Prof. Dr. Fahrettin Altun'dan ‘Sesimizi duyan var mı’ paylaşımı
Ekrem İmamoğlu'na otobüste bir çocuğun söylediği "Her şey çok güzel olacak" sözü sosyal medyada hızla yayılmıştı. Özellikle İmamoğlu destekçisi sanatçılar tarafından sosyal medyada paylaşılan bu söze "Sessiz yığınların sesi" imzası ile karşı bir mesaj paylaşıldı. Mesaj sosyal medyada hızla yayıldı ve paylaşım rekorları kırdı.
Abone olEkrem İmamoğlu'na otobüste bir çocuğun söylediği "Her şey çok güzel olacak" sözü sosyal medyada hızla yayılmıştı. Özellikle İmamoğlu destekçisi sanatçılar tarafından sosyal medyada paylaşılan bu söze "Sessiz yığınların sesi" imzası ile karşı bir mesaj paylaşıldı. Mesaj sosyal medyada hızla yayıldı ve paylaşım rekorları kırdı.
Türkiye YSK'nın İstanbul seçimlerinin yenilenmesine yönelik kararı sonrasında Ekrem İmamoğlu destekçileri "Her şey çok güzel olacak" sloganı paylaşmaya başlatmıştı. Aynı zamanda YSK'yı linç kampanyasına dönüşen mesajların yanı sıra ABD'den de karara ilişkin "Not ediyoruz" açıklamasının gelmesi üzerine sosyal medyada bir mektup paylaşıldı.
"Sessiz yığınların sesi" imzalı mesaj kısa sürede sosyal medyada
büyük beğeni ve paylaşım rekorları kırdı.
İŞTE O MESAJ;
"Kah eğlence dünyasında oldukları ve çok takipçileri olduğu için
kah yurt dışından fonlanan medya kuruluşlarını ellerinde
bulundurdukları için, kah akademide örgütlü oldukları için sesleri
yüksek çıkanların tüm toplum adına anlattıkları hikayeyi
dinliyoruz. Çoğunluk olduklarını ve milletin duygularına tercüman
olduklarını söylüyorlar. Buna karşılık, her seçimde ezici çoğunluk
olduklarını gösterdikleri halde sesleri bastırılanlar sosyal medya
üzerinden tüm dünyaya ulaşmaya çalışıyorlar.
Sesleri duyulmayanlar, tek bir hikâyeye mahkûm edilmek
istemediklerini söyleyerek bu mesajı paylaşıyorlar:
Sesimizi duyan var mı;
Bizler toplum olarak; geniş halk kesimlerini ve ülkenin sesi
duyulmayan çoğunluğunu teşkil ettiğimiz halde bizleri marjinal bir
azınlık gibi göstermeye, bizleri yok saymaya, ötekileştirmeye ve
hedef göstermeye çalışan odakların eylemlerinden rahatsızız.
Ülkemizi adeta bir korku iklimi içinde göstererek dışarıya şikâyet
etmelerine, emperyalist iştahları kaşıyarak halkın büyük
çoğunluğunun keyfini sürdüğü özgürlükleri ortadan kaldırmalarına,
bir grup Batıcı azınlığın sefasını sürdüğü, baskıcı uygulamaların
kabul gördüğü eski Türkiye’yi geri getirmelerine müsaade
etmeyeceğiz.
Üyesi olduğun sivil toplum kuruluşlarına, partilere, sendikalara,
veli gruplarına, aile gruplarına, ulaşabildiğin bütün köşe
yazarlarına, gazetelerin, televizyonların yayın yönetmenlerine,
devam ettiğin toplantı gruplarına, arkadaş gruplarına, aklına
gelen, elinin, gönlünün yettiği her yere gönder.
Sessizliğini, söyleyecek bir sözün olmadığı şeklinde yorumlayanlara
sesini duyur.
Milletin sesine kulak verin…
Bu toprakları vatan bilen, kaderini bu toprakların ve bu milletin
kaderine bağlamış olan, her siyasi gelenekten, her yaşam biçiminden
gelen, bu toprağın sevinciyle gülen, kederi ile hüzünlenen, din,
dil, sınıf, cinsiyet, ırk farkı gözetmeksizin bu ülkenin evladı
olan, buradan başka gidecek yeri olmayan bizler, emperyalistlerin
toprağımızdan, vatanımızdan, milletimizin ve çocuklarımızın ortak
geleceği üzerinden ellerini çekmesini istiyoruz.
Bu topraklarda savaş, sömürü, kışkırtma, kardeş kavgası
istemiyoruz.
Emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin kirli emelleri uğruna
milletimizin kışkırtılmasını, hepimizin hakkı olan güzel bir
gelecek arzusunun, onların çıkarları doğrultusunda kardeş kavgası
için kullanılmasını kabullenmiyoruz.
Ülkemizin son yıllarda yaşadığı sarsıntıların nedenlerini çok iyi
biliyoruz.
Ülkemiz üzerinde emelleri olan odaklar, topraklarımızı ve
insanımızı yıllardır sömüren çıkar şebekeleri, dünyanın pek çok
ülkesine yaptıkları gibi bu toprakları da yıllardır
sömürüyorlar.
Bu sömürü düzeninden çıkmak, zincirlerimizi kırmak için ilk
defa büyük bir fırsat yakaladık.
Halkın, lideri etrafında kenetlenmesi ile ortaya çıkan enerji ile
on yıllardır yapılamaz denilen pek çok şeyi başarıp, özgüvenimizi
yeniden kazandık.
Biz uluslararası çıkar şebekelerinin bizleri mahkûm ettiği kölelik
düzeninden çıkmak istedikçe millet olarak daima saldırı altında
kaldık ve cezalandırılmak istendik.
Oy verdiğimiz parti kapatılmaya, başa getirdiğimiz hükümetler
defalarca darbe ile ortadan kaldırılmaya, sokak kalkışmaları ve
ekonomik saldırılarla yıkılmaya çalışıldı.
FETÖ gibi işbirlikçi oluşumlar adalet mekanizmasını ve devlet
bürokrasisini yozlaştırmak, bizleri devletimize düşman etmek için
elinden geleni yaptı.
Bizlerin refahına, huzuruna ve mutluluğuna harcanması gereken büyük
bir enerji bu şer odakları ile verilen beka mücadelesine
aktarıldı.
Elbette çözüm beklediğimiz pek çok başlık var.
Daha fazla barış, kardeşlik, refah, huzur ve mutluluk
hepimizin ortak beklentisi.
Ne var ki bize bunları emperyalistlerin getirmeyeceğini çok
iyi biliyoruz.
Irak’ta, Suriye’de yaptıkları ve Venezuela’da yapmaya çalıştıkları
gibi bize sözde demokrasi getirmelerine ihtiyacımız yok.
Darbeler ve başka gayrimeşru müdahalelerle demokrasi
olmaz.
Halkın sesine kulak verin
Bizler kendi demokrasi hikayemizi kendimiz yazabilecek
olgunluktayız.
İçişlerimize müdahale edilmesine, asla yerine getirmeyecekleri
demokrasi, özgürlük, kardeşlik gibi vaatlerle bizleri kışkırtıp
aramıza nifak sokmalarına, bizleri kamplara ayırmalarına müsaade
etmeyeceğiz.
Suriye ve Irak’a reva gördükleri deli gömleğini
giymeyeceğiz.
Millet olarak kenetleneğiz, birbirimizi kucaklayacağız, sosyal
medyadan üzerimize boca ettikleri yalanlara, kışkırtmalara ve
milyonlarca dolar harcayarak yürüttükleri algı operasyonlarına prim
vermeyeceğiz.
Türkiye paydasında birleşeceğiz,
bölünmeyeceğiz.
Bizler milletiz, halkız, vatandaşız, anayız, babayız,
evladız, kardeşiz.
Bizler işçiyiz, memuruz, çiftçiyiz, işvereniz, sanatçıyız,
esnafız, akademisyeniz, öğrenciyiz...
Bizler Türküz, Kürdüz, Lazız, Çerkeziz,
Abazayiz...
Emperyalistleri ve onların içerideki işbirlikçilerini akılla,
irfanla yeneceğiz, hep yaptığımız gibi bir kez daha oyunlarını boşa
düşüreceğiz.
Anadolu’nun binlerce yılda damıtılmış bilgeliğini onlara
tattıracağız. Arif olacağız, birlik olacağız, daima millet
olacağız!"