'Kontrol edilmeyen kan basıncı, vücuda zarar verir'
Samsun Medicana Hastanesi'nin kardiyoloji bölümü uzmanı Dr. Ferruh Gürkaynak, hipertansiyonun sinsi seyreden hastalık olduğunu belirterek, "Kontrol edilemeyen kan basıncı, vücuda zaman içinde çok zarar verir. Bu, yıllar sürebilir. Damar tıkanıklığına yol açarak, kalp, beyin, böbrek gibi hayati organlarda birçok hastalık ortaya çıkarır. Hastayı felç edebilir" dedi.
Abone olHipertansiyon hastalığıyla ilgili bilgi veren Dr.
Ferruh Gürkaynak, genellikle belirti göstermeyen ve gizli
seyreden hipertansiyonun, tehlikeli bir hastalık olduğunu
söyledi.
Dr. Gürkaynak, "Yine de hastaların bazı şikayetleri vardır ve göz
ardı edilmemesi gerekir. Baş ağrısı, burun kanaması, kulak
çınlaması, ayaklarda şişlik, çarpıntı, baş dönmesi, bulanık görme
gibi belirtiler olabilir. Sinsi seyreden bir hastalık olduğu için
kendini sağlıklı hisseden kişilerin de tansiyonunu ölçtürmesinde
fayda vardır. Kontrol edilemeyen kan basıncı, vücuda zaman içinde
çok zarar verir. Bu, yıllar sürebilir. Damar tıkanıklığına yol
açarak, kalp, beyin, böbrek gibi hayati organlarda birçok hastalık
ortaya çıkarır. Hastayı felç edebilir" diye konuştu.
Kan basıncı artınca kalbe de yükün arttığını kaydeden Gürkaynak,
"İlk başlarda kalp, buna dayanabilir; ama sonra yükü kaldıramaz
hale gelir. Bunu önlemek için kalp, bir cevap oluşturur. Kalp kası,
kalınlaşmaya başlar ve kalp kasının miktarı artar. Bu, kalbin
artmış kan basıncına cevabıdır; fakat bu durum, daha da zararlıdır.
Kalbin zamanla gevşemesi bozulur ve ileri dönemde kasılması kanı
pompalamakta zorlanır. Sonuçta kalp yetmezliği ortaya çıkar. Böyle
uzun süreli tepkilerin yanında, ani tansiyon artışı sonucu beyin
kanaması ve damar yırtılmaları ortaya çıkabilir" dedi.
Hipertansiyon tedavisinin temelinde yaşam tarzı değişikliklerinin
yattığını vurgulayan Dr. Ferruh Gürkaynak, şöyle devam
etti:
"Aynı zamanda hipertansiyon tedavisinin önemli bir bölümünü ilaç
tedavisi oluşturur. Hipertansiyon tedavisi sırasında yaşam tarzı
değişiklikleri, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, tuz alımının
kısıtlanması çok önemlidir. Tüm tedavilere dirençli hipertansiyon
durumunda ise böbrek atardamarlarına işlem yapılarak, kan basıncı
kontrol altına alınabilir. İnme, kalp krizi, böbrek yetmezliği gibi
hipertansiyonun yarattığı ciddi durumlardan korunmak için erken
tanı çok önemlidir. Erken tanı koyulan ve kontrol altına alınan
hipertansiyon yaşam kalitesini etkilemez."