Anasayfa /  Sağlık

Ünlü Virolog Nevzar Birişik'ten koronavirüs için altın öneriler

Viroloji uzmanı Dr. Nevzat Birişik, koronavirüs ile ilgili bilgileri, tahminleri ve almamız gereken tedbirleri açıkladı.

Abone ol
Abone ol 26 Mart 2020 17:37

TRHaberler ÖZEL | Tüm dünyada yaşanan koronavirüs paniğinin ülkemize de gelmesiyle birlikte vaka ve ölüm sayıları her geçen gün artıyor. Virüse karşı nasıl bir tutum içinde olmalıyız, nasıl korunmalıyız, kendimizi nasıl izole etmeliyiz gibi sorular oldukça merak ediliyor. 

Viroloji uzmanı Dr. Nevzat Birişik, koronavirüs ile ilgili bilgileri, tahminleri ve almamız gereken tedbirleri sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla duyurdu.

İŞTE NEVZAT BİRİŞİK'İN O PAYLAŞIMI:

BİR VİROLOG GÖZÜYLE
KORONAVİRÜS (Coronavirus = Covid-19)
BİLİNENLER, TAHMİNLER, ÜMİTLER...

1. Tüm virüsler DNA veya RNA ile bunun üzerini kaplayan bir protein kılıftan ibarettir.
Virüsler; beslenmez, üremez, hareket etmez, nefes almaz sadece kendini canlı bir hücrede çoğaltabilir. Virüs; yaklaşık 160 yıl önce Hollandalı ziraatçilerin tütün bitkisinde keşfettikleri ancak 70 yıl önce yapısı tam olarak anlaşılan nadiren hastalık nedeni ola "AKILLI BİR MOLEKÜL"dür.

2. Covid-19 SÜRPRİZ değildir: Virüslerin bir gün büyük bir epidemiye neden olacağı ve mücadelenin çok zor olacağı yaklaşık 20 yıldır bekleniyordu. Ayrıca SARS, MERS, EBOLA yeterince bu işareti veriyordu. Corona virüslerin varlığı yaklaşık 60 yıldır biliniyor . Bu virüs zarflı +ssRNA bir virüs olup, solunum yoluna saldıran, sitoplazmada çoğalan ve hızlı mutasyona uğrayan, epitel ve akçiğer hücrelerine yerleşen, gün ışığından, sabun, deterjan ve ısıdan etkilenen bir virüstür. Hızla mutasyona uğrayan kompleks ve "BÜYÜK BİR VİRÜS"tür.

 

3. Virüslere karşı direkt bir ilaçlı mücadele yoktur, ancak aşı, termoterapi, radyasyon, gen susturma, gen durdurma, giriş ve çoğalmayı sağlayan hücre sistemlerini durdurmak gibi bazı tedbirler alınır ve etkilidir. Aşı ve az sayıda replikasyon engelleyici kimyasal hariç bunların çoğu bilimsel araştırma düzeyinde olup genel uygulamaya henüz uzaktır. EN ETKİLİ MÜCADELE, VÜCUDUN SAVUNMA VE KORUMA SİSTEMİNİ GÜÇLÜ TUTMAKTIR.

4. Teorik olarak her canlı türü için çok sayıda virüs vardır. Ancak çok küçük ve tam bir canlı olmadıklarından, virüslerin çok büyük bir çoğunluğu henüz bilinmez. Virüsler gen aktarma, biyoteknoloji, genetik ve mutasyon çalışmalarında çok önemlidirler. Her virüs bir miktar zarar verdiği canlının bir parçasıdır ve tür içi, türler arası, nesiller arası genetik bilginin taşıcıyıcısıdır. BU YÖNÜYLE VİRÜSLER EMSALSİZDİRLER.

5. KORONAVİRÜS(Covid-19); hem RNA hem DNA virüsü gibi davranıyor. Bu virüsün, sinir hücrelerine nasıl ve neden saldırdığının açıklanması çok zordur. Bu durum mutasyon ile oluşmaz, ayrıca son konukçusu olan yarasa ile oluşan genetik fark, çok yüksek ihtimalle bu virüsün muhtemelen rekombinasyona (müdahaleye) uğradığını gösteriyor. Bu kadar saldırgan bir ırkın-ırkların tabii küçük mutasyonlar ile oluşması çok düşük bir ihtimaldir. İNŞAALLAH BU DURUM DOĞAL BİR MUTASYONDUR; EĞER ÖYLE İSE ÇOK ÇABUK TEKRAR MUTASYONA UĞRAYIP ZAYIFLAYABİLİR(yaklaşık 6-18 ay içinde)...

6. Covid-19 etmeni (İnsan eli ile) mutasyona uğramış veya genetik ekleme-çıkarma yapılmış ise, bu çalışma özellikle HIV yani AIDS gibi bir DNA virüsü için aşı üretmek gibi iyi-insanî amaçla yapılmış olabilir. Bu çalışmalar teorik ve teknolojik olarak mümkündür. İnsan eliyle, bakteri ve virüs birleştirme ve mutasyon oluşturma mümkündür ve dahi mevcut biyoteknolojinin genel bir uygulamasıdır. Özellikle ÇİN, bu çalışmalara son 20 yılda büyük yatırımlar yapmıştır.Tüm dünyada özellikle yeni nesil maya, enzim ve ilaçların üretimi bu yolla yapılır. BİYOTEKNOLOJİ HAYATIMIZDA BİR ÇOK DEĞİŞİLİK YAPABİLİR. 

 

7. Yani ÇİN, bu çalışmaları yapabilecek ve gizleyebilecek altyapı ve tecrübeye sahiptir. Bunu İpek üretimini insanlıktan 800 yıl gizleyen ve barut, kağıt, mürekkep gibi bir çok teknolojinin mucidi olan Çinliler, çok tabii olarak yapabilir. Ancak amaç öncelikle ilaç, aşı veya yeni bir teknoloji üretmekti diye düşünüyorum. BU ŞÜPHE ANCAK İLERLEYEN ZAMANLARDA GİDERİLEBİLİR, MÜCADELEYE ŞİMDİLİK BİR KATKI SUNMAZ.

8. Bu hastalığın öldürme oranı, %3,5-7 civarında olacak gibi, bu oran, GRİP'in 35-70 katı olup, hastalığın kolay ve hızlı bulaşması, tüm ülkelerin sağlık, ekonomi ve sosyal hayatını felç edebilir. Gripte ölüm oranı %0,1 civarındadır.

Yaşlılarda ölümcül olması, virüsün liysis fazda kalması ve nükleusta çoğalma kabiliyetinin azlığına işarettir. Ancak iyileşen hastalarda virüsün yeniden tespit edilmesi beklenen bir durum olmayıp ENFEKSİYONUN KRONİK OLACAĞINA İŞARET EDER VE BU DURUM ÇOK TEHLİKELİ BİR HALDİR.

9. Türkiye’de devlet, alınması gereken tedbirleri zamanında ve etkili şekilde alıyor, ancak toplumsal ve BİREYSEL BİLİNÇ ve korunma çok önemli. Eğer karantina etkili olursa, hastaların hızlı tanısı, izolasyonu ve özellikle ülkeye giriş çıkışların uzun süre azaltılması ve kontrol altında tutulması gerekir. TÜRKİYE BUNU UYGULAYABİLECEK KABİLİYETTEDİR.

10. Çok sıkı bir karantina ve sınırlama, hiçbir Şekilde uzun süre devam ettirilemez. Ancak bundan böyle dünya asla insan ve mal trafiğinin eskisi gibi kolay olduğu bir yer olmayacaktır. Özelikle yurt dışı hareketlilik ve malların dolaşımı sınırlanacaktır.BU DURUM GIDA VE SAĞLIK ÜRÜNLERİNİN YEREL İMKANLARLA ÜRETİLMESİNİN ÖNEMİ VE MECBURİYETİNİ ARTIRACAKTIR.

11. Mevcut modern? yaşam alanları (milyondan büyük şehirler-büyük apartmanlar, AVM’ler, metro gibi toplu taşımalar, dev stadyumlar) ve yaşam şekli (kapalı alanda sun'i ışık kullanımı, kapalı devre havalandırma sistemleri, akıllı ve kapalı camlı binalar, zayıf immün sistem, aşırı et ve antibiyotik tüketimi, düşük fiziksel aktivite, yüksek insani temas) virüslerin tam da aradığı şeydir. METROPOL YAŞAMI cazibesini yitirecektir, yitirmelidir de...

12. ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER;

Yolculuğu azaltın, hastanede hasta ziyareti yapmayın, tokalaşmayı-sarılmayı azaltın, çok kalabalık ortamlarda bulunmayın, hergün 1-2 kez en az 20-30 dakika güneşli ortamda bulunun, yeterli spor yapın, gereksiz antibiyotik almayın. Eti azaltın, sebzeyi çeşitlendirin ve artırın. Gerekmedikçe fuar, kongre, festival vb. farklı coğrafyalardan gelen çok büyük kalabalıklara karışmayın. Mecbur kalmadıkça sağlık sorunlarınızı yoğun bakım ünitesi olmayan, yataksız sağlık ocağı gibi küçük merkezlerinden karşılayın. Yani "şeker takibi" için "Araştırma Hastanesi"ne değil "Aile Hekimi"ne gidin. GEREKLİ DEĞİLSE SAĞLIK

KURUMLARINI MEŞGUL ETMEYİN

13. Ülkemizde eğer toplam hasta sayısı ve yoğun bakıma muhtaç kişi sayısı yönetilebilir sayıda kalırsa(bence 20-30 bin altı), epidemi yönetilebilir; eğer bu sayı 100 bin hastayı geçerse durum çok travmatik olabilir.

HİÇ BİRİMİZ BU RİSKTEN UZAK DEĞİLİZDİR.

14. Nisan ayı sonu, ülkemizde epideminin nasıl seyredeceği belli olacaktır. Havaların ısınması, gün-aydınlık süresinin uzaması, açık havada geçirilen sürenin artması ve korunma bilincinin artması bu açıdan cok önemlidir.

AÇIK HAVADA DAHA ÇOK VAKİT GEÇİRİN...

15. Bu epidemi (pandemi), Tüm dünyaya olan etkisini anlamak için ise YAZ'ın geçmesi ve Kasım sonunda epideminin durumunu görmek gerekiyor.Covid-19 hızlı mutasyonla zayıflayabilir, iyi bir tedavi protokolü geliştirilebilir.

BEKLENTİM, OLAYIN"HAZİRAN AYI" SONUNDA SAKİNLEŞMESİ, "KASIM AYI" SONUNDA KAPANMASIDIR.

Selam ve dua ile kalınız.
Dr. Nevzat Birişik(Viroloji Uzmanı)

Yorumlar