'Duman' 6 aydır ölen sahibinin odasının kapısında bekliyor
'Duman' 6 aydır ölen sahibinin odasının kapısında bekliyor! ANTALYA'da trafik kazasında ölen Gamze Yılbaş'ın (17) kedisi 'Duman', 6 aydır genç kızın odasının önünde bekliyor. Acılı aile ise aylar geçmesine rağmen olaya ilişkin hâlâ iddianame hazırlanmamasına isyan etti.
Abone olKaza, geçen 19 Temmuz'da saat 07.30 sıralarında Muratpaşa ilçesi
Sakıp Sabancı Bulvarı'nda meydana geldi. Bir koleji bitirip özel
hastanede staj yapan Yaren Su Şayli (18) ve Gamze Yılbaş,
arkadaşları İlayda Kılıç'ın kullandığı 07 BBT 99 plakalı hafif
ticari araca binerek hastaneye doğru yola çıktı. Aşırı hızlı
olduğu iddia edilen araç, Sakıp Sabancı Bulvarı'nda kontrolden
çıkarak, reklam tabelası ve refüjdeki demir çitlere çarpıp taklalar
attı. Aracın arka koltuğundan yola fırlayan Gamze Yılbaş, olay
yerinde yaşamını yitirdi. Kendi imkânlarıyla araçtan çıkan İlayda
Kılıç, ambulansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, Yaren
Su Şayli de Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne götürüldü.
AİLE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Kazadan bir ay sonra Gamze Yılbaş'ın ailesi, sürücü İlayda Kılıç
hakkında 'taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma' suçundan
Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Ailenin avukatı
Bilge Kağan Konyalıgil, olay günü araç sürücüsünün ifadesinde, sol
şeritte bulunan trafikteki araçların yavaşladığı ve trafik
sıkışınca da kendisinin sağa sinyal vererek orta şeride geçtiğini
belirttiğini hatırlatarak, "Yine sürücü, arkadan gelen plakasını
alamadığı, markasını bilmediği, rengini beyaz olarak hatırladığı
bir aracın süratle gelip kendisini sıkıştırdığını, ardından korna
çaldığını, paniklediğini ve sinyal vererek sol şeride geçtiği
sırada direksiyon hâkimiyetini kaybettiğini belirtmiş. Bu ifadeler
doğrultusunda da 4. Sulh Ceza Hakimliği de şüphelinin, yurt dışına
çıkmamak suretiyle adli kontrol tedbirine tabi tutulmasına karar
vermiş" dedi.
Kazanın meydana geliş şeklini güvenlik kameralarının net
olarak ortaya koyduğunu ifade eden avukat Konyalıgil, şunları
söyledi:
"Görüntüler, kazanın oluşumunun şüphelinin anlatımlarını doğrular
nitelikte olmadığını ortaya çıkmıştır. Şüpheli kendisinin başka bir
araç tarafından sıkıştırıldığını beyan etmiş, ancak böyle bir araç
kamera görüntülerinde yok. Kaldı ki otobüs kamera görüntülerinden
de anlaşılacağı üzere şüphelinin tehlikeli araç sürdüğü, kaza
gerçekleşmeden 2 saniye öncesinde makas attığı açık bir şekilde
görülmektedir. Somut olayda şüphelinin şehir içinde makas atarak
hızlı ve tehlikeli bir şekilde araç sürdüğü açıktır. Bu şekilde
araç süren bir kişinin kaza yapabileceğini öngörmesi muhtemeldir.
Kazanın gerçekleşme saati de dikkate alındığında, işe yetişmek için
her türlü neticenin kabullenildiği açıktır. Dolayısıyla somut
olayda öncelikle olası kastla hareket edildiğini düşünmekteyiz.
Aksi düşünülse bile somut olayın şartlarına göre şüphelinin
bilinçli taksirle hareket ettiğinin kabulü zorunludur. Sonuç
olarak, şüphelinin tutuklanmasına karar verilmesini talep
ediyoruz."
'KAHVALTI BİLE YAPMADAN, AÇ KARNINA ÖLDÜ ÇOCUĞUM'
27 yaşında bir de erkek çocuk annesi olan Döndü Bora ise İlayda
Kılıç'ın tek kızının ölümüne neden olduğunu ileri sürerek, cezasını
çekmesini istedi. "Ülkemizde adalet varsa yerini bulsun" diyen
Döndü Bora, "6 aydır bir mahkeme görülmedi. Tek dosya elimize
gelmedi. Kimseden ses seda çıkmıyor. Karşı taraf işinde gücünde;
biz yaşamıyoruz. Babası, ailem yaşamıyor. Gamze bizim umudumuzdu,
hepsi gitti" dedi. Ölen kızının kişisel eşyalarını arkadaşlarıyla
birlikte Çocuk Esirgeme Kurumu'na verdiklerini kaydeden Döndü Bora,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Özel olan diğer eşyasına dokunmadım. Hepsi aynı duruyor. Bebeklik
oyuncakları, ana sınıfı, ilkokul eşyaları, gitarı, içtiği sudan
saatine varıncaya kadar her şeyi burada. Kızımın cüzdanını yanımda
taşıyorum. İçindeki 5 TL son harçlığıydı. Kahvaltı bile yapmadan,
aç karnına öldü benim çocuğum. 6 ay oldu kızımı kaybedeli. 6 aydır
hiçbirimiz yaşamıyoruz. İlaçlarla ayakta duruyoruz. 17 yıldır gözüm
gibi baktığım çocuk artık yok. Şimdi boş çarşaflara sarılıp
yatıyorum. Tek söylemek istediğim; karşı tarafın vicdanı rahat mı,
rahat uyuyabiliyorlar mı, adaletimiz rahat mı? Çok merak
ediyorum."
'KAPININ ÖNÜNDEN AYRILMIYOR'
Her sabah işe giderken kendisinin yaptırdığı ve üzerinde kızının
fotoğraflarının bulunduğu yorgan ve yastıklarına 'Allahaısmarladık'
dediğini, akşam geldiğinde ise 'İyi geceler' dediğini sözlerine
ekleyen Döndü Bora, "Ondan hatıra kalan kedimiz 'Duman' var. O çok
kötü. Fırsatını bulduğu takdirde ya yatağın üzerinde ya da
içerisine giriyor. Ama mutlaka odasında. Duman artık doğru dürüst
yemek yemiyor. İnanılmaz derecede zayıfladı, tüy döktü.
Veterinerlere götürdük. Hâlâ kızımı arıyor. Kapının arkasında
bekliyor. Kapı açıldığında giriyor ve buradan ayrılmıyor."
İzmir'de oturan baba İsmet Yılbaş da Türkiye'de hak ve hukuk
kalmadığını ileri sürerek, "6 ay geçmesine rağmen iddianame
hazırlanamıyorsa adalete nasıl güvenelim. Cumhurbaşkanı da Adalet
Bakanı da sesimi duysun. İlla ki insanlar kendi kanunlarını, kendi
cezalarını kendileri mi kessin. Hukuka güven olmayacak mı?" diye
konuştu.
Dede Cemal Bora ise torununu bebekken hastaneden kendisinin alıp
eve getirdiğini belirterek, "Ben bu evleri onlar için yaptım.
Annesi, biz perişanız. 6 aydır ne adalet, ne kanun var. Bu kazayı
17 kamera izledi. Emniyet müdürü açıklama yaptı. Hızdan dolayı bu
kazanın olduğunu söyledi. Bu adalet daha ne bekliyor? İddianame
bile hazırlanamadı. Adalet istiyoruz" dedi.
Gamze Yılbaş'ın küçükken sahiplendiği 'Duman' adlı kedisi, genç
kızın oda kapısını, açılması için sık sık tırmalıyor. Açılan
kapıdan giren Duman, sahibinin dolapta asılı kıyafetlerini koklayıp
yatağının üzerinde uyuyor.