Anasayfa /  Sağlık

Ramazan sonrası beslenmede nelere dikkat edilmeli?

Ramazan sonrası beslenmede nelere dikkat edilmeli? Beslenme düzeninin değiştiği Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişiler, bayramda psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine giriyorlar. Uzmanlar, bayramda normal beslenme düzenine geçiş için uyarılarda bulundular.

Abone ol
Abone ol 23 Mayıs 2020 18:47

Uluslararası Sağlıklı Yaşam Derneği Genel Başkanı Uzman Gıda Mühendisi Cengiz Kesici, Ramazan Bayramı’nda beslenme için uyarılarda bulundu, öneriler yaptı.

 

Ramazan Bayramı’nda beslenme

Sağlığın korunması ve geliştirilmesinde yeterli ve dengeli beslenmenin en önemli faktörlerden biri olduğuna dikkat çeken Kesici, şunları söyledi:

“Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişiler, Ramazan’da günlük öğün sayısını azaltmaları ve beslenme düzenlerinde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, bayramda normal yeme düzenine geçtiklerinde, psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine girmektedirler.

Kimi kişiler hala kendilerini oruç tutuyor zannederken, kimi kişiler ise oruç bitti şimdi yeme zamanı diyerek aşırı miktarda besin tüketirler. Bayram sonrası aşırı yemek yeme ile bazı problemler kaçınılmaz olur. Bunların en önemlisi hazımsızlık ve mide problemleridir. Ayrıca, gelenek üzere bayramda tatlı tüketimi de artmaktadır. Bayramda birdenbire aşırı yemek yemek, şeker, çikolata, ağır hamur işleri ve diğer tatlıları aşırı tüketmek, sindirim sisteminde ve diğer organlarda çeşitli rahatsızlıklara yol açacaktır.

 Bayram ve bayram sonrası için sağlıklı beslenme önerileri
1-Yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması için esastır. Bu nedenle, dört besin grubunda bulunan çeşitli besinler en az 3 ana ve 2 ara öğünde yeterli miktarlarda alınmalıdır. Süt grubunda yer alan süt, yoğurt gibi besinlerin, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, peynir, kuru baklagillerin, sebze ve meyve grubunun ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç vb. besinlerin her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmesi önerilmektedir.

2-Hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalı ve gün boyu öğün atlanmamalıdır.
3-Besinler iyi çiğnenmeli, yavaş yavaş, azar azar ve sık yenilmelidir.
4-Korona salgını sebebiyle hassas olunması gereken bu dönemde, bayram ziyaretleri olmayabileceğinden ve yeterli hareket yapılamayacağından, eğer tatlı tüketmek çok isteniyorsa miktarının az ve kalorisinin düşük olmasına dikkat edilmelidir. Hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir.



Sıvı alımını ihmal etmeyin!

Bayram süresince ve bayramdan sonra sıvı alımı arttırılmalı, günde yaklaşık 1,5- 2 litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, komposto gibi sıvı gıdalar eklenmelidir.
Ramazan ayı süresince, oruç nedeniyle yaşanabilen kabızlık gibi bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarının önlenmesi açısından, mevsiminde bol sebze ve meyve tüketimi önemlidir. Yetişkin bireylerin imkanlar dahilinde günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmeleri önerilmektedir.
Şeker, kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile kronik hastaların, sürdürdükleri diyete bayram süresince de özen göstermeleri önemlidir. Ayrıca, 0-12 yaş grubu bebek ve çocukların, büyüme ve gelişmeye katkısı olmayan, boş kalori kaynağı şeker ve şekerli besinlerden uzak tutulmaları gerekmektedir. Eğer bu tür besinler tüketilirse, sonrasında diş temizliğine özen gösterilmesi önemlidir.

Çay, kahve yerine bitki çayı!

Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeleri, bitki çaylarını tercih etmeleri, günde 2 fincandan fazla kahve tüketmekten kaçınmaları önerilmektedir.
Ramazan boyunca önerilen sahur yemekleri Ramazan sonrası gece yemek şeklinde sürdürülmemeli, gece öğününde meyve, yoğurt gibi besinlerin tüketimi tercih edilmelidir.



Şeker alırken dikkat!

Şeker ve şekerli ürünleri satın alırken Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izinli olmasına, son kullanma tarihinin geçmemiş ve ambalajının bozulmamış olmasına dikkat edilmelidir.
Her gün düzenli yapılan fiziksel aktivite, fiziksel ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkilemekte, oruç tutma nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına imkan sağlamaktadır. Bu nedenle, “yaşam stili aktiviteleri” olarak adlandırılan yürüyüş, bahçe işi ile uğraşma, araba yıkama, bisiklete binme vb. gibi aktivitelerle aktif bir yaşama başlamaya karar verilerek, düzenli aktivite yaşamın bir parçası haline getirilmelidir.

Yorumlar