TANRI MI, ALLAH MI?


İçinde Tanrı sözü geçen bir çok şarkımız var. bunlardan aklımda kalan bir kaçını paylaşmam gerekirse 


-Tanrı istemezse yaprak düşmezmiş.
tanrı istemezse insan ölmezmiş.
Tanrım beni yaratmasaydın (M.Gürses)
-Tanrım nerden sevdim, nerden düştüm bu belaya (Ersan Er)
-Tanrım tek başına koyma kulların 
Yalnızlığa ancak sen dayanırsın (Sezen Aksu)
-Aman Tanrım (Nükhet Duru)
-Ben Tanrı misafiriyim ( Ajda Pekkan)
-Tanrı unutmuş olsa da (Sertar Erener)
.
.
.


Devam edip gidiyor...


Bu şarkıların hepsi beynimizde bir çağrıdır. Yani Hristiyanlığa teşviktir. Alenen bir misyonerliktir. Misyonerlik, dar anlamıyla herhangi bir dini öğretiyi yabancı ülkelerde yaymakla yükümlü din görevlilerini tanımlamada kullanılır. Yani açıkça Hristiyanlığa toplumu aşina etme çabasıdır.


Ben, kimliğinde  “İSLAM” yazan bir müslüman ülkenin bir evladı olarak “ALLAH” demekte bu kadar zorlandığımız bir ülkede yaşamak bazen zor geliyor bana. Benim açıkçası inandığım bir Tanrım yok. Bir nefes alsam, bir nefes versem Allah’ım derim hep. Her duamda her zikrimde “ALLAH” derim. Ona sığınır ondan yardım dilerim. İçinden çıkamadığım anlarda ona sığınırım.   Askerde “Tanrımıza hamdolsun” diye zorla dayatılan bir yemek duası vardı, ben hiç Tanrım demedim. Allah’ımıza hamdolsun diye inadına yüksek sesle bağırırdım. O anlarda “Allah” lafzını duyan rütbeliler duayı tekrar ettiririrdi. Neyseki her seferinde tekrar edilmesin diye içimden “Allahım” der, meseleyi fazla uzatmazdım. Ama şimdi biraz uzatacağım doğrusu. 
   Tanrı kelimesini genellikle Hristiyan olanlar kullanır. Niye tek Allah varken “TANRI” diyorsunuz diye kimseye laf etmem. Etmem de asla. Çünkü Tanrı onların tanrısı benim değil. Onların inancı öyle. Hristiyanlar İsa'nın Tanrı'nın Oğlu ve Eski Ahit'te geleceği müjdelenen Mesih olduğuna inanırlar. Hristiyanlık teslis inancı üzerine kuruludur. Bu inanca göre Tanrı'nın kendini açıkladığı üç kimliği vardır: Baba (Peder), Oğul ve Kutsal Ruh (Rûhu'l-Kudüs). İslama göre İsa, Meryem’in oğludur. Bakire olan Meryem’den Allah’ın yaratıcı kudretinin bir nişanesi olarak doğmuştur.
   Türklerin kökeninde de Tanrı inancı var. Kök Tengri (Gök Tanrı) İnancı, ve bu inancın kökenleri Hun Türkleri'ne kadar dayanır. Öyle ki bu inanca göre, herşeyi görüp gözeten, bilip işleyen ve mekânı gökler olarak tanımlanan bir Tanrı olduğuna inanılmış ve Türk Hakanları'nın da bu Tanrı tarafından yetkilendirildiği düşünülmüştür. 
   O dönemde bir yaratıcının göklerde olduğu düşünülsede, bana göre her şeyin yaratıcı Allah’tır. O zaman Gök Tanrıda benim tanrım değil. Benim inancıma göre her şeyi yaratan Allah’tır. Benim dinime göre Allah doğurmaz. Hz. İsa’nın da Allah’ın oğlu olduğuna inancım yok. Ama Hz.İsa’nın bir Peygamber olduğuna asla şüphem yok. 
    Benim  inancıma göre Allah zamandan ve mekandan münezzehtir. Doğmamıştır ve doğurmamıştır. Ancak Allah yaratıcıdır. Bu sebepten dolayı ‘O’ yaratılmış olandan uzak, yaratılmış durumların özelliklerinden ayrılmış şekilde yani münezzehtir.
    Daha detaylı açıklama ile beraber doğa, evren ve bunların içerisinde bulunan tüm etmenler mekan olarak geçer. Yani varlık ve nesnedirler. Aynı şekilde zaman ise tüm bu hareketliliğin birimsel olarak tabiri şeklinde ifade edilir. Netice olarak tüm bu mahluklar yaratılmış olandır. Bütün bu nesne ve varlıkları yaratan ise Allah'tır.
   Kur’an da Tanrı lafzı geçmez. Allah lafzı doğru olandır. Tanrı lafzı daha çok, çok tanrılı dinlerde geçer. Eski Anadolu uygarlıklarından olan Hitit ve Friglerin dinleri, Antik Yunan ve Roma dinleri, Arapların eski dini ve günümüze ulaşmış olan dinlerden Hinduizm çok tanrılı dinlere örnektir. Tanrı lafzı daha çok insanların uydurdukları bir çok Puta işaret. Tek tanrılı dinler varmıdır evet vardır. Olsada bizim dinimizde tabir ettiğimiz Allah’ın karşılığı değildir. Bizim inancımıza göre Allah doğurmamıştır, yaratıcıdır. Katolik inancına göre Tanrı İsa’dır. Katolik Kilisesi veya Roma Katolik Kilisesi (Latin Katolik Kilisesi), ruhanî başkanı Roma Başpiskoposu (Papa) olan, en fazla cemaate sahip Hristiyan mezhebi. ... Katolik Kilisesi azizlere ve Meryem'e diğer kiliselerden daha fazla kutsiyet verir. Sadece erkekler papaz olabilirler. Evlenemezler, cinsel ilişkide bulunamazlar.
    Halbuki Allah insanları doğurgan yaratmıştır. İslam dini evlenmeyi teşvik etmiş ve Müslümanlara, evli olmayanları evlendirme emri vermiştir. Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem de evlenerek bu yolla mü’minlere örnek olmuştur.


Âlimler, evlenmediği takdirde zinaya düşme korkusu taşıyan ve evlenme imkânına sahip olan müslümanların evlenmelerinin farz; ama bunun dışındaki durumlar için sünnet olduğu kanaatine varmışlardır.
     
    Halbuki Allah bizi “Kendisine ibadet etmemiz için yarattığını” Zariyat suresinde, 


56﴿  Ben cinleri ve insanları, başka değil, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım.
﴾57﴿  Onlardan bir rızık istemiyorum, beni doyurmalarını da istiyor değilim.
﴾58﴿  Şüphesiz rızkı veren, sarsılmaz gücün sahibi olan yalnızca Allah’tır.


Ayetleri ile müjdelemiştir.


Esasen insan hayatını anlamlı kılan, ona değer katan temel özellik, insanın bir vazife ve sorumluluk varlığı oluşudur. 


Papaz neden evlenmez bilemem ama Allah’ın insana cinselliği yasaklaması, yarattığı özelliklere karşıt bir durumdur. Onların bu inancı insan yaradılışıyla ters orantılı. Papazların evlenmemesini de Allahü teâlâ emretmemiştir. Kendileri uydurmuştur. (Hadid 27)
Allahü teâlâ, papazların evlenmesini niçin yasaklasın? Bunu daha önceki rahiplerin uydurduğunu bilen papazlar, gayrimeşru yoldan bu işi beceriyorlar. AIDS’li papazlar az değildir. Papazların günahları affetme yetkisi de çok gariptir. Papazın günah çıkarma yetkisi olunca, ne diye günah işlemekten çekinsin? Kısacası Hristiyanlık hurafelerle doludur. Nedeni de, dört İncil’in oluşudur. Gerçek İncil eğer Kur’an gibi tek olsa, muhafaza edilip günümüze kadar özenle saklansaydı, Allah’ın yarattığı kuluna verdiği özelliği yasaklamayacağını görürlerdi. 
   Neyse konu uzayıp gitmesin. Allah tek yaratıcı ve doğmayan ve doğurmayandır. Bu nedenle son din İslamdır. Allah bu dinle insanoğluna tüm görevlerini emirlerini Kur’an ile bildirmiş ve tamamlamıştır. 
     Bu nedenle tanrı inancı benim inancım değildir. Benim yaratıcım tek olan Allah’tır...
O nedenle Allah demek bana huzur ve güven vermektedir. 


Selam ve dua ile

 

Yorumlar