Anasayfa /  Yaşam

5 Aralık Dünya Toprak Günü ve Amacı

5 Aralık Dünya Toprak Günü ve Amacı

Abone ol
Abone ol 05 Aralık 2016 10:49

Milli ekonominin temelinin ziraat olduğunu her fırsatta dile getiren Mustafa Kemal Atatürk, toprağın önemini şu sözüyle ifade etmişti:  “Toprak o kadar cömert ki, dökülen her damla alın terinin karşılığını verir.” 

 Atatürk, memleketi iklim, su ve toprak verimi bakımından ziraat bölgelerine ayırmak gerektiğine işaret ediyor, “Ciddi etütlere dayalı bir ziraat siyaseti tespit etmek ve ziraat rejimi kurmak lazımdır” diyordu. Atatürk’ün bu yaklaşımı, yıllar içinde daha çok anlam kazandı. İnsan hayatı için yaşamsal öneme sahip toprağın önemini vurgulamak amacıyla 2002 yılından bu yana 5 Aralık, Dünya Toprak Günü olarak kutlanıyor.

Dünyada 800 milyonun üzerinde insan açlıkla mücadele ediyor. Küresel gıda üretiminin yüzde 95’i ise topraktan sağlanıyor. Uluslararası Toprak Bilimleri Birliği, 2002 yılında toprağın insan sağlığı ve doğal hayatın devamı üzerindeki önemine dikkat çekmek amacıyla 5 Aralık'ı Dünya Toprak Günü olarak kabul etti.

2013 yılında ise Birleşmiş Milletler (BM) 68. Genel Kurulu’nda, Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) talebiyle, 5 Aralık Dünya Toprak Günü olarak resmen kabul edildi.

Bitki üretiminin ve toprağın temelini oluşturan toprağın önemine işaret edilen bu günde orman, gıda, yem ve çok daha fazlasını elde edebilmek için toprağa ihtiyaç olduğuna dikkat çekiliyor. Dünyadaki biyoçeşitliliğin neredeyse dörtte birini barındıran toprağın, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmada büyük etkisi bulunuyor. Toprak kullanımındaki bozulmanın devam etmesi halinde,  2050 yılına gelindiğinde ekilebilir ve verimli arazilerin 1960 yılına oranla dörtte biri kadarının kullanılabileceği öngörülüyor.

2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyarı aşacağı düşünüldüğünde,  insanların gıda ihtiyacını karşılamak için gıda üretiminin yüzde 60 oranında artacağı tahmin ediliyor. Burada ise toprağın sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Yaklaşık üçte biri su, üçte biri mineral ve geriye kalan oranı ise organik maddelerden oluşan toprak, gıda üretiminin olmazsa olmazlarından biri. Bu nedenle, sürdürülebilir gıda güvenliği ve beslenme hedefleri , iklim değişikliğiyle mücadele için sağlıklı topraklara ihtiyaç var.

Avcı: Daha yaşanabilir bir dünya için insanlık birlikte hareket etmeli

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele (ÇEM) Genel Müdürü Hanifi Avcı, "5 Aralık Dünya Toprak Günü" dolayısıyla yayımladığı mesajda, son 14 yılda yaklaşık 4 milyon hektar alanda, 3,7 milyar fidanın toprakla buluşturulduğu bilgisini verdi.

Toprağın varlığında zenginliğin, yokluğunda ise çölleşme ve sefaletin olduğunu belirten Avcı, milyonlarca yılda oluşan verimli toprakların, gelecek nesillere azaltılmadan teslim edilmesinin önemine işaret etti.

Daha yaşanabilir bir dünya için insanlığın birlikte hareket etmesi gerektiğine işaret eden Hanifi Avcı, kuraklık ve çölleşmenin yanı sıra iklim değişikliğinin de etkisiyle açlık, göç, işsizlik, yoksulluk, savaş ve istikrarsızlığın yaşandığını kaydetti. Avcı, 1 milyarın üzerinde insanın çölleşme ve kuraklıktan etkilendiğini bildirdi.

2013 ile 2023 yıllarını kapsayan dönem için "Çölleşme ile Mücadele Stratejisi" hazırladıklarını kaydeden Avcı, bu stratejiyle toprağın ve ekosistemin korunması, bozulan arazilerin ıslahı, hayat şartlarının iyileştirilmesi, uluslararası işbirliğinin artırılması, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler'in (BM) çalışmalarında etkinliğinin artırılmasını hedeflediklerini aktardı.

“BM, Türkiye'yi örnek gösteriyor”

"BM Çölleşme İle Mücadele Sözleşmesi" kapsamındaki çalışmalarıyla Türkiye'nin BM tarafından diğer ülkelere örnek gösterildiğini bildiren Avcı, şunları kaydetti:

"Çölleşme ve erozyonla daha etkili mücadele için 2008 yılında bütün kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları işbirliğiyle büyük bir ağaçlandırma seferberliği başlatıldı. Son 14 yılda yaklaşık 4 milyon hektar alanda, ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve rehabilitasyon çalışması yapılarak 3,7 milyar fidan toprakla buluşturuldu. Bu çalışmaları daha da ileri götürmek gayesiyle ağaçlandırma, erozyon ve çölleşme ile mücadele amaçlı çeşitli eylem planları yürürlüğe konuldu. Yeşille kaplı alanlar artarken toprağın taşınmasının en aza indirilmesi sağlanıyor. 1970'li yıllarda erozyon sonucunda yılda 500 milyon ton toprak denizlere taşınırken yapılan çalışmalar sonucu, bu miktar 2014'te 168 milyon tona düşürüldü. 2023'te ise hedef 130 milyon tona indirmek. Kuraklık ile mücadelede yağış sularının biriktirilip suyun ihtiyaç olduğu dönemlerde kullanılması için çok sayıda baraj ve gölet inşa edildi. Bu kapsamda '1000 Günde 1000 Gölet ve Sulaması Projesi' başlatıldı. Bu sayede kırsalda istihdam artışı sağlanarak kentlere göç azaltıldı."

Türkiye'nin de yer aldığı 14 ülkenin başlattığı, "Arazi Tahribatı Dengelenmiş Bir Dünya İçin Daha Güçlü Mücadele" çağrısına katılan ülke sayısının bugün itibariyle 102 olduğunu dile getiren Avcı, bu proje ile 2030'a kadar arazi tahribatının dengelendiği bir dünya hedeflendiğini kaydetti.

Yorumlar