Bülent Uygun: Comolli fiyasko işler yaptı
Katar Ligi ekiplerinden Al Rayyan ile sezon sonuna kadar anlaşma sağlayan Bülent Uygun, Fenerbahçe'deki kötü gidişatın bir numaralı sorumlusu olarak Comolli'yi gösterdi.
Abone olKatar Ligi ekiplerinden Al Rayyan ile sezon sonuna kadar anlaşma sağlayan tecrübeli teknik adam Bülent Uygun, yeni görevine başlamadan hemen önce Demirören Haber Ajansı'na (DHA) önemli açıklamalarda bulundu. Uygun, "Başarılı olacaksam, Şampiyonlar Ligi kupası kaldıracaksam, hayal ettiklerimi başarabileceksem, ben orada olmayı tercih eden bir yapıdayımdır. İnşallah bir gün biz de Fenerbahçe'nin başında bunları başaracaksak olmak isteriz. Ama bu düşüncelerim için çalışıyor araştırıyorum kendimi geliştiriyorum " dedi.
"SPOR ELÇİSİ GİBİ GÖREV YAPMAK ONUR VERİCİ"
Katar'ın Al Rayyan Kulübü'yle sezon sonuna kadar anlaşma sağlayan
Uygun, yeniden Katar'da görev almasıyla ilgili olarak, "Katar'a
gitmek, ülkemizi orada temsil etmek ve orada bir spor elçisi gibi
görev yapmak bizim adımıza onur verici. Bu 3'üncü gidişim ve her
iki seferde de mükemmel derecede bir sezon geçmişti. Bu sefer daha
da başka bir planlamayla gidiyoruz. İnşallah şampiyonluk
yaşayacağımız bir planlama olacak. Evladımızı da götürmek
istiyoruz. Önce ailece gidemeyeceğiz ama sonrasında ailece orada
olacağız. İki hafta sonra bir devre arası var, ondan sonra ailemi
de alıp gideceğim. Çünkü Katar, görülmesi ve yaşanması güzel bir
ülke. Aynı zamanda bizi bizden de fazla seven bir ülke. Bunu her
ortamında fazlasıyla gördük. 2022 Dünya Kupası'nda, Müslümanların
ilk defa organize edeceği bir dünya kupasını, ne kadar mükemmel
yapılacağı da görülecek. İnşallah biz Türk Milli Takımı olarak da
orada olabiliriz. Tüm benliğimizle futbol adına da bir elmanın iki
yarısı, seyircilerimizle de beraber, kardeşçe ülkede o sportif
güzelliği inşallah birlikte yaşarız" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'DE DE FAZLASIYLA DEĞER GÖRDÜM"
Gittiği her yerde büyük bir sevgiyle karşılandığını ve bu yüzden
çok mutlu olduğunu dile getiren Uygun, "Türkiye'de de fazlasıyla
değer gördüm. Sağ olsunlar ben nereye gidersem gideyim,
Diyarbakır'dan tutun da, Edirne'ye kadar her yerde hem geçmişte
futbolculuk zamanımızda yaptıklarımız milli takımda, hem
Fenerbahçe'den sonra attığımız gollerde verdiğimiz asker selamımız,
gerekse de teknik direktörlükte yaptığımız genel anlamda başarılar
ve sonrasında bize yapılanların hainler tarafından iftiradan dolayı
da, 7'den 70'e herkes bizi fazlasıyla seviyor. Bu yüzden de herkese
teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
"BURAK KLAS SANTRFOR, CENK CEZA SAHASI
GOLCÜSÜ"
Süper Lig'de yer alan golcüler arasında Burak Yılmaz'ı çok
beğendiğini vurgulayan Uygun, Cenk Tosun ile ilgili olarak da
şunları söyledi:
"Türkiye'deki gol krallarına baktığımızda, bana kalırsa Burak Yılmaz'ın, bizim ekolün içinde komplike olarak gerekse de oyun tarzı ve stili olarak bugün zaten en klas santrforlardan biri olduğunu çok rahatlıkla söyleyebilirim. Onun dışında, Cenk Tosun'un 6 yaşındayken ben saçını okşamışım. Bu yüzden de bu kadar iyi bir futbol yapısına büründü. Ona bu şekilde takılıyorum arada bir. Cenk'e; senin bu kadar büyük bir topçu olacağını bilseydim seninle daha fazla ilgilenirdim diyorum. Cenk, gerçekten iyi bir ceza sahası santrforu. Onu ben biraz da Tanju'ya benzetiyorum. Onun stilinde olan bir futbolcu. Forvet anlamında dünyada da büyük bir sıkıntı var. Böyle olunca da, bu durum Türkiye'ye de yansıyor. Bütün takımlarımızda neredeyse gol atma sıkıntısı yaşanıyor. Ama aslında futbolun takım oyunu olduğu bilinerek, bu şekilde bir sistemin ürünü olan futbolcular yetiştirmemiz gerekiyor. Bizde de maalesef, dünyada yetişiyorsa bile, bizde tam anlamıyla yetişemiyor. Eskiden sayardık; Aykut Kocaman, Hakan Şükür, Hami Mandıralı, Saffet Sancaklı ve hatta orta saha olarak benim gol kralı olduğum bir ortamda birçok gol kralı rahatlıkla çıkartabiliyorduk. Rekabet üst seviyedeydi. Şimdiyse forvet sıkıntısını hem milli takımda, hem de kulüp takımlarında fazlasıyla hissediyoruz."
"ALEX VE HAGİ BİRÇOK OYUNCUYA ÖRNEK OLDU"
Futbolda sık sık tartışılan yerli ve yabancı futbolcu
kısıtlamasıyla ilgili de tecrübeli teknik adam, "Öncelikle şunu iyi
bilmemiz gerekiyor, ben yaklaşık 15 yıldan bu yana Türk sporcusuna
güveni, Türk sporcusu için yapılması gerekenleri bir proje bazında
hep anlatıyorum. Anlatıyorum ki, Türk sporu bunu hayata geçirsin.
Düne kadar da, kendim söyleyip kendim dinliyordum. Beni herkes
eleştiriyordu. Şimdiyse yabancı sayısının ne kadar yanlış olduğunu,
milyonlarca genci bulunan Türkiye'nin kendi gençlerine değer
vermediği ortaya çıkmış durumda. Rekabet için öncelikle eğitimini
iyi vermeniz gerekiyor. Futbol Federasyonu kendi eğitmenleri
tarafından sizin bütün antrenörlerinize eğitim vermeli. Onlar da
veriliyor bilgi olarak fakat parası olana. Parası olmayan eğitim
alamıyor. Ve altyapı hocalarının da hemen hemen hepsi, parası
olmadığı için o eğitim bilgilerini kendisi alamıyor. Bu sefer de
kendi gençlerimi doğru eğitim planlamasıyla, doğru antrenman ya da
doğru sistemle yetiştiremiyoruz ve böyle olunca da problemler
çıkıyor. Bakın, altyapılarda sular akmıyor, altyapılarda sahalar
yok, altyapılarda bilgili hoca yok, altyapıların kendi arasında
rekabet edebileceğini bırakın, oynayabilecek deplasman tarzındaki
bir gelirleri yok. Bunun gibi birçok eksiğiyle yaşayan bir
altyapıdan siz yabancılarla yarışacak futbolcu yetişsin
isteğindesiniz. Aksine, yabancılar bizim aramıza girip o yarışta
bize kaliteyi katmalılar. Yani bir Hagi, bir Alex gibi futbolcular
bizi eğitmeli. Hagi'yi örnek alın, kimleri yetiştirdi?
Galatasaray'daki futbolcuları. Ne kazandırdı? UEFA Kupası'nı
kazandırdı. Alex ne kazandırdı? Şampiyonlar Ligi'nde Çeyrek Final,
Yarı Final kazandırdı. Ve birçok futbolcuya da örnek oldular. Bana
böyle yabancılar lazım. Ama İstiklal Marşı'nı okuyacak bir tane
futbolcunun olmadığı, hepsinin yabancı olduğu bir futbol ortamında,
altyapıdaki eğitimsizlik de hat safhadayken, Türklerin mücadele
etmesini bekliyoruz. Bir kere kafadan yanlış bir strateji. Onun da
zararını şu an Türk futbolu çekiyor zaten. Milli Takım'a
baktığınızda, futbolcu bulmakta inanılmaz derecede bir zorluk
içindeyiz. Burada yapılması gereken tabii ki yabancı futbolcuları
oynatmak, onlara o imkanı sağlamak ama bizim futbolcularımızın da
altyapı eğitimlerini iyi tamamlayarak, o geçiş sürecini iyi analiz
edip hayata geçirmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
"TIRNAKLARIMIZLA KAZIYARAK BİR YERLERE
GELEBİLİYORUZ"
Fenerbahçe'de Cocu haricinde, Süper Lig'de önemli ekiplerin başında
Türk hocaların bulunması ve başarılı olmasının hatırlatılması
üzerine Uygun, "Bu durum Türk hocaların spontane gelişecek
sorunları ne kadar iyi çözebileceğinin bir göstergesidir. Tüm
kulüplerimiz borç batağında, sistem yok, scout ekipleri yok yanlış
takım mühendislikleri yüzünden de takımlar zor süreçlerden geçiyor.
Bugün Cocu, kendi takımını ki kadro yapısı itibarıyla da istediği
adamları almasına rağmen oynattığı futbola baktığınızda sistemin
iyi olmadığını, rakibin iyi analiz edilmediğini, stratejinin doğru
verilmediğini, sahadaki maçın gidişatına göre doğru hamleler
yapmadığını hep beraber görüyoruz. Bu bir gerçek. Türk
antrenörlerinin zekası, para bulmak, takım içindeki sorunları
çözmek, olabilecek transferleri ayarlamak takım içindeki entropi
ortadan kaldırmak, çünkü yurt dışındaki scout sistemi bizde yok,
takım mühendisliğini yapmak ve kendi oyun felsefesini, sistemini
bir an önce antrenmanlarla takımına kabul ettirmek ve sonucunda
sahaya çıkıp başarıyı elde etmekle yükümlü. Ama yabancı hocalar
bunların hiçbirini yapamadı yapamaz. Şimdiye kadar gelenlerin
arasında bakalım, Lucescu'yu bunun dışında bırakabiliriz. O dönem,
100'üncü yılda takım planlaması mükemmeldi, yönetimle iyi
anlaşıyordu. Ve Lucescu o süreci, kendisinin doğrultusunda istediği
gibi götürdü. Hem Beşiktaş'ta, hem de Galatasaray'da. Ama onun
dışında bütün genel başarılarda Türk hocalar var. Ve buna rağmen
maalesef biz Türk hocalara güvenemiyoruz ve onlar için yapılması
gerekenleri de yapmıyoruz. Biz kendi tırnaklarımızla kazıyarak bir
yerlere gelebiliyoruz, onlara ise güzel bir pastayı sunuyoruz, bu
pastayı dilimlemelerini bekliyoruz. Şampiyonluk pastasını...
Bırakın o pastayı dilimlemeyi, var olan pastayı da bertaraf ederek
o camiada telafisi zor yaralar açarak, tazminatlarını da alarak
geri dönüyorlar" şeklinde konuştu.
"BAŞAKŞEHİR İÇİN O SENE BU SENE"
Bülent Uygun, Medipol Başakşehir'in takım planlaması mükemmel bu
sezon şampiyonluk iddiası içindeki en önemli takım olduğunu ifade
ederek, "Başakşehir için o sene bu sene olarak düşünüyorum. Ya bu
sene başarırlar, ya da bundan sonraki süreçte tekrardan bir
yapılanmayla ki doğru bir yönetim anlayışı var orada, hocanın tarzı
ve zaten antrenman bilgisine de söylenecek bir şey yok tekrar
başarmaya çalışacaklar. Ama o senenin bu sene olduğunu düşünüyorum.
Sonraki süreçlerde tekrar bir planlamaya gitmek zorundalar" diye
konuştu.
"BU DURUMUN NEDENİ COMOLLİ VE COCU'DUR"
Şampiyonluk yarışında Fenerbahçe'nin tekrardan geri dönebileceğini
dile getiren Uygun, kulübün bugünkü durumda olmasını sportif
direktör Comolli'nin transferlerine ve teknik direktör Cocu'nun
taktiksel yetersizliğine bağlarken, "Fatih Terim geldiğinde
Galatasaray camiası çok zor bir durumdaydı ve o süredeki özellikle
söylemleri ve taktik bilgisiyle şampiyonluğu kendi lehine
çevirebildi. Beşiktaş ise Şampiyonlar Ligi'nde destan yazmasına
rağmen, Avrupa'dan döndükleri 2-3 gün sonra deplasmanda oynadığı
maçlarda kaybettiği puanlarla bir nevi şampiyonluğu elinden
alındı.
Fenerbahçe'nin yaşadığı kaos ortadaydı. Seçim süreci de vardı. Bu tabii ki fazlasıyla etkilemişti. Ama bu seneye döndüğümüzde, aslında sezon başında kime sorsanız Ali Koç gibi Türkiye'mizin ekonomisine büyük kurumsallık sistemi kurmuş bir ailenin Fenerbahçe aşığı çocuğunun ve ülkedeki 7'den 70'e herkesin takdirini kazanan, sevilen, gerçekten karizmasıyla etkili bir adamın gelmesiyle büyük bir rüzgar vardı arkada. Herkesin beklentisi artık tamamdır, şampiyon Fenerbahçe'dir, 2'nci 3'üncü kim olduğu düşüncesindeydi ama işin gerçeği öyle olmadı. Bunun da bir numaralı sorumlusu Comolli'dir. Sekiz ay, bir sene ders çalışıp da dersini yerini getirmeyen, hatta fiyasko işler yapan bir adamın, artık bu dakikadan sonra bütün suç onda olduğu için bunun sorumluluğunu kendi üzerine alıp gerekeni yapması gerekir. Böyle bir oluşum rüzgarını tersine başkası çeviremezdi. O yüzden de Comolli'yi ayrıca tebrik etmek lazım. Öyle elin cebinde sahanın ortasına gireceksin, hocaya brifing vereceksin, onlara anlatacaksın... Böyle bir şey dünya da yok. Öyle bir dünya olamaz. Sen sportif direktörsün. Dünyanın her yerinde keşfedilmemiş çocuk yaştaki yıldızları keşfedeceksin ve Türkiye'deki takım mühendisliğini doğru yapacaksın. Tabii rugbyden gelip de 3 sene önce yanlış hatırlamıyorsam Fransa'da bir takımdaydı ve oradaki başarısızlık sonrasında sana güvenen bir yapıyı bertaraf etti. Birinci suç O'nda, 2'nci suç ise tabii ki Cocu'da. Baktığınızda sistem yok, oyun taktiği yok, rakip analizleri yok. Fenerbahçe'de duran top organizasyonu da yok. Böyle bir şeyi böyle bir camia kabul edemez ve sonuçları da yansıdıkça tabii ki diğer hocaların isimleri hep gündeme gelecektir. Bu kaostan çıkar mı? Çıkmalı, bence öyle ya da böyle yeni bir sinerji olacaktır. Etkiye tepki olacaktır. Fenerbahçe'dir çünkü bu. Tekrar galibiyetle ayağa kalkacaktır. Taraftarın desteği çok büyük bir etken olacaktır" diye konuştu.
"TRABZONSPOR'U ŞAMPİYON GÖRME İMKANIMIZ
ARTTI"
Trabzonspor'un teknik direktör Ünal Karaman ile kısa zamanda büyük
başarılar yakalayacağına inandığını söyleyen Uygun, "Ünal Karaman,
Trabzon'un evladı. Orayla özdeşleşmiş, yıllarca emek vermiş, yokluk
içinde büyük bir başarı elde etmiş. Çünkü, o kadar imkanlar varken
bundan 3-4 sene önce verilen imkanlara bakarsanız, bütün ana borcun
temeli buradadır. Başkanlar, o dönem o kadar imkanlar verdi
hocalara, sonuç istenenin çok altındaydı. Hiç imkan verilmeden
Ahmet Ağaoğlu ile birlikte Ünal hocam inanılmaz bir başarı trendi
yakaladı ve bu yapılanma doğru gidiyor. Bu sene belki şampiyonluk
hayal olur ama bir sonraki sene Trabzonspor'u şampiyon görme
imkanımız artık yüksek" ifadelerini kullandı.
"ŞENOL HOCAMA SÖYLENECEK LAF YOK"
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş'e çok fazla haksızlık
yapıldığına değinen Uygun, Süper Lig'in şampiyonluk yarışı ile
ilgili olarak, "Şenol hocama söylenecek laf yok. Şenol hocama ben
bu ülkede haksızlık yapıldığını düşünüyorum. 1'incisi dünya
3'üncüsü oldu. Hocamın elbisesinden bilmem nesine kadar eleştirdik
ki bizim ülkede de tweet atmayı bilen ukalalık anlamında çok fazla
insanlar var. Halbuki az sayıda kişiyi çok fazla kale alıyor ve
maalesef herkes ona haksızlık yaptı. O ise kalktı o dönem
içerisinde Beşiktaş'a geldi. 2 senelik şampiyonlukta büyük emeği
var. Fikret Orman ile doğru bir takım mühendisliği var. Bu senenin
de geçen sezon Şampiyonlar Ligi'ndeki başarıyı o ligdeki yaşadığı
kaos etkiledi. Ama bu sene ki kadro yapısına rağmen, eksiğe rağmen
şu anda çok başarılı ve şampiyonluğun da en büyük adaylarından bir
tanesi. Galatasaray'ın forvetsizliği şampiyonluk yarışına büyük
etki edecektir. Bunla birlikte Abdullah Avcı'nın stratejisi
şampiyonluk için etkili olacaktır diye düşünüyorum" dedi.