Anasayfa /  Sağlık

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan virüsün en çok bulaştığı üç yeri açıkladı!

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Covid-19 salgınının Türkiye’deki boyutuna ilişkin, “Sadece belirtisi olanlara test yapıyoruz ama vakaların yüzde 85’i, çocuklarda yüzde 90’ı belirtisiz seyrettiği için o gruplara zaten test yapılmıyor. Dolayısıyla şu anda 460, 470 binlik aktif vaka sayısının en az 4 buçuk milyon civarında olduğunu tahmin ediyorum” dedi ve virüsün en çok bulaştığı 3 yeri açıkladı.

Abone ol
Abone ol 08 Ekim 2021 11:20

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Covid-19 salgınının Türkiye’deki boyutuna ilişkin, “Sadece belirtisi olanlara test yapıyoruz ama vakaların yüzde 85’i, çocuklarda yüzde 90’ı belirtisiz seyrettiği için o gruplara zaten test yapılmıyor. Dolayısıyla şu anda 460, 470 binlik aktif vaka sayısının en az 4 buçuk milyon civarında olduğunu tahmin ediyorum” dedi ve virüsün en çok bulaştığı 3 yeri açıkladı.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, virüsün bulaşmasının üç ortamda olduğunu belirtirken “Bir, ev ortamında; iki, kalabalık, işyeri ortamı; üç, toplu taşıma araçlarında. Türkiye için buna bir de kalabalık toplantılar… Dernek toplantıları, parti toplantıları, dini toplantılar gibi böyle büyük sayıda toplanmaları da ekleyebiliriz. Bunlar da birdenbire vaka sayısının çok artmasında etken oluyorlar” diye konuştu.

Dünya, koronavirüs salgınına karşı mücadeleyi sürdürüyor. Salgına karşı, temizlik, maske, sosyal mesafe kuralına dikkat edilmesi ve aşı olunması konusunda çağrılar da devam ediyor.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, aşılamanın önemine dikkat çekti. 6 Eylül’de okullarda yüz yüze eğitime başlanmasına değinen Ceyhan, çocuklarda vakaların iki kat arttığını söyledi. Okullarda alınması gereken önlemlerin alınmadığını gördüklerini belirten Ceyhan, devletin okulları açık tutmak için bazı kısıtlayıcı önlemler alması gerektiğini vurguladı.

“BİZİM İSRAİL’DEN DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR”

İsrail hükümeti, koronavirüse karşı aldığı son kararla birlikte BioNTech aşısının 3’üncü dozunu yaptırmayanların yurtdışı seyahatlerinde aşı kartının geçerli olmayacağını duyurdu.

Prof. Dr. Ceyhan, 3’üncü doz aşının belli gruplarda uygulandığını ifade ederek, şunları söyledi:

“ABD’de de belli gruplara yapılıyor. Bizim İsrail’den daha çok ihtiyacımız var. Çünkü BioNTech / Pfizer aşısı daha uzun koruyor. ABD, 8 ay dolduktan sonra 3’üncü doz aşılamalara başladı. İsrail 6’ncı ayda yapmaya başladı ve İsrail bu 3’üncü dozun yüzde 74’lük bir ek koruma sağladığını bildirdi. Böyle bir durumu görünce bazı tedbirler alıp insanların 3’üncü doz aşıyı olmasını istiyorlar. Türkiye’de de belli grupların içerisinde isteyen gidip 3’üncü hatta 4’üncü dozunu yaptırıyor. İki doz Sinovac olanların üç ayı bitince, BioNTech / Pfizer aşısı olanların da 7’nci ayı bitince aşılamaların 3’üncü dozları olması lazım.”

“VİRÜS ÜÇ YERDE ÇOK BULAŞIYOR”

Prof. Dr. Ceyhan, kısıtlama dediği zaman yurttaşların “restoranlar kapanacak, evlere tıkılacağız” algısı oluştuğunu belirterek, “Halbuki onu kastetmiyorum ben. Çünkü onlar çok etkili değil. Zaten virüsün en çok bulaştığı yerler de değil. Virüs üç yerde çok bulaşıyor. Bir, ev ortamında; iki, kalabalık, işyeri ortamı; üç, toplu taşıma araçlarında. Türkiye için buna bir de kalabalık toplantılar… Dernek toplantıları, parti toplantıları, dini toplantılar gibi böyle büyük sayıda toplanmaları da ekleyebiliriz. Bunlar da birdenbire vaka sayısının çok artmasında etken oluyorlar. Tedbirlerin daha çok bunlara yönelik olması lazım” değerlendirmesini yaptı.

“ÜNİVERSİTEDE 150, 200 KİŞİLİK BİR AMFİDE SOSYAL MESAFEYİ SAĞLAMANIZ MÜMKÜN DEĞİL”

Okullarda alınması gereken önlemlerin alınmadığını gördüklerini söyleyen Prof. Dr. Ceyhan, “Kreşten tutun üniversiteler dahil hepsi böyle. Çünkü Sağlık Bakanlığı’nın da hep söylediği iki metreden daha yakın mesafeler güvenli değil. Ama 50 kişilik bir sınıfta ya da üniversite için 150, 200 kişilik bir amfide sosyal mesafeyi sağlamanız mümkün değil. O zaman hiç değilse yapabildiğiniz kadar mesafe sağlayacaksınız. Çocukları diyoruz ki dokunarak oynamayın. Çocuğun onu yapmaması mümkün değil. Ama çocuklara ‘maske takın’ dediğiniz zaman takıyor. Maske son derece önemli. Çocuklar zorunlu olan dönemler, saatler dışında, mesela yemek yiyecekse, konuşacaksa çıkarabilir ama birkaç saat maskesiz durması çocuğu çok büyük bir riske atıyor. Unutmayalım ki bir sınıf düşünün 20 kişi olsun, orada bir kişi eğer maskesini takmıyorsa o büyük bir risk oluşturuyor” dedi.

“MASKE, SİZDE VİRÜS VARSA VİRÜSÜN DIŞARI ÇIKMASINI ENGELLİYOR”

Prof. Dr. Ceyhan, maskenin koruyuculuğuna ilişkin ise şunları söyledi:

“Taktığımız maskeler, size virüsün bulaşmasını engelleyecek özellik taşımıyor. Bunlar, sizde virüs varsa virüsün dışarı çıkmasını engelliyor. Onun için geliştirilmiş zaten. O yüzden diyelim ki bir otobüse bindiniz, herkes maskeli ama bir adam virüs taşıyor ve maskesi yok. Bütün otobüse enfekte edebilir. O yüzden herkesin maske takması önemli. ‘Ben takmam, isteyen taksın’, ‘ben aşılanmam, isteyen aşılansın’… Bunlar salgında geçerli şeyler değil. Kontrol altına alacaksak herkesin uyacağı tedbirler lazım.”

 

Yorumlar