Türkiye'den karara sert tepki!
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, NSU terör örgütü davasında verilen karara ilişkin, "Bu karar, tatmin edici olmaktan uzaktır" dedi.
Abone olCumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Almanya’da Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında verilen karara ilişkin yaptığı açıklamada, Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişinin öldürülmesi, çeşitli bombalı saldırılar ve silahlı soygun suçlarının faili olan NSU isimli Neo-Nazi terör örgütüne ilişkin dava sürecinin bugün sona erdiğini belirtti. NSU davasının Almanya tarihinde aşırı sağcı teröre ilişkin en büyük ve en uzun süren dava olduğunu kaydeden Kalın, "6 Mayıs 2013 tarihinde başlayan dava süreci 5 yılı aşkın bir zaman dilimine yayılmış ve bu çerçevede 438 duruşma gerçekleştirilmiştir. Almanya’daki Türk toplumu ve ülkemiz tarafından yakından takip edilen dava neticesinde verilen karar ile baş sanık ömür boyu hapis cezasına ve diğer dört sanık ise çeşitli sürelerde hapis cezalarına çarptırılmıştır. Bu karar, tatmin edici olmaktan uzaktır. Ayrıca soruşturmaların başlangıç aşamalarında kurbanların aileleri ön yargılı ve asılsız suçlamalara maruz bırakılarak mağdur edilmişlerdir. Bu durum Almanya’daki Türk toplumunu da rencide etmiştir" ifadelerini kullandı.
"BEKLENTİMİZ..."
"Beklentimiz, Almanya’da NSU cinayetleri gibi ırkçılık ve yabancı
düşmanlığı saikli cinayetlerin tekrar vuku bulmamasıdır" diyen
Kalın, şunları kaydetti:
"NSU cinayetlerinin yanısıra faili meçhul kalan diğer tüm ırkçı,
yabancı düşmanlığı motifli saldırıların faillerinin adalet önüne
çıkarılmalarını bekliyoruz. Bu tür davalar Almanya başta olmak
üzere tüm Avrupa için birer samimiyet testidir. Maalesef Almanya
NSU davasında ırkçılığa ve ırkçılara yeteri kadar güçlü bir karşı
koyuş göstermeyerek samimiyet testinden geçememiştir. Bundan
sonraki süreçte de konuyu yakından takip etmeye devam edeceğiz. Bu
vesileyle Alman makamlarından Almanya’da ve Avrupa’da artan
ırkçılıkla tavizsiz bir şekilde mücadele etmelerini, bu kapsamda
özellikle siyasetçilerin ve medyanın sağduyu ile davranmasını
beklediğimizi de vurgulamak istiyoruz."