Aşırı sıcak ve güneşe dikkat
Son yılların en sıcak dönemlerinden birinin yaşandığına dikkat çeken İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi VM Medica lPark Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Ahu Çiler Çıkım, bireylerin güneş ışınlarından yeterli ve düzgün bir şekilde korunmalarının sağlıkları açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Abone olHavaların ısınmasıyla güneşin zararlı ışınlarının
kansere yol açabileceğini dile getiren Ahu Çiler Çıkım, “Güneşin en
zararlı ışınları UV (ultraviyole) A, B ve C olarak adlandırılıyor.
Ultraviyole C yeryüzüne ulaşmıyor. Yeryüzüne ulaşanların en
zararlısı olan Ultraviyole B, genellikle cilt kanserinden sorumlu
olan ışındır. Ultraviyole A en fazla bize ulaşan, beraberinde
yaşlanmamızdan sorumlu olandır, fakat ultraviyole B’nin de kansere
yapıcı etkisini artırır” diye konuştu.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Çıkım, risk gruplarını şöyle sıraladı:
“Küçüklüğünden beri güneş altında çok kalanlar, çiftçiler,
balıkçılar, güneş altında çok çalışan insanlar, bununla birlikte
açık tenli, kumral, kızıl insanlar, geçmişte güneş yanığı öyküsü
olmuş insanlar, solaryuma çok girip çok bronzlaşanlar, güneş kremi
kullanmak alışkanlığı olmayan bu gruplar en fazla risk altında
olanlar. Aynı zamanda vücudunda 50’den fazla beni olanlar,
ailesinde cilt kanseri öyküsü olanlar da riskli gruplardır.”
KRONİK HASTALIĞI OLANLAR DİKKAT
Özellikle kronik hastalığı olanlar, yaşlılar ve çocukların dikkatli olmaları konusunda uyaran Çıkım, “Tansiyon ve diyabet gibi kronik hastalığı olan bireylerimiz var. Mutlaka dışarıda olmaları gerekiyorsa gölgede olmalılar, kıyafetlerine dikkat etmeliler, daha çok beyaz ve pamuklu kıyafetler tercih etmeliler ve şapka takmaları çok önemli. Cilt kanseri geçmişi olan kişiler daha geniş kenarlı şapkalar kullanmalı, sahilde oturanlar için yerden, sudan, kumdan sıcaklık yansıdığı için daha dikkatli olmalılar. Yağlı, şekerli gıdalardan uzak durup bol sıvı tüketmeli” şeklinde konuştu.
NASIL KORUNACAĞIZ?
Çıkım son olarak, “Yapılan araştırmalara göre, ergenliğe kadar, bütün ömrümüzde aldığımız güneş ışınlarının yarısını alıyoruz. Yani kişi 50-60 yaş arasında ‘zaten güneşe çıkmıyorum’ dese bile zaten o güneş ışınlarını yeterince almış oluyor. Bunların bizim vücudumuzda birikici etkileri oluyor. Bu birikici etkilerden dolayı cilt kırışıklığı ve cilt kanseri riski ortaya çıkıyor. O yüzden küçüklükten itibaren güneş kremlerine aşina olunmalı ve güneşten korunulmalı. Saat 10.00 ile 17.00 arası mümkünse güneş altında kalmamakta fayda var. Muhakkak çıkmak gerekiyorsa da güneş kremi kullanılmalı ve mümkün olduğunca 2 saatte bir kullanım tekrarlanmalı” tavsiyelerinde bulundu.