'Herkes yaptığının hesabını verecek'
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, MÜSİAD'ın "Vizyoner 2017 Programı"nın Gala yemeğinde konuştu. Programa Başbakan Yıldırım'ın yanı sıra Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu da katıldı.
Abone olYıldırım, Gala yemeğine katılanlara hitaben bir konuşma yaptı. Sözlerine "Bir ülkenin büyümesi ve önüne koyduğu hedeflerini gerçekleştirmesinin olmazsa olmaz şartı; o ülkede idareye duyulan güven ve ülkenin yönetimindeki istikrardır" diyerek başlayan Yıldırım şöyle devam etti: 2002 yılından bu yana 186 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Çünkü yatırımcı bu ülkeye güveniyor. Bizim iki tane açığımız var. Birincisi ticaret, ikincisi bütçe açığımız. Bu iki açığı olabildiğince, ne kadar küçültebilirsek ekonomimiz o kadar büyür, geleceğe bakışımız o kadar daha kuvvetli olur. Tarıma destek bugün 15 milyara çıkmış durumda. Katma değeri yüksek ürünleri ön plana çıkarıyoruz.
"ÖĞRENCİLERİN KADERİNİ BİR SINAVIN STRESİNE BAĞLAMAK
İSTEMİYORUM"
Başbakan Yıldırım, orta öğretime geçiş sınavı TEOG'un
kaldırılmasının öğrencilerin önünü açacağını belirterek, "Eğitimde
de 300 bin yeni derslik yaptıklarını, 500 bin yeni öğretmen
atadıklarını ve üniversitelerin sayısını 76'dan 85'e çıkardıklarını
kaydeden Yıldırım, bu anlamda "muazzam bir altyapı eksikliğini
giderdiklerini" ancak içerik konusunda hala yapılacak işlerimiz
var. Herkesin normal lise ile geleceğini planlaması büyük bir
açmazdı. Gelişmiş ülkelerde temel öğretimden ortaöğretime geçerken,
yüzde 70'i öğrencilerin kararını veriyor. İlim adamı mı olacak,
zanaatkar mı olacak, meslek sahibi mi olacak, bunun kararını
veriyor. Biz liseyi bitirinceye kadar ne olacağımıza karar
vermiyoruz. Onun için bu TEOG meselesini bu çerçevede görmek lazım.
Bir sınavla öğrencilerin bir sonraki adımını belirlemek öğrencilere
de haksızlıktır, okula da haksızlıktır, veliye de haksızlıktır. Bu
bir süreç. Ta ilkokula başladığı günden başlıyor, ortaöğretim, yani
bizim anladığımız şekliyle lise yıllarına gelinceye kadar
öğrencinin şekillenmesi lazım. Kabiliyeti ne, nereye gidecek? Bunu
da aile, okul, öğrenci birlikte inşa edecek. İşte yapmak
istediğimiz bu. Bir sınav yaparak, kaderini bir sınavın stresine
öğrencileri bağlamak istemiyoruz" diye konuştu.
"HERKES YAPTIĞININ HESABINI VERECEK"
Başbakan Yıldırım, "15 Temmuz, yaptığı tahribat bakımından 1960 ve
1980 darbelerinden daha yıkıcı bir olaydır. Sonuçları itibarıyla
söylüyorum ve bugün bir yıldan, 15 aydan beri biz bunun doğurduğu
hasarları ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Yeni yeni hasarın
büyüklüğü ortaya çıkıyor. Bakın müebbet hapisler ardı ardına
geliyor, istediğin kadar sen rüya tabirleri gönder, umut pompala.
Herkes yaptığının hesabını verecek. Türkiye hukuk devleti, hukuk
devletinde olması gereken neyse o olacak." diye konuştu.
"GÜNEY SINIRLARIMIZDA YENİ BİR KUŞAK OLUŞTURULMAYA
ÇALIŞILIYOR"
Başbakan Yıldırım Türkiye'nin Güney sınırında yeni bir kuşak
oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek, "Bölgede yeni
planların, gözümüzün önünde nasıl hayata geçirilmeye çalışıldığını
görüyorsunuz. Güney sınırlarımızda yeni bir kuşak oluşturulmaya
çalışılıyor, yeni bir baş ağrısı oluşturulmaya çalışılıyor hem
Irak'ta hem Suriye'de; ama biz buna izin vermeyeceğiz. Bu bizim
milli güvenlik meselemizdir. Ülkemizin, milletimizin geleceğidir.
Onun için bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri
olacağız, birlikte Türkiye olacağız." diye konuştu.