Ya Mesafeler Olmasaydı?

 “Mayıs ayların gülüdür,

Taze bir çiçek dalıdır,

İçerim ateş doludur;

Mayıs’ta gönlüm delidir.”

 Mayıs yaklaşıyor…

İlkbahar kuşkusuz en sevilen mevsim, Mayıs da en sevilen ayı… Mayıs’ta güller açar ve dört bir yanımızı mis gibi gül kokuları sarar. Güneş’in ısıttığı yemyeşil çimlerde serili meşhur kareli örtüler üzerinde insanların uzanıp, sohbet etmeleri ve köpekleriyle güneşlenmeleri bu zamanlarda kaçınılmazdır. Baharda piknik başkadır.

Küresel çapta bir pandemiyle boğuşmasaydık büyük ölçekte önümüzdeki ayın planında bu olacaktı; parklar, bahçeler, deniz kenarları insanların kahkahalarıyla, hoşsohbetleriyle çınlayacaktı. Adalara bir tur yapılacaktı; bisikletle ada gezilerek mis gibi çiçek kokularıyla sarhoş olunacaktı. Favorisi olduğumuz tatlardan külah dondurmalar ısmarlanacaktı; tadını çıkararak salına salına yürünecekti. Ancak şu sıralar modumuz tam olarak bu: “Sokağa çıkmayın, evde kalın, sosyal mesafelere uyun!”

Peki ya pandemi olmasaydı? Düşünün ki uzun süredir Dünya gündeminde yer alan bu ölümcül virüs yok! Elbette gündemde başka konular ön planda yer alacaktı. Rutinimiz devam edecekti. En basitinden markette kimse kimseye uzaylı gibi bakıp, kaçmayacaktı. Normal akış devam edecekti; ne kadar ‘normal’ olabilirse! Sadece dizi ve filmlerde olan bir şey olarak kalacaktı. Bizim sorunumuz olmayacaktı. Ben piknikte olacaktım, sen AVM’de, o Paris’te, öteki arkadaşlarıyla bir kafede, beriki bir düğünde! Mesafeler olmayacaktı, temas korkutmayacaktı. Eee, o zaman ne olacaktı? Başka şeyler…

Her zaman her şey olabilir. Yaşam döngüsünde yer almış bir sürü kötü olaylar var ve ne yazık ki olmaya da devam edecek. Bitti, bu sondu diyebilir miyiz? Bu gereğinden fazla iyimserlik olmaz mı? Hayat da filmlerdeki gibi işte… İyi şeyler de var, kötü şeyler de… Mutlu bir sonla da bitebilir, mutsuz bir sonla da… Şimdi bizi hangi sahneler bekliyor yaşayıp, göreceğiz. Her iyi insan birkaç muhteşem kareyi hak eder. Hatta ömrünün büyük kısmında bu muhteşem anlar ve anılar için didinir, durur. Ancak neyi, ne zaman yaşayacağımızı öngöremeyiz. O yüzden film henüz bitmeden zevk almaya bakın; gül kokusunun farkına varın. Ve unutmayın! Umut en güzel hasadını bu mevsimde verir.