UZATILMIŞ TATİL

Salgın belasıyla boğuştuğumuz bu günlerde; ikinci konut açısından ülkenin iki büyük merkezi konumundaki Bodrum ve Kuşadası’nda yazlıklar kapanmadı. Diğer sayfiye yerlerinde de benzer durumlar yaşandığına eminim. Evden çalışma olanağına sahip olanlar ve/veya emekliler kışı yazlık evlerinde geçirme niyetindeler.

Seyahat özgürlüğü ve mülkiyet hakkı kapsamında ele alırsak böyle bir imkana sahip olan ikinci konut sahiplerine elbette ‘ Git ‘ denemez!. ( Herkesin böyle bir seçeneği olmadığını da ilave etmeden geçemeyeceğim.. )

Büyük şehirlerde hastalığın bulaşma olasılığı Bodrum ve Kuşadası gibi yerleşim birimlerine nazaran çok daha fazla. Sağlık Bakanlığı’nın uygulamasına girdiğinizde de bu durumu net olarak görmek mümkün. Şehirlerde haritalar kıpkırmızı..

Risk grubunda bulunmamız dolayısıyla ikinci konut sahibi olmasak da bütçemizi zorlayıp ev kiralayarak iki ay kadar Yalıkavak’ta kaldık. Şimdilerde Güzelçamlı’dayız. İki yerleşim biriminin de geride kalan ekim aylarını yaşamışlığım var. Şimdiki gibi dolu olduklarına şahit olmuşluğum ise yok. Bu bağlamda; belediyelerin verdiği hizmetlerde aksamaların olması gayet normal. Lakin, belediyelerin gelir kaynaklarını iki ana başlık altında toplayabiliriz: Merkezi bütçeden yıllık aldıkları pay ve kendi öz gelirleri.. Merkezi bütçeden aldıkları payın en önemli kriteri ise nüfusları.

Kuşadası’nın nüfusu 117 bin. Bodrum’un 175 bin. Bu rakamlar üzerinden merkezi bütçeden pay alıyorlar. Şimdilerde iki ilçenin nüfusu da 400 binin üzerinde!.

Yazın kimi sosyal medya platformlarında ilgili belediyelerin acımasızca eleştirildiğine şahit oldum!. O eleştirileri yapanlara buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum.. Hemen nüfus müdürlüğüne gidip kaydınızı ikinci konutunuzun bulunduğu yere alın. Yaşamınız boyunca sadece eleştiri yapmaktan kurtulmanızı da sağlayacaktır bu ediminiz!.

Hani derler ya; bi el atıverin diye.. Öyle…

Yorumlar