SEYİR DEFTERİ: GÜMÜŞLÜK

Aslı balıkçı köyü.. Yalıkavak’tan sahil boyunca Geriş ve Koyunbaba’yı aşıp sağa, sahile doğru döndüğünüzde ulaşıyorsunuz. Yaklaşık 11 kilometre.

SALİM YILMAZ salimyilmaz1967@gmail.com

SEYİR DEFTERİ: GÜMÜŞLÜK

Aslı balıkçı köyü.. Yalıkavak’tan sahil boyunca Geriş ve Koyunbaba’yı aşıp sağa, sahile doğru döndüğünüzde ulaşıyorsunuz. Yaklaşık 11 kilometre.

Yerleşim yeri sahilden az içeride. Sahilin güzelliğini anlatmak için önce bir soluklanayım!.

Denize ulaştığınızda Tavşan Adası karşılıyor konukları. Ada diyorum da; tee 2 bin küsur yıl önce Halikarnassos kralı Mousolos’un emriyle karaya bağlanmış. Sevgili kral neyi düşünerek böyle bir harekette bulundu, bilemem. Ama, antik bir yol olan bu mesafeyi yürüyerek adaya gitmek keyifli mi keyifli..

Türk – Yunan gerginliğinin zirve noktalarından Kardak Kayalıkları sahilden 6 kilometre kadar açıkta yer alıyor. 40 dönümü kaplayan iki ayrı kayalık Kardak.. Türk tezine göre Vatan Toprağı.. 1995 yılının sonlarına doğru Türk bandıralı bir gemi kayalıklar bölgesinde karaya oturunca bir Yunan gemisinin tacizine maruz kalan kaptan ‘ Türk toprağındayım, karışamazsınız. ‘ cümlesiyle kriz başlar. Dönemin başbakanı Tansu Çiller’in ‘ O bayrak inecek. O asker gidecek! ‘ demeci ( kim ne derse desin ) afilli bir racon olarak geçmiştir tarihe. Aksiyona dökülmesi ise kumpas davalarından dört yıla yakın hapis yatırılan Emekli Deniz Albay Ali Türkşen komutasındaki SAT Komandolarının Batı yakasında yer alan kayalığa Türk Bayrağının dikilmesiyle gerçekleşmiştir. Kriz döneminde düşen helikopterimizde şehit olan beş komandomuzu minnetle anıyorum..

Kardak konusundaki kısa ama ‘ Vatan Toprağı ‘ kavramının ne denli önem arzettiğini bir kez daha hatırladıktan sonra tekrar sahildeyiz..

Hani küçük ve ( belki de ) sevimli anlamında kullanageldiğimiz butik sözcüğü var ya!. Hah!. Gümüşlük’te hemen her yer, her şey o sözcüğü hatırlatıyor bana.. Küçük pansiyonlar ve restoranlar sıralı sahilde. Halk Plajı elbette var.. Bir şeyler atıştırıp içmek isterseniz o pansiyonların kafeteryalarına uğrayabilirsiniz. Sabahtan halk plajında konuşlanan biz hemen Gümüşlük Otel’in arkasındaki Hera Cafe’ye girdik. Şezlong ücreti yok. İçtiğimiz dört çay da hediyeleriymiş, almadılar parasını. Sandviç, kahve, su  vs.. fiyatları hiç abartlı değil.. Oturmadan tesisin işletmecilerinden Nuri ile konuştuğumu belirtmeliyim!. Memnun kalınacak bir mekan.. Akşamları da kumsala masa atıp balık restoranına dönüşüyorlar!.  Restoran fiyatlarını da öğrendim. İzmir’in Kordonundaki mekanlardan hesaplı dersem abartmış olmam.. Başkan Ahmet Aras’ın dediği gibi herkese, her keseye uyan işletmeler mevcut Bodrum’da..

Bugün İzmir Atatürk Lisesi’nden kardeşimiz Ali’yle dolaştık yarımadayı.. Bu coğrafyanın çocuğu. Laf aramızda muhteşem rehberlik yaptı, sağ olsun. O’ na da çıtlattım. Seminer ve Konferans Turizmini uluslararası boyuta taşıyabileceğimiz yerler buraları.. İsviçre’nin Davos’unu bilirsiniz.. Dünya Ekonomik Forumuna ev sahipliği yapıyor. Doğa ve kültürel miras açısından çok ama çok daha yukarılarda Bodrum Yarımadası.. İlgili işler yapılıyordur belki; ama daha niteliklileri niye düzenlenmesin? Bir öneri: Dünya Felsefe Forumu düzenlenemez mi bu topraklarda? Geleneksel hale getirilemez mi? Merhum Melih Cevdet Anday’ın önderliğinde başlatılan ve Ören’de ( sanırım ) yirmi yıldır düzenlenen  şiir günleri uluslararası hale getirilemez mi? Cevat Şakir’in adı verilerek bir denizcilik ya da edebiyat kongresini sürekli hale getirmek çok mu zor olur!?!

Neyse!. Okuyan bilgili ilgililerin dikkatini çekebildiysek ne mutlu!. Hem bilmeyecekler mi ne kadar kadim, ne kadar zengin topraklar üzerinde yaşadığımızı canım!.

Yörenin büyüsüne kapılıp buradan ev alanlar ve hatta yerleşenler arasında ünlüler de var elbette. Nejat İşler onlardan biri. Sahilde ‘ Tezgah ‘ adında bir kafe var. Ortaklarından olduğunu öğrendik. Aynı tezgahın merkezde de olduğunu söylediler ama gidemedik. İçeriği kitap buraların. Sahildekinin görece zengin bir kütüphanesi var. İçeceğinizi yudumlayıp, karnınızı ve ruhunuzu doyurabilirsiniz.. Eski Almanya şansölyelerinden Gerhard Schröder de Gümüşlüğü tercih edenlerden. Favorisi olan balık restoranını ziyaret etmişliğimiz var yıllar önce!. Akdeniz Mutfağının müdavimlerindenmiş.. Kimbilir benim bilmediğim kimler var!.

Yavaştan toparlanıyoz gari!. Nuri’nin can yakmayan hesabını ödeyip yeni yazı konularına doğru marş basmanın vaktidir!.

Tüm yazılarını göster