Anasayfa /  Politika

Recep Tayyip Erdoğan’dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşuyor.

Abone ol
Abone ol 07 Aralık 2019 15:05

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

AK Parti maziden atiye yolculuğumuzun altın halkalarından biridir.

Bugün başka yarın bir başka olmamalıyız. Bunu yapanları görüyoruz.

Kendi nefsinin peşine düşen sadece kendi ajandasına kariyerine odaklanan kişilerden dava adamı olmaz.

Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz. Bize Yunus’un ifadesiyle ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm diye bu anlayıştaki insanlar lazım.

Hele hele bulunduğu makamının gücüne güvenerek vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada işi olmaz.

Yolsuzluğu çalıp çırpmayı hiç saymıyorum bile. Bu tip insanların kapımızdan bile girmesi bizim için züldür.

Milleti karşısına alan bizi de karşısına alır. Unutmayın kibir en büyük isyandır.

İnsan gönlünü kıranların biz de partideki, görevleriyle ilgili kalemini kırarız.

Milleti karşısına alan bizi de karşısına alır. Unutmayın kibir en büyük isyandır.

İnsan gönlünü kıranların biz de partideki görevleriyle ilgili kalemini kırarız.

Yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmeyenler sadece varlık sebeplerini inkar etmekle kalmaz kendi hüsranlarını da hazırlarlar.

Ülkemizde kimi konuların bilinçli bir şekilde ön plana çıkartıldığını görüyoruz. Dolaylı yoldan bizi başarısız gösterme çabalarına karşı dikkatli olmalıyız.

İstisnai hadiselerin her gün herkesin başına geliyor gibi gösterilmesinin iyi niyetli olmadığı bellidir. Medya kuruluşlarımızı da bu konuda dikkatli ve bilinçli hareket etmeye davet ediyorum.

Bizi kendi kısır gündemlerinin içine düşürme tuzağına asla düşmemeliyiz. AK Parti gündem takip etmez gündem belirler.

İstanbul Türkiye’nin kaderini belirlemede bir numaralı şehrimizdir. İstanbul’un nabzını iyi tutarsak zaten Türkiye’yi de yakalamış oluruz.

İstanbul’dan ses çıktığı zaman 81 vilayette bunun dalgalandığını görürüz.

Türkiye son on yılda tarihinin en büyük sıçramalarını yaşarken aynı zamanda tarihinin en büyük saldırılarını da yaşamıştır.

Son dönemde sürdürdüğümüz harekatlar ve Akdeniz’de attığımız adımlar ülkemize karşı adeta bir öfke patlamasına yol açtı.

Suriye’de devam etmekte olan süreç Türkiye’nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından önemlidir.

Bize söyledikleri şu: Buradan ne zaman çıkacaksınız.

Bizim de kendilerine söylediğimiz şu: Sizin orada ne işiniz var?

DEAŞ’ın 3 bin teröristini bölgeden çıkartan biziz. Dünyada bu mücadeleyi veren başka bir ülke yok.

Son dörtlü zirvede bunları konuştuk. Açık açık bunları söyledik. Peki siz niye oradasınız.

Siz oraları terk etmedikten sonra Suriye halkı da teşekkür ederiz demedikten sonra biz buradan çıkmayacağız.

Çünkü biz Adana mutabakatıyla oradayız, Suriye halkının talebi üzere oradayız.

Söyleyecekleri inanın hiçbir şey yok ve söyleyemediler.

İşte Fransa’nın hali ortada. Her yer yanıyor yıkılıyor. Zulm ile abad olunmaz. Onun için.

LİBYA AÇIKLAMASI

Türkiye ve Libya arasında bir mutabakat metni imzaladık. Meclisimizden geçti. Ben de imzaladım şimdi de BM’ye gönderildi. Ve böylece inşallah askeri güvenlik hem de deniz yetki, alanlarının sınırlandırılmasıyla ilgili alanları belirlemiş oluyoruz.

Tabi burada oyun bozuldu. Bir tarafta da Yunanistan Güney Kıbrıs mısır zaman zaman da İsrail bir araya geliyor.

Kusura bakmayın

Bir skandal hareket de yaptılar Yunanistan Libya büyükelçisini deport etti. Ne kazandın.

Bu skandallar üzerine kurulmuş bir devlet yönetimi demektir.

Libya’daki kararlı duruşumuzu devam ettiriyoruz devam ettireceğiz.

Libya ile Türkiye arasında gayet ilginç gayet güzel bir hat inşa edildi. Ve bu hat üzerinde münhasır ekonomik bölge dediğimiz o bölgede bizim geçmişte bugüne garantör ülke olarak haklarımız var.

Suriye’deki soydaşlarımızın hakları var. Biz boşuna mı sondaj ve sismik araştırma gemisi aldık. Şimdi bu gemilerle araştırmalar devam ediyor. Fırkateynlerimiz uçaklarımız helikopterlerimiz orada.

Uluslararası hukuktan doğan haklarımız neyse onu koruyacağız.

Artık tüm liderlerle daha açık yüreklilikle konuşuyoruz.

Suriye’deki gelişmelerle ilgili ABD ve Rusya ile yaptığımız mutabakatlar ve saha elde ettiğimiz neticeler tarihi önemdedir.


Artık Türkiye’yi istedikleri gibi yönetemedikleri için hırçınlaşıyorlar.

Cumhur ittifakını bölemeyecekler ve cumhur ittifakı güçlenerek yarınlara inşallah yürüyecek.

Türkiye’nin güney sınırlarını terör koridorlarıyla kuşatma projesi oluşturmaya çalışmalar iç siyaseti maniple ederek kayıplarını telafi etme gayretindeler.

Ceviz kabuğunda fırtına koparma çabaları hep beyhudedir.

İstemezdim ama son dönemlerde telefonlarınıza da şu anda girdi mi? İstanbul’da bir şehir üniversitesi meselesi ortaya çıkardılar.

Özellikle bir siyasi ayağında bizim olduğumuzu bir siyasi ayağında da malum zatın olduğu söylendi.

Şunu çok açık söylemek durumundayım her şeyden önce şehir üniversitesinin tahsisi başbakanlığım döneminde yapan benim.

Tahsisini yapan ben olduğuma göre daha sonra malum zat başbakan olunca bu tahsisi şehir üniversitesine mülkiyet devrine dönüştürmüştür.

Türkiye’de hiçbir üniversiteye tapu devri olmamıştır.

Bunlar dürüstlüğü kimseye bırakmıyorlar değil mi.

Öksüz yetimin hakkını kalkıp kurdukları üniversiteye tapu devri yapmak suretiyle bunu sağlıyor

Bu nasıl doğruluk. Peki yanında kim var? Yine bir başka isim Sayın Babacan var. Mehmet Şimşek var. Başka kim var Feridun bilgin var.

Hani bunlar dürüsttü ya? Dürüstlüğü bunlar kimseye bırakmıyordu?

HALKBANK AÇIKLAMASI

Kimin ne olduğun yaptıklarıyla öğrenin diye anlatıyorum

Ve bunlar Halkbank'ı da dolandırmaya çalışıyorlar. Halkbank bunlara ciddi bir kredi veriyor faka ödeme planlarında bunlar Halkbank’a ödemeleri yapmıyorlar.

Ödemeyi yapmayınca Halkbank'a sürekli kendilerini uyarıyor.

Borçları 417 milyon noktasında. Yapılandıralım diyorlar. Neyi nasıl yapılandıracaksın.

Sen Halkbank'a teminat dahi vermedin. Futbol kulüplerinin bütün gelirlerine el koyuyor. Senin neyine el koyacak.

Bir başka alavere dalavere yapıyorlar. Alacağımız öğrencilerin yapacakları ödemeye el koyun.

Sen daha mevcut kotanı doldurmamışsın.

Bizim halef selef olduğumuz cumhurbaşkanı aradı. “Siz bu işi arzu ederseniz halledersiniz” dedi.

Kendisine dedim ki temenni ederdim ki siz benim yerimde olun.

Geçmişte bankaların nasıl battığını biliyoruz.

Bizim dönemimizde bankaların hiçbiri kasayı boşaltmadı. Biz de kasayı boşaltamayız.

Ülker grubu buraya ciddi destekler verdi daha sonra çekildi.

Buranın hamisi Marmara Üniversitesidir. Marmara Üniversitesi borçları ödesin diyorlar. YÖK de diyor ki siz de mütevelliyi bırakın. Onu da yapmıyorlar. Kardeşlerim tezgah başka. Biz ne oradaki öğrencilerimizin ne de akademisyenlerin düşmanıyız. Hiçbir vakıf üniversitesinde bunların yaptığı gibi bir uygulama yok.

Burada adeta Halkbank'ın dolandırılması söz konusu.


Burası 2,5 milyar değerinde bir yer. Bunu bila bedel devrediyor. Böyle bir şey olabilir mi.

Hani dürüstsünüz? Dürüstlüğünüz bu ise bu ülke batmış. Allah bizi bu duruma düşürmesin.

Bu konuyla ilgili kararlı bir şekilde adımlarımızı atmaya devam edeceğiz.

Bu işi Danıştay’a müracaatını yapan da CHP’ye yakın olan mimar ve mühendisler odasıdır.

Şu anda bunları ziyaret edenler kim CHP’nin parti sözcüleri genel başkan yardımcıları.

Kimin eli kimi cebinde belli değil.

Yorumlar