Süpriz Evlilik

Adamın biri sarışın mavi gözlü afet gibi bir kadınla evlenir. düğün dernek biter çift balayı için gittikleri otel odalarında başbaşa kalırlar. gelin tam üstünü çıkartırken der ki:

-hayatım sana bir şey itiraf etmeliyim… biliyorum daha önce söylemeliydim.

adam aklından binbir türlü şey geçirirken kadın kirpiklerini çıkartır.

-benim kirpiklerim takma…

adam beklediğinden çok daha küçük bir kötü sürprizi görünce rahatlar. der ki:

-aman ne önemi var hayatım ben seni her halinle seviyorum.

tam yataktan kalkıp kadına yanaşacakken kadın lafa devam eder.

-evet ben de seni seviyorum ama hepsi bu değil… benim gözlerim de lens der ve lensleri de çıkartır.

“hayatım önemli olan ruh güzelliği tabi” deyince kadın daha da rahatlar.

adam biraz bozulur ama pek de aldırmaz. itiraflar ardı ardına gelmektedir arkasından sarı saçların peruk olduğu, bir gözün takma bir ayağın protez olduğunun itirafı derken afet hatundan geriye bir hilkat garebesi kalmıştır. adam dayanamaz ve koşarak havuz bara gider, içmeye başlar. gece boyu içer. karısı artık dayanamaz ve balkondan bağırıp adamı çağırır.

-hayatım, gelmiyor musun artık? bu gece bizim ilk gecemiz ama…

adam zar zor kafasını kaldırır:

-sen bir poşete koy at camdan, ben yapar getiririm…



BONUS FIKRA





Resim Sergisi



Barışın sınıfı, bir resim sergisini geziyordu.

Öğretmen heyecanla anlatmaya başladı:

– İşte sanat budur, sanatçı budur. Bir ressam, bir fırça darbesi ile gülen bir yüzü ağlayan bir yüze

çevirebilir!

Barış içini çekti:

– O da bir şey mi, babam bunu fırça darbesiolmadan da yapabiliyor!..





BONUS FIKRA





5 PARA ETMİYORSUN

Temel fıkralarıTemel bir gün taksi çağırır. Taksi gelir ve Temel sorar:

– Ula uşağum ben binersem ne kadar.

Taksici:

– 10 TL





Temel:

– Fadime ile binersem ne kadar?

Taksici:

– Yine 10 TL.

Temel Fadime’ye dönerek der ki;

– Ula Fadime hep diyurum beş para etmiysun



Kel Derviş



Vaktiyle bir derviş berbere gider. Berberden saçını dibinden kazımasını, sakal ve bıyığını kısaltmasını ister. Tereddütsüz bir şekilde berber koltuğuna oturan derviş:

– “Vur usturayı berber efendi!” der.

Berber, dervişin saçlarını kazımaya başlar. Derviş de aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir kabadayı girer içeri. Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak:

– “Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım!” diye kükrer.

Dervişlik bu; sövene dilsiz, vurana elsiz olmak gerek. Ses çıkarmaz, biraz çaresiz, biraz mütevekkil usulca kalkar yerinden.

Berber, bu gariban müşterisine karşı mahcup olmakla beraber kabadayının pervasızlığından da korkmuştur. Ses çıkaramaz.

Kabadayı koltuğa oturur, berber tıraşa baslar. Fakat küstah kabadayı, tıraş esnasında da boş durmaz; sürekli aşağılar dervişi, alay eder:

– “Kabak aşağı, kabak yukarı!..”

Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkandan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası, yokuştan aşağı hızla kabadayının üzerine doğru gelir. Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, iki atın ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir, kabadayının karnına batıverir. Kaşla göz arasında babayiğit kabadayı oracığa yığılır kalır, ölmüştür. Herkes bir anda olup biten bu olayın hayret ve şaşkınlığı içindedir. Berber de şok olmuştur; bir manzaraya, bir dervişe bakar ve dervişin beddua ettiğini düşünerek gayr-i ihtiyari sorar:

– “Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?”

Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:

– “Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki, kabağın bir de sahibi var. O gücenmiş olmalı!



Çizgiyi Kısaltmak



Öğretmen sınıftaki zeki ama aynı zamanda kıskanç öğrenciye sordu:

“Niçin arkadaşlarını çekemiyor, onların yaptıklarını bozup kavga ediyorsun?”

Öğrenci:



“Çünkü, onların beni geçmelerini istemiyorum. En iyi ben olmalıyım!” dedi.

Öğretmen masasından kalkıp, eline bir parça tebeşir aldı ve tahtaya bir çizgi çekti. Öğrencinin yüzüne bakıp bu çizgiyi nasıl kısaltırsın diye sordu.

Hemen atılan öğrenci, “Çizginin bir parçasını silerim!” dedi. Öğretmen bu cevabı kabul etmedi.

Öğrenci biraz daha düşündü ve eliyle çizginin bir bölümünü kapattı. “İşte kısaldı!” dedi. Bu cevap da yanlıştı.

Doğru cevabı alamayacağını bilen öğretmen,tahtaya ilkinden daha uzun çizgi çekti ve “Şimdi birincisi nasıl görünüyor?” diye sordu.

“Daha kısa” dedi öğrenci ve başını eğdi.

“Bilgini ve yeteneklerini arttırarak kendi çizgini uzatman rakibinin çizgisini bölmeye çalışmandan daha iyidir” dedi öğretmen.

Kendinizle yarışın, başkalarıyla değil.


Hıdırellez gecesi nasıl dilek dilenir? Hıdırellez dilek duası Tarihte bugün ne oldu? 5 Mayıs tarihte güne damga vuran olaylar Yılport Samsunspor Trabzonspor maçı Geniş özeti ve Golleri Yabani 33.Bölüm Fragmanı izle Yargı'dan özel 'final' gecesi etkinliği! Bilet fiyatları belli oldu Gönül Dağı 138.Bölüm Fragmanı izle