TGDF Başkanı Şemsi Kopuz: Geleceğimize yönelik tedbirler almalıyız

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, EKOTÜRK TV’de Serpin Alparslan’ın sunduğu Tarım Gündemi programına katılarak gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Programa Şemsi Kopuz’un yanı sıra Gazeteci Ali Ekber Yıldırım da katıldı.

Canlı bağlantı ile programa katılan Kopuz, koronavirüs mücadelesi kapsamında alınan tedbirlerin gıda ve tarımsal üretimi nasıl etkileyeceğine değindi, “Her şeyden evvel ülkemiz ve dünyamız büyük bir imtihandan geçiyor. Temennimiz bu  günleri en kısa zamanda aşmak” dedi.

Kopuz, Bakan Pakdemirli’nin açıklamış olduğu mevsimsel işçilerin tarlaya ulaşmasını sağlayan genelge ve tedbirler hakkındaki bir soruya şu şekilde cevap verdi:

“Tabi bu tedbirler her alanda alınmaya çalışılıyor. Ancak benim ifade etmek istediğim konu, Türkiye 80 milyon nüfusuyla kendi kendine yetebilecek tarım ve hayvancılık politikalarını bugünden itibaren güncel hale getirebilmeli. Yarınların politikalarını kısa, orta, uzun vadede planlayabilmeli.

Bununla ilgili zaten Tarım Bakanlığı bir bilim kurulu oluşturulacak. Sanayi, bilim insanları ve Ali Ekber Bey gibi değerli insanlar el ele vererek inşallah bugünlerde belli milli politikaları oluşturmamız gerekiyor.

Türkiye tarım ve hayvancılık alanında 11 milyar dolar ihracat, 5 milyar dolar ithalat yapıyor. Bugünkü konjonktürde baktığımız zaman şu anda çok acil anlamda alınması gereken tedbirler var. Büyük şehirlerde çok insan nüfusumuz bulunuyor. Bu nüfusumuzun bir anlamda Anadolu’ya tekrar gönüllü olarak teşvik sistemiyle ekime, biçime, üretmeye göndermeyi düşünebiliriz. Belirli insanları buraya destek ve teşvik sistemleriyle gönderebiliriz. Bence bugünkü konumuzun ana temeli bu olmalı.

Yoksa tedbirler bir şekilde alınıyor ama bu tedbirlerin güncel değil de geleceğimize yönelik tedbirler olması gerekiyor.”

Kopuz: Metropollerde üretmeden tüketen bir topluluk haline geldik
Küresel anlamda tedarik zincirinin kırılmaya başladığı konusuna da değinen Kopuz, şunları söyledi:

“Bu gibi hassas durumlarda bir ülkenin ithalatı kapatması eğer sizin ihtiyacınız olan bir hammedde, tarım ürününü etkiliyorsa, bu tedarik zincirinin kırılma ihtimali söz konusudur.

Ama benim ifade etmek istediğim, Türkiye yeni bir tarım ve hayvancılık sayfası açmalı. Önce bu ülkenin insanının yeterli beslenmesini sağlamamız gerekiyor.  Avrupa ülkeleri tedbir paketlerinde tarımı da ele aldı. Bizim tedbir paketlerinde tarım çok öne çıkmadı. Bugünden itibaren 1 yıl içerisinde temel tarımsal hammaddelere yapılacak desteklerin yeterli olup olmadığına bakılmalı.

Metropollerde yıllarca üretmeden tüketen bir topluluk haline geldik. Bu insanları gönüllü olarak memleketinde, köyüne üretime yönlendirmek, destek olmak, üretip üretmediğini takip etmek lazım. Bugün milyar dolarınız, altınınız da olsa gıda tedarikine ulaşamazsınız bu insanlar altınını mı, kaşıkçı elmasını mı yiyecek?

En büyük altınımız toprağımız, tohumumuz ve üretimimiz. Bizim federasyon olarak Ali Ekber Bey gibi ülkesinin seven insanlarla bu farkındalığı oluşturmamız lazım. Tedarik zincirinin kırılmaması için tarım ve hayvancılık politikalarına bağışıklık kazanmamız lazım.

Bugün ülkemizde ithalata dayalı politikaların bittiği kanaatindeyim. Rusya kapılara kapatacak, bu hammaddeye benim ihtiyacım var diyecek. O zaman ne yapacağız?

Bir şey hatırlatalım. Biz tarım ve hayvancılığı yıllardır ihmal ettik. Şimdi biz bu anlamda bu değerlere tekrar sahip çıkmamız lazım. Türkiye’deki ekilebilir alanların 3’te 1’i boş. Bunların tekrar kullanılabilir hale gelmesi lazım. Önümüzdeki yıl hangi ürünün ne kadar üretileceğinin de mutlaka planlanması lazım. Lütfen artık bu planlamaya geçelim.

“Gıda sanayimizde, tıpkı sağlık çalışanları gibi fedakâr çalışanlarımız var”

Gıda sanayinin fedakarca üretime devam ettiğini de ifade eden Kopuz, şunları ekledi:

“TGDF Başkanı olarak bunu sorumluluk olarak görüyorum. Bugün TGDF olarak olağanüstü Yönetim Kurulu toplantısı yapıyoruz. Şu anda panikletecek bir durum yok. Bugüne dek gıda ve içecek sektörü olarak tüketicilerimize ihtiyaç duydukları tüm ürünleri sağladık.

Gıda sanayimizde, tıpkı sağlık çalışanları gibi fedakâr çalışanlarımız var. Üretimi bir an bile durdurmadık. Gücümüz yettiği kadar da çalışacağız. Ancak hammadde gelmezse, bu fabrikalardan nasıl ürünler çıkacak? Bir anda ülkeler hammadde bana lazım deyip kapıları kapatabilir.

Biz federasyon olarak üretime, elimizi taşın altına koymaya hazırız. Bir ülkenin zenginliği kendine yetebilmesidir.”

Kaynak : Gıdahattı