YAŞAMA  HAKKI

4 Kasım 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi; 2. Maddesinde herkesin  ‘’ Yaşama Hakkının ‘’ yasayla korunacağının garantisini verir.

Geçtiğimiz yılın sonlarından başlayarak gezegeni etkisi altına alan Covid-19 salgınında dünya genelinde son iki-üç haftadır  yaşananlar ve rakamlar çok tehditkar!.  Bu bağlamda; konuya sadece kendi yaşama hakkım açısından bakarak bir iki satırla özetlemek istiyorum.  Bilimsel konularda her zaman olduğu gibi söz ve kalem bilgili ilgililerdedir.

İrade ve isteğim dışında da olsa, 53 yıl önce dahil olduğum gezegenin bu zaman diliminde dahlim olmayan bir konuda kimilerinin ahmakça davranışları yüzünden ölmek istemiyorum!.

Ocak ayında boyutlarını tam olarak kavradığım söylenemese de; başkalarının yaşamını hiçe sayacak bir davranışım olmadı. O günlerden bu yana sıcaklık 40 derece de olsa maskemi takıyorum. Maskesiz toplu kullanım alanlarına girmek bir yana; hiç kimse olmasa da sokakta maskemi çıkardığım, bileğime, çeneme, kıç cebime  vs.. taktığım vaki değildir!. Eve kapandığımız günlerde konunun uzmanı dostlarımdan daha fazla ne yapacağım konusunda bir öğrenci gibi ders almışımdır. Bu köşedeki üç-dört yazımda dilim ve kalemimin döndüğünce uyarılarda bulunmuş, salgının tepe noktasına çıktığı günlerde  ‘’ Hastane Değil Cephe ‘’ başlıklı yazımdan ötürü Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu kardeşimizin duygusal yoğunluğu tavan yapmış teşekkürlerine mazhar olmuşum!. Tüm bu ve benzer kanıtlarımın doğrultusunda niye senin ahmaklığın yüzünden öleyim ben kardeşim!!!

Bak! Sağlık çalışanlarımız gövdelerini siper etmekteler.. Senin densizliklerinin sonucunda ölmekteler..  Bu noktadan sonra  ‘’ Bana ne ‘’ deyip maske firarisi olamazsın canım kardeşim!.

Salgınla uzaktan yakından ilgisi olmayan kronik ve akut hastalıklarla boğuşanlara da zarar veriyorsunuz; bilmiyorsunuz tabii!. Umurunuzda bile değil. Şehir ve isim vermeden bizzat yaşadığım bir olaydan dolayı mağdur olan yakınlarım var!. Tedavisinin yapıldığı hastanenin acil servisinden göğüs kliniğine yatışının yapılamadığı yakınlarım var!.  Onların da yaşama hakkını elinden alıyorsunuz!.

Başkasına saygıdır kurallara uymak. Ama; sizin bırakın başkasını kendinize bile saygınız yok kardeşim!. Haber bülteni öncesi ve sonrası dil altı ilacımla ayakta durabiliyorum!. Nasıl olmasın?! Orta yaşlı bir kadın vatandaşımızın niye maske takmıyorsunuz sorusuna verdiği yanıt tansiyonumu alıp diyar diyar sürüklüyor. ‘’ Görüntüden dolayı şey etmedim ‘’ diyor!.

Kurallara uymamanın toplum sağlığı üzerindeki korkunç etkileri göz önünde bulundurulduğunda yapacak tek şey kalıyor!.

Maskenin her vatandaşa ücretsiz dağıtılarak; takmayana geri dönüşü olmayan maddi ceza uygulanması.

Kimse kimsenin yaşama hakkını elinden alamaz, alamamalı!..   

Yorumlar