Anasayfa /  Keyifli Haberler

Yer Ver

Abone ol
Abone ol 13 Ocak 2019 04:50

Yer Ver

Baba oğluna nasihat vermektedir:

“Oğlum arabada yaşlı birini ya da bir bayanı görürsen hemen yer vereceksin.”

Çocuk tam evet diyecekken masanın üzerindeki babası ve annesine ait fotoğrafı görür.

Orada babası oturuyor, annesi ise ayaktadır. Çocuk merak edip sorar:

“Baba sen orada niye oturuyorsun? Hem annem niye ayakta?”

Baba lafı düzeltmeye çalışır ama çocuk ısrarla aynı soruyu yinelemektedir.

Baba en sonunda dayanamayıp söyler:

“Bak oğlum, o fotoğrafı annenle evlendiğimiz günün ertesi günü çektirmiştik.

O gün ne annende oturacak hal, ne de bende ayakta duracak takat vardı.” der.



BONUS FIKRA



Bir gün Nasreddin hocaya bir mektup gelmiş. Mektup arapçaymış. Mektupu ez çevirmiş düz çevirmiş okuyamamış. Yoldan geçen birine sormuş:

– Yahu demiş, şu mektubu okusana.

Adamda okuyamamış. 3 kişiye daha sormuş onlarda okuyamamış. Daha sonra birine sormuş:

– Ne yazıyor burda?

Adamda bilememiş. Hocaya demiş ki:

– Yaşından başından utan çok bilirim diye kavukla gezersin sonrada bir mektup bile okuyamazsın yuh sana. Hocada sinirlenmiş:

– Çok biliyorsan al bu kavuğu tak kafana hoca ol sen oku bakalım.



Amerikalı Bilim Adamı



Karadenizliler, bir konferans düzenlerler.

Bu konferansa konuşmacı olarak unlu bir Amerikalı bilim adamı da davet edilir. Amerikalı konuk, bir hafta erken gelir, hem tatil yapar hem de Türkleri yakından tanıma fırsatı bulur.

Karadenizliler ile Amerikalı bilim adamı hemen her konuda anlaşırlar, uyum içinde konferans biter.

Ayrılık günü gelir, Karadenizlileri alır bir düşünce.

Biz bu değerli bilim adamına ne alalım? Aralarında toplanırlar, başkan konunun önemini vurgulamak için der ki:

`Biz bu Türk dostu, değerli bilim adamına nasıl bir hediye alalım ki bizi unutmasın? Hem kullanışlı bir şey olsun, hem her eline aldığında bizi hatırlasın?`

Salonda kısa bir sessizlik olur, arka sıralardan

Temel elini kaldirir: `Sünnet ettirelim!!!

`Biz bu Türk dostu, değerli bilim adamına nasıl bir hediye alalım ki bizi unutmasın? Hem kullanışlı bir şey olsun, hem her eline aldığında bizi hatırlasın?`

Salonda kısa bir sessizlik olur, arka sıralardan

Temel elini kaldirir: `Sünnet ettirelim!!!



Helallik



temel akciğer kanseri olmus. doktorlar iki aydan daha fazla yaşaman mucize olur demisler ve ümitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler.

ölecegini anlayan temel , butun eşiyle dostuyla helalleşmeye karar vermis. fakat bizim temel gördüğü herkese kendisinin aids hastaligina yakalandigini ve iki ay içinde öleceğini anlatıyor ve haklarını helal etmerini istiyormuş. tabii bunu duyanlar temel’e helallik veriyorlarmiş ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp, kucaklaşmaktan kaçınıyorlarmış.

temel’in en iyi arkadaşi dursun temel’in bu yaptığını duyunca sormuş:

– yav temel, anladık sen kanser oldun ölecen, neden millete aıds oldum diyon, bak herkesi bir korku sardı, demiş.

temel;

– yav tursun, öyle de ölecez böyle de ölecez, bari kariyi sağlama alalim.



Kapitalizm Hikayesi



Kapitalizmin iç yüzünü anlatan ufak bir fıkra,

Bir zamanlar köyün birine bir adam gelmiş ve tanesi 10$ ‘dan maymun alacağını söylemiş. Köyde çok maymun olduğu için köylüler sevinçle ormana koşup maymunları yakalamaya başlamışlar.

Adam, binlerce maymunu 10$ dan satın alınca ortalıkta maymunlar azalmış, yakalaması zorlaşmış.

Köylüler tam maymun yakalamaktan vazgeçecekken adam tanesine 20$ vereceğini söylemiş. Tekrar heveslenen köylüler tekrar maymunları yakalamaya başlamışlar.



Bir süre sonra da fiyatı 25$ a çıkarmış. ancak bırak yakalamayı, maymuna rastlamak bile çok zorlaşmış.

Bunun üzerine adam fiyatı 50$ a çıkardığını, ancak kendisinin işi olduğu için şehre gitmesi gerektiğini, yardımcısının onun yerine alım yapacağını söylemiş.

O yokken yardımcısı köylülere demiş ki; şu büyük kafesteki maymunlar var ya ben onların tamamını size tanesi 35$ dan satayım, siz de adam gelince ona 50$ dan satarsınız.

Köylüler bütün birikimlerini bir araya toplayarak bütün maymunları satın almışlar. Sonra ne adamı nede yardımcısını bir daha gören olmamış.

1 milyar insanın susuz

2 milyar insanın elektriksiz

3 milyar insanın aç yaşadığı kapitalist bir dünyada bu hastalığa konulmuş basit bir teşhis, basit bir fıkradır…


Yorumlar