SOSYAL MEDYA’DA TİK-TOK SAPKINLIĞI

     İletişim çağında yaşadığımız şu günlerde Sosyal Medya da yaşanan görgüsüzlüklerden bahsedeceğim biraz.

     Tik-Tok geldi, her şeyde var olan naiflik bitti. Kayboldu. Varılan nokta budur. Utanma duygusu bitti. Tik Tok paylaşımlar dönemi başladı. Kimileri bu Tik Tok egemen kültürünü “kendi adına özgürlük” dönemi olarak anıyor olsa da durum tam tersi aslında. Ne utanan nede arlanan lar var aslında. Tik Tok’çular kendilerini kaptırdıkları akıma boğulmuş gidiyorlar. İnsanın midesi alt üst oluyor, yüzü kızarıyor seyrederken bunları. Bu kızların ne Anne-Babaları var,  belki de bu dünyada değiller. Bu kepazeliği gören ebeveynler ortada yoklar. Ya da hepsi ölmüşler besbelli ki. Veya bizim bilmediğimiz bir şey var övünüyor lardır kızlarıyla.

    Bu kadınlar Tik-Tok ve Instagram da başıboş delirmiş danalar gibi sapkınca kendilerini bir şey sanarcasına ortaya utanmaksızın döküyorlar. Önceleri Rus, Moldovyalı ve Ukraynalı kadınlar gelirdi Laleli’ye bavul ticareti için. Onların giyim kuşam şekillerini taklit ederlerdi birçok kadın. Vücudunu ortaya olduğu gibi döken dar Taytlar, kot pantolonlar ve göğüs Dekolteli penyeler ve tişörtler ile erkekleri baştan çıkarırlardı. Hatta İstanbul’un dışında, Karadeniz’e de dadanmışlardı. Binlerce ailenin yuvaları bunlar yüzünden yerle yeksan, tarumar olmuştu o dönemde. Allah'tan Devlet Bavul Ticaretini vergiden dolayı sınırlanınca ülkelerine dönmek zorunda kaldılar.

     Şimdi ise Rusların, Moldovyalı ve Ukraynalıların yerine İnternet çağı geldi. Bomba başka türlü patladı bu seferde elimizde. Şimdi de Dünyanın öteki ucunda başlayan sözde Sosyal Medya akımları dakikasında ülkemizde hızla yayılıyor anında.

     Merdiven çıkan mini elbiseli bir kadın, birden eteğini kaldırıp poposuyla birlikte olduğu gibi gösteriyor neyi varsa. Kendini hareketli bir şarkıya kaptıranlar ise göğüslerini sallıyor ulu orta. Özellikle kalçalarının kalkık olduğunu ortaya koyan pozlar, yatağa uzanmış bir yandan göğüslerini diğer yandan kalçasının güzelliğini ortaya koymaya çalışan erotik görüntüler, ince bir penyenin altına giymediği sütyen sayesinde penyeyi ıslatıp göğüs uçlarını ortaya koyan pozlar ve videolarla dolmuş her yer. Bacağını açmış, altında ki iç çamaşırının dışından tüm çıplaklığını olduğu gibi ortaya koyan görüntüler utanç verici. Araba yıkarken ıslanan göğsünü cama köpüklerle dayaması vesaire… Utanıyorum bunları yazarken bile söylemeye.

   Hadi hepsi bir yana, başörtülü kadınlar mı dersin bu akıma kapılan, yoksa on sekizini bile doldurmayan genç çocuklar mı? Hepsi kervana su taşıyor. Rezillik diz boyu kartopu gibi büyüdükçe büyüyor. Pisliğin biri bin pare olmuş yuvarlanıp gidiyor.

   Hepsi bağnazlığın, hoşgörünün kaybolduğunun ve toplumca parçalandığımızın bir işareti. Hadi bunlar zıvanadan çıkmışlar diyelim. Bu rezilliği yazan, ne bir köşe yazarı, ne bir makale, ne bir eleştiri yazısı yazmayan sözde aydınların olmaması iyice insanı iyice endişelendiriyor. 75 Milyar Dolara dayanan bir Pazar haline gelmiş bu rezillik. Amerika'da İslam Ülkelerine pompalıyor servis ediyor bu görüntüleri. Sosyal Medya hesaplarını açamıyorsun. Bir arkadaşının videosunu seyrederken arkasına bakmışsın bu ponpon kızların videoları geliyor aniden.

     Neden mi?

     Çünkü parasal çıkarları ve İslam Dünyasının yıkılışını gözler önüne sere serpe seriyor olduğu gibi. İnançlarımızın yok oluşunu olduğu gibi ortaya koyuyor. Eskiden yatak odamızın bir mahremiyeti vardı o da kayboluyor yavaş yavaş.

     Geçenlerde, sabah Börekçide kahvaltı yaparken bir araç yanaştı kaldırımın kenarına. Bariz belli ki dudaklar şişmiş silikon yaptırmış. Keza göğüslerde silikon elbisesinden dışarı çıkacak gibi uçları ve mahremiyeti kalmamış, kalçalar yukarı doğru dik, göğüsler ortada pervane, kollarında, sırtlarında, göğsünün üstünde ve çeşitli yerlerinde dövmeleri ve ayağında dar tayt olan üç genç kadın indi araçtan. Her şey anadan üryan gibiydi neredeyse.  Giydiği vücut hatlarını gösteren tayt ortaya dökmüş her şeyini. Börekçide kahvaltı yapan kadın-erkek birden gözlerini onlara çevirdi. Bazıları birbirine baktı, bazıları da kendi aralarında mırıldanmaya başladılar. Birden, bu insanların hayretler içinde ki ani bakışın yönüne gözlerimi çevirdim haliyle. Allah'tan börekçiye gelip bir masada oturmadılar.  Neyse ki börekçinin karşısında ki Hastaneye doğru yürüdüler ve uzaklaştılar. Onlarca kişi birden gözünü o kadınlardan alarak, yan sokaktan çıkan bir hanımefendiye çevirdiler. Kadın dizlerine kadar beyaz bir etek, üstüne ipek küf yeşili bir gömlek giymiş ve topuklu ayakkabısı, yakasında ise pırlanta süsü veren sade bir broş takmış. Gözlüğünü saçına toka gibi kaldırmış kuğu gibi süzüldü ve oradan geçen bir otobüse bindi gitti. Sonrasında ise yan masada oturan bir hanımefendi ile bir beyefendi kendi aralarında usulca konuşuyorlardı. Masalarımız çok yakın olduğundan kulak misafiri oldum. Kadın sanırım beyefendinin eşiydi. “Bir şunlara bak, birde bu hanımefendiye bak” dediğini işittim. İşin doğrusu bende katılmadım değil sözlerine  “Kadın demek ki böyle daha modern ve daha saygın olabiliyor.”  Dedi. Bende başımla onayladım sözlerini başka bir yorumda bulunmadım.  Aslında ben görüntülerden çok, bu üç hanım ileriki yaşlarda, şekil itibariyle ne hale gelecekler acaba diye düşündüm doğrusu. ”Allah’ın verdiği sonsuz güzelliği bir akım uğruna kendilerini ne hale getirecekler” acaba diye.

    Bu Tik-Tok yapan gençlerimizin birçoğu işsiz güçsüz sanırım. Kendi Profillerine Blok yazarı, Manken, Sanatçı ve Tanınmış Kişi gibi isimler vermişler. Meslek kısımlarına da Galatasaray’da veya Fenerbahçe’de çalışıyor yazıyor. Güler misin, ağlar mısın? Ne diyelim Mesleklerinde başarılar dilerim. Umarım başarılı olurlar. Bir sürü gerçek Yazar ve Sanatçı’dan umarım utanmıyorlardır. Allah yardımcıları olsun.

     Bu mesele üzerine Devletin bir an önce el atmasını ve bu hokkabazlığın önüne geçmesini bekliyorum. Bu gençlerin Ailelerinin de uyarılması gerekir. Nerede Dokuz-On çocuk doğuran Analarımız. Nere de? Üzeri toprak kokan, yemek kokan analarımız? Nerede o eski kadınlarımız? Umarım bu Tik-Tok’çu gençlerimiz ileride yemek yapmasını aile olmasını ve çocuk doğurmasını becerirler. Gelecek neslimiz inşallah iyi olur. Herkesin böyle olduğu sakın anlaşılmasın aman. Bu tür vakalar toplumun on binde birinde belki. Ancak git gide yayılmaya devam ediyor. Bu Sosyal Medya çılgınlığı toplumun yarası. Sevgili Köşe Yazarlarımız, gazeteciler, eğitimcilerimiz bu meselenin doğrusunu sizler daha iyi bilirsiniz. Lütfen benim yazamadığım milyonlarcası var. Siz farklı yönlerini yazın. Farklı yönden bakıp anlatın meseleyi. Kaleminize yoksa birilerimi sahip? Niye gıkınız çıkmıyor bu meseleye? Yoksa haberiniz mi yok. Yad a kaleminiz kimin elinde?

     Geleceğin mutluluğu toplumumuzun mutluluğu ve huzuru için gençlerimizin topluma yaraşır bireyler olarak yetiştirilmesi, geleneksel Türk toplumu yapısına uygun nesiller yetiştirmek vatan borcudur. Tik-Tok çağını bir ancak kapatmak dileğiyle…

Yorumlar