Süleyman Soylu: 'Bizim darbecilerle, komplocularla işimiz olmaz'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "2019 için teslim olan PKK'lı terörist sayısı 42. Bunların 27'sini ikna ederek getirmişiz" dedi.
Abone olİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'nın Polatlı ilçesinde
STK, muhtarlar ve oda başkanlarıyla kahvaltıda bir araya geldi.
Programda bir konuşma gerçekleştiren Soylu, yerel seçimlere bir
aydan kısa bir zaman kaldığını anımsattı. Türkiye demokrasisinin
batı tarafından sürekli eleştirildiğini ifade eden Soylu, darbe
sonrası seçimlerde bile, milletin sandığı ihmal etmediğini
kaydetti. Seçime katılım oranlarının her zaman yüzde 85-95 arasında
gezdiğini belirten Soylu, sandığın tek ve en büyük güç olduğunu
söyledi.
"28 Şubat'ın kamu ve özel bankalara maliyeti 53.3 milyar
dolar"
1960, 1971 ve 80 darbelerini anımsatan Soylu, 28 Şubat'ta darbe,
yakın zamanda 15 Temmuz, sağ sol çatışmaları, Çorum, Kahramanmaraş
olayları, Gezi olayları, 17-25 Aralıklar ve bir sürü hadiseyle
milletin sürekli yorulduğunu, devletin, siyasetin sürekli
hırpalandığını aktardı. Soylu, "Bunların hepsini birlikte yaşadık.
Hem canlarımız gitti, hem zamanımız gitti, hem paramız gitti. 28
Şubat'ın sadece kamu ve özel bankalara maliyeti, Meclis araştırma
raporuna göre 53.3 milyar dolardı. Ülkeye toplam maliyeti 300-400
milyar dolar olarak hesaplanıyor. Gezi olayları aynı şekilde.
Ülkede faiz yüzde 3,5-4 seviyelerine inmişti, 100 milyar dolarlık
yatırım paketi açıklamıştı, IMF'ye tüm borçlarımızı ödemiştik. 8
ağacı bahane ettiler, ortalığı yakıp yıktılar. Almanya'dan
Fransa'dan, Avrupa'nın değişik kentlerinden güya aktivistler geldi.
Sadece 8 tane ağaç için mi geldiler? O Gezi olaylarının da ülkeye
160 ile 250 milyar dolar arasında ekonomik maliyeti olduğu
hesaplanıyor. 28 Şubat dönemlerinde güya imam hatiplerin önünü
kesmek istediler, katsayılarla oynayıp öyle bir pranga getirdiler
ki meslek liselerinin tamamına darbe vurdular. Bir dönem, eğitimli
ara eleman yetiştiremedik. Sanayicilerimiz, sektör temsilcilerimiz
çok iyi bilirler, eğitimli kaynakçı, tornacı bulmak, elektrikçi
bulmak sorun haline gelmişti, sanayi odaları feryat etmeye
başlamışlardı. Bunlar bir parti kavgası olan işler değildir. Bunlar
ülkenin tamamını ilgilendiren meselelerdir. Bunların hiçbirisi
sadece birkaç siyasetçinin basiretsizliğiyle olabilecek işler
değil. Biz bunlarla uğraşırken batılı ülkeler kendi kalkınmalarına
yatırım yapıyordu. Hepsi siyasal istikrarın nimetlerinden istifade
ediyordu. Gençlerine, ekonomilerine, eğitimlerine yatırım
yapıyorlardı" şeklinde konuştu.
"Demirtaş'a özgürlük istiyorsunuz"
"Ülke ne kaybetti" diye dertlenmek yerine "ben ne kazanırım" diye düşünen siyasi anlayışlardan sıyrılmak istediklerini ifade eden Soylu, "Lafı eğip büken, diline getirip de 'bizim darbecilerle, komplocularla işimiz olmaz, bizim hiçbir terör örgütü ile işimiz olmaz, FETÖ'sü de, DHKP-C'si de, PKK'sı da bir terör örgütüdür, bizim bunlarla da bunları sevenle de işimiz olmaz' diyemeyen anlayışı, artık bu ülkenin gündeminin dışında bırakmak istiyoruz. HDP ile beraber olmayın, HDP eşittir PKK. Zaten onlar da inkar etmiyorlar, diyoruz, anlatamıyoruz. DHKP-C terör örgütüdür, onlarca terör eylemi var, yüzlerce cana kıymış, şunlara moral vermeyin diyoruz, anlatamıyoruz. Hapishanede ziyaretlerine gidiyorsunuz, Demirtaş'a özgürlük istiyorsunuz, bu yanlış iştir, siyasi partiler terör örgütleriyle yan yana gelmez diyoruz zinhar, yine anlatamıyoruz" diye konuştu.
"Saadet Partisi'ne ne dediler de çorbanın içine
kattılar"
"Hayatım boyunca siyasetin içinde oldum, çok değişik işler
gördüm ama ben bu CHP'nin HDP ile ve bu illegal yapılarla ne işi
olduğunu hala anlayabilmiş değilim" diyen Soylu, "Kendini
cumhuriyetçi çizgide tarif eden bir siyasi partiyi getirip de
FETÖ-PKK-DHKP-C çizgisine neden ve nasıl yasladılar, bunu
tabanlarına nasıl anlattılar anlayabilmiş değilim. Saadet
Partisi'ne ne dediler de bu çorbanın içine kattılar? Güya
milliyetçi çizgide olduğunu iddia eden İYİ Parti'ye ne fısıldadılar
da PKK ile yan yana getirdiler ben bunu anlayabiliyor değilim. 6-7
yıldır Türkiye'nin başına bir çorap örmeye çalışıyorlar ve bugün
içinde PKK'nın da FETÖ'nün de olduğu, bunları koordine eden küresel
güçlerin de olduğu bir yapıyla, milletin karşısına çıkıyorlar.
Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerinden buradaki tezgahı yutturmaya,
HDP'yi ve PKK'yı gizlemeye çalışıyorlar. Esasen bugün bir yerel
seçimle, kapana sıkışan PKK'ya bir tünel açmaya çalışıyorlar. Kabul
etsinler veya etmesinler, bugün şer ittifakının asıl fonksiyonu,
sıkışmış PKK'ya bir tünel açmaktır. Dertli olan PKK'dır, dertli
olan PKK'ya binlerce tır silahla yatırım yapandır. Dertli olan,
PKK/PYD'ye istediği terör devletini kurduramayandır. Dertli olan
'Azez'e girme, Afrin'e girme' dediği Türkiye'ye laf geçiremeyendir.
Derdi olan uyuşturucuyla, terörle kora kor bir mücadele veren
Türkiye'ye bir türlü diz çöktüremeyendir" ifadelerine yer
verdi.
"PKK'ya katılan 800 kişi teslim oldu"
PKK ile mücadele kapsamında güncel verileri aktaran Soylu,
eskiden örgüte yıllık katılım rakamlarının binlerle ifade
edildiğinin altını çizerek, "2017 ve 2018 yıllarında toplam 294
kişi PKK'ya katılmış. Teslim olanların sayısı ise 2017 ve 2018
yıllarında toplam 800 kişi. Bu teslim olan 800 kişinin de 350
kişisini aileleriyle konuşarak ikna yöntemiyle getirdik. 2019 için
teslim olan PKK'lı terörist sayısı 42. Bunların 27'sini ikna ederek
getirmişiz. Ellerinde olanı dahi koruyamıyorlar, 700 kişi kaldı dağ
kadrolarında. Bu hali sağlayan, verdiğimiz mücadelenin
büyüklüğüdür. Biz terörle sadece kolluk mücadelesi veriyor değiliz,
stratejiyi değiştirdik. Terörizmle de mücadele ediyoruz. Terörü
besleyen tüm unsurlarla mücadele ediyoruz" dedi.
Soylu, insansız hava aracına (İHA) bir yazılım geliştirdikleri
müjdesini verdi, bundan sonra teröristlerin dağlarda yürümesinin
dahi mümkün olmayacağını, kafalarını bile çıkaramayacaklarını
kaydetti.