Anasayfa /  Politika

Öcalan'ın mektubunu açıklayan Ali Kemal Özcan konuştu!

Seçime iki gün kala teröristbaşı Abdullah Öcalan ile sürpriz bir şekilde görüşmesiyle ana gündem olan Ali Kemal Özcan, İmralı'ya nasıl gitti, oğlu dağda mı, istihbarat birimleriyle ilişkisi var mı? gibi merak edilen sorulara yanıt verdi.

Abone ol
Abone ol 21 Haziran 2019 18:26

Tunceli Munzur Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Doç. Ali Kemal Özcan'ın, Abdullah Öcalan'ın avukatları dışında bir isim olarak 23 Haziran Pazar günü yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminden 2 gün önce İmralı'ya gitmesi ve Öcalan'ın kritik çağrısını kamuoyuna duyurması Türkiye'nin gündemine oturdu.

Sürpriz İmralı görüşmesi eşliğinde dünden beri Türkiye'nin en çok konuştuğu isim olan Özcan, hakkında kamuoyuna yansıyan öne sürülen iddialar konusunda T24'ün sorularını yanıtladı.

Oğlunun PKK saflarında dağa çıktığı iddiası

"Dört Türkçe, iki de İngilizce kitabım var. Doktora tezim "Türkiye Kürtleri / PKK ve Öcalan Üzerine Analiz" diyen Ali Kemal Özcan, "bir oğlunun PKK saflarında dağa çıktığı" iddiasını yalanladı.

İmralı'ya gidebilmek için nasıl resmi izin aldı?

Doç. Ali Kemal Özcan, Öcalan'ın avukatlarının bile, yıllar sonra -ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri arifesinde, ziyaret için resmi izin alabildiği İmralı'ya nasıl gidebildiğini 

" İlk talebimi Aralık 2004’te o dönemdeki avukatlara iletmiştim. Ama avukatlar söz vermişti; doğru çıkmadı.  Kitaplarımı göndermiştim ama gitmemiş, yeni ulaşmış kitaplarım. Zaten görüşme başvurum vardı. Öcalan görüşmek istemiş. "

"Devlet haber verdi"

Peki Öcalan'la görüşme imkânı Ali Kemal Özcan'a nasıl, kim veya hangi merci tarafından haber verildi? sorusunu şöyle cevapladı;

Devlet haber verdi. Bu soruyu bana savcılar veya istihbarat birimleri sorsun.

İstihbarat birimleriyle ilişkisi var iddiları

Ali Kemal Özcan, "istihbarat birimleriyle ilişkisi olduğu" iddialarını ise şu yanıtı veriyor:

"İstihbarat teriminin sözlük anlamını bile sınırlı bilirim. Hiçbir istihbarat örgütüyle görüşmedim,  ama istihbarat örgütleri ilişki kurabilirler. Benimle de kurmuşlardır. Ama ben onların istihbaratçı olup olmadıklarını, benimle ne zaman görüştüklerini ve kim olduklarını bilemem.

Diğer yandan istihbaratçılar yasa dışı mı? Bu ülkenin vatandaşları, ne yaptıkları önemlidir. İstihbarat ile çalıştığıma yönelik iddiayı Öcalan’ın ifadesi ile cevaplayayım; “En az peygamberler kadar yaptığı işin kutsallığına inanan bilim insanlarına ihtiyaç vardır.”

El yazılı mektubunun fotokopisini kimden aldı?

Özcan, 20 Haziran Çarşamba akşamı, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından önce kamuoyuyla paylaştığı 18 Haziran tarihli Öcalan'ın el yazılı mektubunun fotokopisini kimden aldığı, sorusuna "tedarik edildiği" karşılığını veriyor:

"Mektubu Öcalan iki gün önce avukatlara vermiş. Öcalan’ın mektubu bana tedarik edildi. Öcalan, TC vatandaşı olarak konuşabilir. Devletin de takdir hakkı vardır.”

''Vatandaş sıfatıyla görüştüm''

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sıfatıyla görüştüğünü ifade eden Özcan , Öcalan'ın kendi fikirlerine değer verdiğini söyledi. Öcalan'ın kendisinin onun emanetine hıyanet etmeyeceğini bildiğini belirtti. 


Yorumlar