Sevdiğim Şeylerin Listesi

Zaman inanılmaz bir olgu. Sizce de öyle değil mi? Sanki her şeyi zamana karşı yapıyoruz. Her şey tükenir; bir şeylerin zamanı.. Peki ya, zamanın ta kendisi?

Otuz yaşıma kadar yapmak istediğim o kadar çok şey vardı ki, gerçekleşmelerini istediğim.. Hayallerim, almak istediklerim, yapmak istediklerim.. Ah, hayır, maalesef böyle bir şey mümkün olmadı!

Yıldızlarda piknik yapamadım misal ya da posta güvercini eğitemedim bla, bla!.. Yaa, öyle işte! Ne hayaller,  ne hayaller....

Ayrıca söyleyeyim, birdenbire çizgi film izlemeyi kesip, bonibon yemekten de vazgeçmiyorsunuz! Hem ayrıca kim o rengarenk şekerlere hayır diyebilir ki? 

Köfte ekmek yiyip, bütün gün lunaparkta eğlenmeyi ve arkasından günü pamuk şekerle taçlandırmayı hala seviyorum. Arkadaşlarımla içten kahkahalarla vakit geçirmeyi, muzip tavırlar sergilemeyi, kendimle baş başayken sohbet etmeyi(!) hala çok ama çok seviyorum. 

 Ama bir şeyi fark ettim: “Yapamadım, artık zamanı geçti” , demiyorum. Büyüme, gelişme ve olgunlaşma o kadar farklı şeyler ki.. Ben artık zamana karşı yapılacak bir şeylerin listesini yapmıyorum; “Şu yaşıma kadar bunları, bunları yapmalıyım” , demiyorum. Bunun yerine beni her zaman mutlu eden şeyleri düşünüp, bunları her zaman yapmayı yeğliyorum. Diğer her şey zaten zamanla olur, neden kendimize zaman kıstası koyalım ki? Artık okumanın, evlenmenin, ev sahibi olmanın, çocuk sahibi olmanın, dünyayı gezmenin ve hatta iyi bir kariyer yapmanın bla, bla bir yaşı yok. Sığ, kalitesiz olan iş hayatı bizi ‘zaman’ anlamında da yeterince çok yönlü olarak sömürüyor zaten, bir de sosyal hayatımızı etkilemesine de izin vermeyin! Biz varız; ruhen ve fiziken sağlıklı ve de mutlu olduğumuz sürece çok şey yapabiliriz. 

Bir şeylere zamanı biz biçtik; ama aslında hiçbir şey için ne çok geç, ne çok erken... Sadece sevdiğiniz şeylerin bir listesini yapın ve de yapmaya devam edin..

 

Yorumlar