızın bu konuda bir an önce harekete geçmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin Meclisimizce yapılmasının zamanı hala gelmemiş midir?"